9\•E

23 4 4
                                    

03/08/2011:

Kaç gündür hep yaptığı gibi yine yerde oturmuş beyaz duvara bakıyordu genç kız. Bir yandan oğlanın uyanması için dua ediyor, bir yandan da kendini suçluyordu. İçinden, eğer dikkatli olsaydım bunlar olmazdı diyordu. Günlerdir hemşirelerin acıyarak getirdiği bisküvilerden yemiyor, sadece arada bir iki yudum su içiyordu.

Oğlanın annesi kıza nefretle bakıyordu, oğlunun bu halde olmasının suçlusu olarak kızı görüyordu. Oğlanın babası ise şefkatle bakıyordu. Kızı suçlamıyor, aksine oğlunun son zamanlarda daha mutlu olmasının sebebinin genç kız olduğunu biliyordu. Adam daha fazla kızın kendisini yiyip bitirmesine yüreği dayanamayarak yanına adımladı.

Genç kız gelen ayak seslerine başını kaldırmış, gördüğü beden ile hızla ayağa kalkmış ve saygıyla eğilmişti. Çekiniyordu. Adam kızı omuzlarından tutarak doğrultmuş ve omzunu pat patlamıştı.

"Kızım yerde oturma daha fazla, geç otur şöyle. Kaç gündür bir şey de yemedin. Al bunu ye bari..." Elinde ki atıştırmalığı uzattı adam. Genç kız ise başını yere eğerek.

"Teşekkürler efendim ama kabul edemem. Aç değilim zaten. Lütfen oturun beni merak etmeyin." Adam kızın bu saygılı halini sevmişti. Şimdiden içi ısınmıştı genç kıza. Adam kızı omuzlarından yönlendirerek, hastane koltuğuna oturtmuş ve yanına da kendisi oturmuştu. Genç kız şaşkınlıkla adama baktı.

"Oğlumun bu halde olması senin suçun değil, daha fazla kendini yitirme. Hem böyle bir şey olacağını bilsen önlerdin değil mi?" Genç kız hızlıca cevap verdi.

"Tabi ki de asla o'nun başına böyle bir şey gelmesine izin vermezdim. Hem aslında benim suçum, eğer daha dikkatli olsaydı-" Adam kıza çatık kaşlar ile bakınca, kız susmuş ve kafasını eğmişti.

"Senin suçun yok kızım. Daha fazla kendini yeme ve bir daha ağzından bu lafı duymak istemiyorum." Genç kız kafasını hızla olumlu yönde sallamıştı. Adam ise gülümsemiş ve kızın omzunu narince okşayıp ayağa kalkmıştı. Genç kız da adam ile beraber hızla kalkmıştı ama başı hala eğikti.

"Teşekkürler efendim..." Adam aklına gelen şey ile gülümseyerek kıza döndü.
"Birincisi benimle konuşurken saygı ifadeleri kullanmana gerek yok kızım.

... İkincisi de, oğlumu seviyor musun?" Genç kız aniden beklemediği bir soru gelince afallamıştı. Ama kendisinden cevap bekleyen adamı görünce hızla bir şeyler demeye çalışmıştı.

"B-ben o'nu seviyorum. Yani! Yanlış anlamayın o benim tek ve en iyi d-dostum..." Kız adamdan başka her yere bakarak hızla kurduğu cümleler ile yerin dibine girmek istemişti. Şu an aşırı derecede utanıyordu. Adam ise olayı anlamış ve sırıtışı ile karısının yanına gitmişti.

Karısını bir yandan anlıyordu, çünkü şu an biricik oğlu yoğun bakımdaydı ve sağlıklı düşünecek durumda değildi. Kendisi aslında çok sıcak kanlı biriydi ve biricik oğlunun başına bir şey gelmesi o'nu baya bir sarsmıştı. Bu yüzden karısının üstüne fazla gitmiyordu ama oğlu iyileştikten sonra bu konuyu konuşacaktı...

°/Memories⁹

°/Memories⁹\°

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
ᵐʸᵍ/•Reminiscences¹•\ᵐʸᵍ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin