15: "benden kaçıyor musun sen?"

244 35 60
                                    

medyanın tam tanımını ben sizin için yapim: levictor kjhgşfdfgh


"Kısaca diyorum ki bu yaptığım maddeyi denemek için bir insana ihtiyacım var."

"Bundan bana ne, dört göz?"

"Pislik gibi davranmasana Levi, eğer başarılı olursa ödül bile alabilirim diyorum."

"Ben neden senin deneğin olmak zorundayım ki?"

"Çünkü saçlarını hiç boyatmadın. Sen beni dinliyor musun ki? Bu solisyon ile beraber saç beyazlaması durabilir diyorum sana."

Adam arabasını park edişinin arkasından bir yandan telefonda konuştuğu arkadaşına cevap veriyor bir yandan da evine ilerliyordu. Ancak ne zamanki kapıdaki Eren'i gördü, işte o zaman aklına gelen planı hızla uygulamaya koymuştu.

"Tamam dört göz bakarız bir ara."

"Ah, tanrım sonunda. Birkaç tane saç telini esirgeme arkadaşından."

"Kapatıyorum."

"Görüşmek üzere Levi!"

Levi, dairesinin kapısında anahtarını deliğe doğru uzatan gencin kendi sesini duyar duymaz elinin titrediğini ve anahtarı deliğe sokamadığını görünce içinde bir yerlerden yükselip gelen gülme isteğini bastıramadı. Bu veletle uğraşmayalı uzun zaman olmuştu.

"Oi, Eren..."

"Levi-san?"

"Tch, gerçekten benden kaçıyor musun sen?"

"Sizden mi?"

Arkası dönük gencin hareketlerinin yavaşça durulduğunu ve sesinin şaşkın tonundan sıyrılıp cüretkar bir hal aldığına şahit olmuştu Levi. Geniş omuzları dikleşmiş ve yüzündeki pervasız tebessümü büyümüştü. Eren, ağır ağır adama yaklaştı. 

O anda Levi'ın aklında kurduğu plan yok olmuş sayılırdı zira ilgili bakışları gencin yüzünü hevesle turluyordu. Kendisine doğru iyice yaklaştığında Levi, refleks olarak geri çekilmek istemişti ama Eren boynundaki kravatı kavradığında zaten epey yakınlaştıklarından buna gerek duymamıştı.

 "Sevdiğim kravatlarımdan birini aldıysanız bunu en azından bana haberdar etmelisiniz..."

"Ha, senin olduğu ne malum?"

"Çünkü o annemin hediyesiydi."

Eren'in kocaman gözleri hafif kısıldığında Levi da bunun düşündüğünden çok daha ince bir konu olduğunu anlamıştı. Yeşil çizgili kravatın ucunu parmakları arasında tutan gence içinde bir yerlerde çok zarif bir sevgi duyduğunu hissetti. Kendi soğuk parmaklarını kravatının ucunu tutmuş parmaklara geçirdi. Elleri birbirine iyice kenetlendiğindeyse genci kendi evine doğru sürükledi usulca.

"Seni tıraş edecektik hani, unuttun mu?"

Kapıyı açıp içeri girdiklerinde dahi sesinin bu denli şefkatli çıkmasına alışmaya çalışıyordu. Kendi sesinin böyle bir yanı olduğundan haberdar değildi. Uzun saçlı gencin saçlarını topladı önce. Yumuşak tutamlar avuçları içerisinde kayıp giderken içindeki huzursuzluğu bastırmaya uğraşıyordu. Tüm duygularını bir kenara bıraktığında yaptığının mantıklı olmadığını düşünüyordu ve açıkça aksini ispatlayacak bir fikir de yoktu şu an aklında. Ama yaşamın kendisi de duygulardan oluşmuyor muydu zaten?

Cognitive ImpairmentHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin