Bölüm 9: Yeni Bir Yer

1.2K 111 19
                                    

Dört büyük ırk. Onları büyük yapan ruhlarıdır. Bu ırklardan üçünün fazladan uzuvları vardır; kuyruk, boynuz veya kanat. Ruhunuz, bedeninize fazla geldiğinde bu uzuvlardan birini oluşturur. Ruh ne kadar güçlüyse, kişinin kanatları, boynuzu, kuyruğu da o kadar gösterişli olur. Ve eğer bireyin uzvu oluştuktan sonra bile ruhu fazlaysa, taşan enerji kişiye bir güç bahşeder. Cantet'in iyileştirebilmesi veya Tan'ın görebilmesi gibi. Güçleri olan kişiler, kendi ırklarında saygı görürler.

Ancak bu benim ırkım da farklı. Bizde ruhunuzdan taşanlar yeni bir uzuv oluşturmaz veya güçler bahşetmez. Eğer yeterince enerjiniz varsa, taşan parçalar yeni bir canlı vücudu oluşturur. Ruhunuzun fazlalığından bir beden daha doğar. Bu canlı genellikle bir hayvan bedeni olur. Ne kadar güçlüyse ruhunuz, o kadar büyük, o kadar gösterişli bir hayvan. 

Tabii bendeki gibi mitolojik bir yaratıkla da karşı karşıya kalabilirsiniz. Kanatları olan bir kurt. Sanırım bu çok nadir görülen bir durum, hatta neredeyse hiç görülmüyor diyebiliriz. 

&
''Anlamıyorum, ruhlarınızın birbirine bağlı olduğunu görebiliyorum. Bundan eminim ama yani ne ki bu?'' dedi Tan. Yere çömelmiş olan siyah, devasa kurda bakarken. Kurt hafifçe hırlayınca geri çekildi.

Cantet, mühürle birleştikten sonra bayaa kendine gelmişti. ''Bak şimdi...'' dedi, konuyu açıklamaya çalışarak ''Bu yarı kurt; yarı karga. Tahminimce, onun böyle olmasının sebebi de senin yarıya farklı ırklardan olman. Yani bence sen kırmasın.'' 

''Tabii...'' dedi gülümseyerek. ''Ne kırmasıyım, peki?''

''Eee... Ben pas geçiyorum.'' dedi Cantet ve yanıma çöktü. Sonra kurt yine hırladığından koltuktan kalmak zorunda kaldı.

Tan, geniş çaplı bir daire çizerek yanıma geldi ''Bence Alata'nın söylediği mantıklıydı. Hemde fazlasıyla. Nita, eğer kırmaysan bu çoğu şeyi açıklar. Mesela kurt bir klan sembolü, karga da klan sembolü. Sen bu iki klanın kırması olmalısın.''

Cantet benim yerime dalga geçti, bu sefer ''Hangi iki klan, dahi kuyruklu?''

Tan'ın kuyruğu havada bir kavis çizdi ''Karga senin ırkına ait, siyah kuş tüyü kanatlar. Hiç şüphesiz, bu kurt senden daha Alata.''

Cantet kanatlarıyla dalga geçilmesinden nefret ediyordu. Biri siyah diğeri beyaz olduğundan kargaya benzemiyorlardı ''Kes sesini!'' diye çıkıştı Tan'a. ''Kargaya benzediği doğru, başka? Yarı karga yarı kurt...'' durdu ve bana döndü ''Lanet olsun!'' 

''Nita, kurt! Kurt, Rubrum'un klanının sembolü. Yarı Alata, yarı Corniger misin sen?!''

Bu sefer Tan güldü ''Onu bende düşündüm ama o bir İrks. Herhangi bir uzvu yok. Bir de beni rahatsız eden bir başka şey; kırmızı rengi. Rubrum'un çehresine çok benziyor.''

&
Yaklaşık yarım saat kadar bu konuyu tartıştık. Bu arada, değerli 'kurdum' kapıyı kullanmadığından duvarda devasa bir delik vardı. Cantet de artık onaramıyordu onu.

''Hey, Nita.'' dedi Tan. ''Bir deneyelim mi?''

''Neyi?''

''Kurdu. Ruhlarınız birbirine bağlı. Onun tüylerinden birini koparsana.''

''Beni parçalayacak gibi duruyor.''

''Yapmayacak, dinle beni. Göreceksin.''

''Anladım.'' diye araya girdi Cantet ''Ruhlarınız bağlı olduğundan, canlarınız beraber yanıyor. Yani seni ısırırsa acısını kendisi de hisseder.''

Söylediklerinin doğru olmasını umarak kurda yaklaştım. Bana dişlerini göstermedi. Yavaşça elimi uzattım, bir an gerilip kendini çekti. Sonra ona dokunmama izin verdi. Arkamda Cantet ve Tan merakla bakışlarla izliyorlardı bizi. Kurdumu biraz okşadım, görünüşünün aksine yumuşacık ve kabarıktı tüyleri. Sonra ellerimi kanatlarına götürdüm. ''Bence sana benziyor Cantet.'' dedim ''O da uçamıyor.''

Kendi ruhumun bir parçasını ellerimle okşarken kanatlarından bir tüy kopardım. Tıpkı dedikleri gibi sırtımda hissettim acısını. Bu 'onun' benim olduğunun kanıtıydı. 

''Ona ne isim vereceksin?'' dedi Tan, gülümseyerek.

Cantet hafif bir iç çekti ''İsmi yolda düşünseniz. Evi yıktı, zaten geçen geceki misafirden de buranın artık güvenli olmadığını biliyoruz. Başka bir yer bulalım.''

ELATHA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin