10/06/2013:
Sevgili Min Ji'nin günlüğü;
Bu buraya artık son yazışım. Artık her şeyi geride bırakıp hayatıma sıfırdan tekrar başlamamın zamanı geldi. Çok öncesinde bunu yapmam lazımdı ama beceremedim, olmadı. Ne yaparsam yapayım, aklımdan anılarımızı, o'nun kokusunu, yüzünü, her bir zerresini çıkaramıyordum. Ama artık geride bırakmam lazım.
İki gün sonra BigHit adlı bir şirkette BTS adlı, yedi kişilik bir grup ile çıkış yapacağız. Bu benim için büyük bir şanstı. Artık kendi yeteneklerimi sergileme zamanım geldi. Bu hem kariyerim, yeteneğim için büyük bir şanstı. Hem de seni bir nebze unutmam için bir şanstı.
Dediklerinin hepsi doğru çıktı sevgilim. Bir müddet bizim evimizde yaşadım ve her geçen gün daha da dibe vuruyordum. Ben de dediğini yaparak o evden ayrılmıştım. Satarken, içim öyle bir acımıştı ki, birkaç gün kendime gelememiştim. Sanki sana, bize ihanet etmişim gibi gelmişti ama sonra senin sözlerin geldi aklıma ve o düşüncelerden vazgeçtim.
Zannetme ki artık önüme bakmaya karar verdiğimde, seni sevmekten vazgeçtim. Asla. Her şeyden vazgeçerim ama seni sevmekten asla vazgeçmem sevgilim. Belki bir başkasını daha severim, bir ihtimal. Belki o'nunla evlenirim ama sen her zaman benim biricik sevgilim kalacaksın. Benim küçüğüm olarak kalacaksın.
Bunca geçen zamanda; gitar çalmayı öğrendim, senin en sevdiğin şarkıyı da çalabiliyorum artık. Keşke, keşke sen hayatta olsaydın da sana çalabilseydim. Ama olsun, ben de balkona çıkıp, geceleri sana, yani gökyüzüne bakarak çaldım o şarkıyı. Umarım mutlu olmuşsundur...
Verdiğin, yaptığın o hediyeler için tekrardan teşekkür ederim miniğim. Onlar hala odamın baş köşesinde. Onlara bakıp bakıp şarkı sözleri yazıyorum. Bana her şekilde ilham oluyorsun sevgilim. Varlığın ve yokluğun bana ilham getiriyor. Her şeyi boş verdim sevgilim ama en zoru ne biliyor musun? Kokunu unutmaya başladığım gün, koşa koşa senin kokundan satın almıştım.
Eve gelip sıktığımda, senin kokunla birebir değildi. Mağazaya gidip sorduğumda ise yeni bir şey öğrendim. Her koku, her tende aynı kokmazmış. İşte o an yıkıldım sevgilim. Senin kokunu bir daha alamayacağımı anladığım an olduğum yerde yıkıldım. Çaresizlik deniyordu galiba bu hisse. Çaresizim. Çaresizdim.
Ama artık her şeyi geride bırakıp, geleceğe yeni bir sayfa açmamın zamanı geldi miniğim. Her ne kadar doğru bir şey yaptığımı söylesen de, söyleseler de. Yine de özür dilerim sevgilim. Bil ki seni her şeyden çok seviyorum. Bu günlüğü de artık ait olduğu yere, yani senin yanı başına koymanın zamanı geldi. Bu günlükle çok anın var ve, o'nunda artık dinlenmeye ihtiyacı olduğunu düşünüyorum.
Seni çok seven sevgilin Yoongi.
꧁ ꧂
[Yazarın anlatımından]
Günlüğü kapatıp, kilitledi Yoongi. Ardından buruk bir gülümseme ile kalkıp sevgilisinin yanına gitti. Mezarının başına geldiğinde, hüzünle dolan gözlerini sildi. Bugün son kez ağladıgı gün olacaktı sevgilisi için. Günlüğe ve mezar taşının üstünde ki yazıya bakıp bir iç çekti. Her şeyi özleyecekti. Ama artık hayatına devam etmesi lazımdı, bunu kendisi de biliyordu.
Mezar taşının üstüne yavaşça oturup, bir müddet özlem giderdi. Artık sık sık uğramayacağı için, en azından son kez doya doya bakmak istedi. Sonra ise mezarın kabarık toprağını, ufak; günlüğün sığabileceği kadar bir oyuk açıp günlüğü yerleştirdi ve toprakla geri kapattı üstünü. O günlükle çok anıları vardı, her ikisinin de. Kız, yaşadığı bütün olayları kimseye anlatamadığı için tek dostu olarak görüp oraya yazmış. Oğlan ise sevgilisinin hasretini bir nebze gidermek için oraya yazmıştı.
Elini topraktan arındırmak için birbirine sürtüp ayağı kalktı Yoongi. Ardından daha fazla tutamayacağını anladığı göz yaşlarını, kafasını yere eğerek serbest bıraktı. Son kez dedi kendi kendine. Son kez göz yaşı dökeceğim. Ağlamalarının ardından, yüreğinde bir sızı hissetti. Sanki biri teselli etmeye çalışırmış gibi bir sıcaklık. Kafasını kaldırıp mezara baktı dolu gözlerle. Anlamıştı, sevgilisi şu an yanındaydı ve destek veriyordu.
Yoongi doğru anlamıştı. Şu an göremese de, sevgilisinin ruhu o'na sarılıyordu. O'nunla gurur duyuyordu. Acısını dindirmek için sıkıca sarılıyor ve saçını okşuyordu. Her ne kadar bunları hissedemese de, kalbinde hissedebilirdi. Öyle de olmuştu. Yoongi kalbinde ki sızıyı hissetmiş ve göz yaşlarını silip derin bir nefes almıştı.
"Burdasın sevgilim, hissediyorum. Her daim yanımda olduğun için teşekkür ederim...
Seni seviyorum miniğim." Son sözlerini karşısında sanki sevgilisi varmış gibi, karşısına bakıp söylemişti. Min Ji ise burukça gülümseyip, son kez sarılıp sevgilisinin yanağına öpücük kondurdu. Sonra ise huzurla oradan ayrıldı. Geriye dönüp bakma ihtiyacı da duymadı, çünkü biliyordu; sevgilisi güçlü biriydi ve hayata devam edeceğini, dimdik ayakta durup hayallerini doyasıya gerçekleştirebileceğini biliyordu. Çünkü o biricik kediciği Min Yoongi'ydi.
Yoongi ise yanağında sıcaklık hissettiğinde huzurla gözünü kapadı. Tüm bu olanlar çok olağanüstü gelse de yine de inanmak ve mutlu olmak istiyordu. Yanağında ki sıcaklık ve kalbinde ki sızı kaybolunca gökyüzüne bakıp teşekkür fısıldadı. Ardından ise geriye bakma ihtiyacı duymadan oradan ayrıldı. Güçlü biri olmalıydı. Olacaktı da. Çünkü o Min Yoongi'ydi.
Ve böylelikle, her masalın mutlu sonla bitmediğini anladı iki aşık. Her sözün de tutulamayacağını da anladılar. Birbirlerine, sonsuza kadar beraber olacaklarına dair söz vermişlerdi ama tutamamışlardı.
°/Memoriesᵈⁱᵉ\°
☘︎☘︎
☘︎
Hayatın bize ne getireceğini bilemeyiz. Bazen iyi şeyler, bazense kötü şeyler getirir. Bizim tek yapmamız gereken bunlara şükretmektir. Kötü şeyler yaşadığımızda, üzülüp, kahrolmak yerine; o kötü olaydan, olaylardan bir sonuç çıkartmalıyız. Çıkartmalıyız ki bir daha o tür olaylar yaşadığımızda daha temkinli, daha deneyimli olup; daha kısa sürede ayağa kalkabilelim.
Şunu unutmayın, hayatta her daim düşeceğiniz noktalar olacaktır. Sadece kendinize şunu sorun: Bunların üstesinden nasıl gelebilirim?
Yorulduğunuz zaman koşmayın, yürüyün, yürümekten de mi yorukdunuz? Emekleyin. Yine mi yoruldunuz? O zaman sürüklenin. Yeter ki hiçbir zaman savaşmaktan vazgeçmeyin.
Unutmayın ki bu hayata sadece bir kez geliyoruz. İyi ki de bir kez geliyoruz, çünkü ikinci bir kez bu hayatı kaldıramazdık. Bu yüzden hayatı doyasıya yaşayın. Bu hayat sizin. Kimsenim karışmasına izin vermeyin.
Size burada öğütler vermeye, hayatla ilgili şunu, şunları yapın demeye gelmedim. Bu benim haddim değil. Sadece, bir kez dahi olsa aynanın karşısına geçin ve kendinize "seni seviyorum ve çok güçlü birisisin." Deyin. Allah bir kapıyı kapar, diğerini açar. Yeter ki siz çabalamaktan vazgeçmeyin. İşte o zaman hayatta başarılı olursunuz.
Umarım dediklerim birazda olsa sizi motive edebilmiştir. Bu kitabı kendimi kötü hissederken yazmaya başladım ve böyle bir şey ortaya çıktı. Bir şeylere açıklık getirmek istiyorum.
Aklı karışanlar için, ilk sevgilisinin üzerinde çok durmadım; ismini, kim olduğunu falan. O sadece hikayeye giriş karekteriydi. Babası ise, daha çok üstünde durup o'na ne olduğunu yazabilirdim ama sığmazdı bölümlere ve bende böylelikle çok gerek olacağını düşünmedim.
Ama babası ile ilgili bir bölüm yazsaydım; babasının kumarda iyice dibe battığını ve kızından para almaya geldiğinde ise Yoongi'nin o'nu dövmesine izin vermeyip kaçırması. Babasının da borcu olan kişiler tarafından daha kızını bulamadan öldürüldüğü. Kızın ilkte yinede sahip olduğu tek ailesi o olduğundan üzüleceği ama sonradan ayakta dimdik durduğu bir bolhm olurdu. Bunları düşündüm yazmadan önce, neyi nasıl yazarım diye ama sonradan gerek duymadım.
Aslında bu kitap çok önceden bitti ama ben nedense atmıyorum jfndkdnf eğer atarsam bilin ki anlık bi' cesaret gelmiştir cjdndjnf
Kendinize iyi bakın 💜💜
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ᵐʸᵍ/•Reminiscences¹•\ᵐʸᵍ✔️
Short Story-Ama en zoru da ne biliyor musun sevgilim? +"..." -Senin kokunu unutmaya başladığım gün koşa koşa gidip kokundan satın almıştım ama eve gidip sıktığımda, senin kokunla birebir olmadığını anladığımda dünyam başıma yıkıldı. -Sonra yeni bir şey öğrendi...