20/05/2011
Sevgili günlük;
Artık buraya bile yazasım gelmiyor ama, tek konuştuğum, içimi döktüğüm bir sen varsın... Arkadaşlarım bile, sırf babam alkolik ve içime kapanık biri olduğum için hepsi benden uzaklaştı. Zaten bir bilemedin iki tane vardı...
Geçen on günde ne mi oldu? Özetle yine yalnızdım ve kalbim kırılmıştı. O ise, gülüşünde cenneti bulduğum adam ise musmutlu şekilde hayatına devam ediyordu. Bir yandan o'nun mutlu olmasına sevinirken, bir yandan ölmek ne kadar berbat bir histi?
Babam geçenlerde kolumda ki çizikleri görünce, dövdüğü halde bir o kadar daha dövdü... Şimdi diyeceksin; o kadar vuruyor sana hiç mi biri görmüyordu? Babam daha çok karnıma, koluma, bacaklarıma yani daha doğrusu bedenime vuruyordu; sırf o'na bedenimi sunmadığım için...
Dövüş sporlarına meraklı olduğumdan dolayı; part-time çalıştığım yerden ayrı biriktirdiğim.para ile kendimi korumayı bilmek amaçla judo kursuna yazılmıştım. Zaten babam ikinci ayım dolmadan öğrenmiş ve beni almıştı...
Bunların dışında bazen ise yüzüme vuruyordu. Yüzüme vurduğu zamanlar; üstümden eksik etmediğim siyah kapüşonlumun şapkası ile iyice yüzümü gizler öyle okula giderdim...
Tekrar sormak istiyorum kendime, hoş bu soruyu her gün soruyorum kendime ama olsun. Ben ne için yaşıyordum? Ölsem kim ağlardı arkamdan? Ben söyleyeyim cevabı; kimse. Peki o zaman neden hala hayattaydım? Bunu ben bile bilmiyordum...
Bu hayatta herkes sadece bir kez aşık olurmuş, yani öyle duydum ve deneyimledim. Sevgi, sadece iki kişinin karşılıklı duyduğu duygudan ibaret değildi. Asıl sevgi karşılık beklemeden, karşındakini her ne olursa olsun sevmekti. Bana göre platoniklik en gerçek sevgiydi. Bir insan platonik sevgiyi yaşamadan aşkı anlayamazdı. Evet ben de platoniktim, hem de beni yaralayan birine. Ne saçma değil mi? Aynı dizilerde ki gibi. Ama benim hayatım dizilerde ki gibi muhteşem değildi; ben ne zengin bir ailenin kızıydım, ne de mutlu bir ailem vardı. Hiçbir şeyim yoktu.
O ise, o'nun davranışları; ben okula geri döndüğümde değiştiğini görmüştüm. Demek ki artık eskisi gibi değildi, zorba, kendini beğenmiş, birilerine acı çektirmekten hoşlanan biri değildi. Aksine; artık mutlu, dışarıya soğukluğu devam etse de, içten içe sıcak kanlıydı. Daha iyi biri olmuştu ve bunun sebebinin çoğu o kız sayesindeydi... Bir gün, ölmeden önce bir gün gidip sadece teşekkür etmek istiyordum o kıza; o'nu bu denli değiştirip, mutlu ettiği için...
Teşekkür edip ortadan kaybolmak istiyordum; hem de sonsuza kadar...
°/Memories³\°
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ᵐʸᵍ/•Reminiscences¹•\ᵐʸᵍ✔️
Short Story-Ama en zoru da ne biliyor musun sevgilim? +"..." -Senin kokunu unutmaya başladığım gün koşa koşa gidip kokundan satın almıştım ama eve gidip sıktığımda, senin kokunla birebir olmadığını anladığımda dünyam başıma yıkıldı. -Sonra yeni bir şey öğrendi...