12\•E

21 4 4
                                    

19/02/2012:

[Yoongi]

İnsanlar ve hayat neden bu kadar acımasız? Neden mutlu olmamıza izin yok? O öleli daha bir hafta olmuştu ve ben hala gerçekliğini sorguluyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İnsanlar ve hayat neden bu kadar acımasız? Neden mutlu olmamıza izin yok? O öleli daha bir hafta olmuştu ve ben hala gerçekliğini sorguluyorum. Bazen o'nu gördüğümü bile zannediyorum... Delirmiştim. Mutfakta, bana hazırladığı pastalar, kekler ve daha nicesi duruyordu. Dokunmaya veya yemeye kıyamıyordum...

Şimdi burada olsa. "Kaç gündür masanın üzerindeler, buzdalabına koysana!" Veya, "Kaç gündür bir şey yemiyorsun, bir deri bir kemik kaldın." Diye söyleniyor olurdu. Sırıttım düşüncelerime. Burada olsaydı...

O gün aptal gibi unuttuğunu zannetmiştim, halbuki ne süprizler hazırlamıştı. Dışarda bile beni eğlendirmeye çalışmıştı ama benim tek yaptığım somurtmak olmuştu. Lanet kafam. Bacaklarımda güç hissetmiyerek üstü dolu olan mutfak masasına oturdum.(sandalyeye jwnejdnd tamam gittim)

O günü hala unutamıyorum, kalbinin durduğunu söyleyen makinenin sesi... Ve benim tek yapabildiğim ağlamak... Günlerce mezarının başından ayrılamamıştım. Tek dostum olan Hoseok, beni zorla mezarın başından almış ve bir iki lokma yedirtmişti.

Acaba nasıldı şu an...?

Daha fazla dayanamayarak, kaç gündür çıkmaya korktuğum odaya adımladım. Kokusunu alırım ve ağlamamı durduramam diye girmeye korktuğum odaya. Kapıyı açtığım anda burnuma dolan kokusu ile birisi beni ittirmiş gibi bir adım geriye sendeledim. Başımı döndürüyordu her haliyle.

Yumruğumu sıktım gözümden yaş gelmemesi için.

Odaya adımlayıp beraber yattığımız yatağa, o'nun tarafına baktım. O günkü gibiydi hala yatak, unutmuştuk toplamayı, yorgan ve çarşaflar kırışıktı. Gözümü zar zor oradan çekip kilitli çekmecesine baktım. Benim bile bakmama izin vermediği çekmece... O gün boynunda asılıydı anahtarı.

Cebimden anahtarı çıkarıp kilidi açtım. İçinde resimlerimizi gördüğümde kalbim sızladı tekrardan. Yarısı benim bile bilmediğim, benden habersiz benim fotoğraflarımdan oluşuyordu. Çekmeceyi karıştırdığımda, bir defter elime ilişti. Elime alıp incelediğimde, daha önce yazarken yakaladığım o kitap olduğunu hatırladım. Günlüğüydü galiba...

Günlüğün kilidi hemen kitabın yanında olduğundan dolayı alıp açtım. İlk sayfalar, okulda ki ilk aşkından bahsediyordu. Sonra ise babasının o'na uyguladığı şiddetler. Ve böyle devam ediyordu. Benim hakkımda yazdığı sayfayı okurken aklıma gelen eski anılar ile gülümsedim. Keşke o zamanlara dönebilseydik...

Yatağa oturup yazdığı her şeyi okurken, son sayfayıda okuduğumda bir eksiklik vardı. Yarım kalmıştı, peki neden? Günlüğü her bir sayfasını kontrol ettiğimde, en son sayfalarda yazılar görüp açtım.

11/02/2012

Sevgilim Yoongi;

Bu sayfayı içimde çok kötü bir his olduğu için yazıyorum. Biliyorsun benim hislerim kuvvetlidir ve bu zamana kadar hislerimde asla bir yanıltı duymadım. Hissettiğim şey, senin kaza geçirdiğin günkü hissettiğimle aynı. Ama tek farkı daha baskın ve daha yoğun. Bu duygu yüzünden çekmecenin anahtarını takacağım boynuma. Belki bana bir şey olursa diye...

ᵐʸᵍ/•Reminiscences¹•\ᵐʸᵍ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin