ELATHA

Bölüm 1: Elatha

Merhaba! Uzun bir aradan sonra düzenlemeye başladım ve neredeyse bitirmek üzereyim. Bölüm 1 düzenlendi.

Hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığı yere hoş geldiniz! Üstelik burada bazı kimseler, sizin her şeyinizi görüyor. Keyifli okumalar :)

***

Dört saf ırk. Kırma olmayan, saflığını koruyan dört ırk; Corniger, Alata, Caudata ve birde benim ırkım. Aslında ben biraz ''dışlanmış'' bir ırktanım. Benim ırkım; İrks. Biz dışlanıyoruz çünkü diğerlerinden farklıyız ve bizi farklı yapan sıradan olmamız. Bir açıdan insanlara benziyoruz aslında.

En üstün ırk Alata'dır. Gerçek şu ki, bugüne kadar hiç Alata'lı görmedim. Ama anlatılanlara göre onların kanatları varmış. Kimisinin devasa kuş tüyü kanatları kimisin de bir böceğinkini andıran saydam kanatları. Bir zamanlar Alata ırkı göklerde hakimiyet kurmuş ve insanlar onları tanrı olarak kabul etmeye başlamış. Eski bir efsane der ki; bunun üzerine Corniger ve Caudata ırkları birleşerek Alata'ya savaş açmış. Geriye hiç Alata'lı kalmayana kadar savaşmışlar ve Alata ırkı sona erdiğinde; kendi aralarında savaşmaya başlamışlar. Yüzyıllarca süren bu savaşlar dünyayı mahvetmiş. Yaşanamaz hale getirmiş. Bunun üzerine kan akıtmanın yasak olduğu bir şehir kurmaya karar vermişler. Öyle bir şehir olacakmış ki bu, orada ırkların hepsi eşit olacakmış. Dört ırkın eşitliği. İmkansız gibi gelen bir hayal. Eğer benim gibi diğer ırkların dışladığı biri değilseniz, bunun nasıl bir duygu olduğunu anlayamazsınız.

Öldürülen sayısız cana ve ırkların arasındaki eşitsizliğe karşılık, adaletin baş gösterdiği bir yer kuruldu; Elatha. Ancak henüz bilmediğim şey, adalet diye bir şeyin olmadığıydı.

Elatha'yı kuran kişi ise bir Corniger, bu şehre kendi adını vermiş. Ondan genelde 'kurucu' diye bahsedilir, kocaman kırmızı boynuzlarıyla herkes tarafından saygı duyulan biriymiş, ölmeden önce. Size söylemedim, değil mi? Aptallığımı boşverin. Alata'nın kanatları olması gibi Corniger ırkının boynuzları olur. Caudata ırkının ise kuyruğu vardır. Ancak bu fazladan uzuvlar kişiye göre değişir. Örneğin bir Caudata'nın kuyruğunun şekli, uzunluğu, rengi veya diğer özellikleri ait olduğu kişiye özeldir. İki kişi asla aynı kuyruğa sahip olmaz veya aynı kanatlara, boynuzlara. Tabii ki kardeş olanların uzuvları falan biraz benziyor. Farklı olan sadece benim ırkım. Biz hepimiz birbirimize benziyoruz. Hiçbirimizin fazladan bir uzvu yok. Kanadımız, boynumuz veya başka bir özelliğimiz yok. Sanırım bu yüzden en aşağı ırk biziz. Dışlanan ırk. Yaşama hakkı olmayan ırk. Diğer yandan Alata en üstün ırktı. Ama onunda yaşama hakkı olmadı...

Benim adım Nita. Basit bir isim. Basit biri için. Aslında ben kimim veya nasıl biriyim pek bilmiyorum. Çünkü sadece hatırlamama izin verdikleri kadarını hatırlıyorum. Bu ödenen bir bedel. Hatıralarımı kaybetmek. Ama kendim izin vermişim. Bu bedeli ödemeyi kendim seçmişim. Elatha da yaşamak için gerekiyormuş bu.

Bu şehri seçtiğinizde, önceden sahip olduğunuz her şey sizden alınıyor. İyi veya kötü hiçbir anınız kalmıyor. Elatha'nın dışındaki dünya nasıldı bilmiyorsunuz. Ayrıca dünyayı yeniden tanıma şansınız da olmuyor. Çünkü bundan yüzyıllar önce Elatha'yı inşa eden kişi, bu şehri koruması için bir kubbe kurmuş. Elatha ve dünyayı birbirinden ayıran bir kubbe. Ne içeriye biri girebilir; ne de içeriden biri dışarıya çıkabilir. Düşününce, ben neden girmişim ki bu şehre? Bildiğin tutsak olmuşum burada. Feda etmeye değecek kadar kötü müymüş tüm anılarım? Gerçekten bilmiyorum. Şimdi ne olacak onu da bilmiyorum. Kahretsin; ben hiçbir şey bilmiyorum...