11'dönülmez hata

348 46 74
                                    

Soonyoung Jisoo'nun odasında volta atıyordu. Dudaklarını kemirmekten bir hal olmuştu.

"Konuşan herkesi kovacağım!"

"Hala kükremen bitmedi mi? Sadece sakin ol ve hiçbir şey yapma. Asılsız haber olduğu eninde sonunda anlaşılacak."

Jisoo doğru söylüyordu lakin Soonyoung yerinde duramıyordu. Bu dedikoduyu şirkete yayan her kim ise onu doğduğuna pişman edecekti. Bu şirketteki dedikodulara tahammülü asla olmamıştı, icabına bakmıştı. Bununda bakacaktı.

"Onu öldüreceğim."

"Kimi?"

"Jeonghan denen adamı! Başımıza açmadığı iş kalmadı ve hala bu şirkette. Neden ondan kopamıyorsun?"

Kendisini karanlıktan kurtaran bir insana bunu nasıl yapabilirdi? Jisoo vicdan yoksunu bir yaratık değildi ve Soonyoung bunu çok iyi biliyordu. Siniri geçtiğinde kendisi de saçmaladığını anlayacaktı.

~

Seungcheol Jeonghan duymasın diye ona kulaklık takıp pratik yapmaya zorladı. İnsanların ağzı maalesef ki torba olmadığından büzemiyordu o da kendi çapında bu yöntemi bulmuştu.

Pratik odasının kapısı sertçe açıldığında herkes hayretle bakakaldı. Woozi tüm ihtişamı ile kapıda duruyor teker teker yüzleri tarıyordu.

"Selam çocuklar size yiyecek bir kaç şey getirdim."

Herkes teşekkür ederek aldığı poşetlere göz attı. Woozi sakin adımlarla Wonwoo'nun önünde durup "Jeonghan kim?" diye sordu.

Dedikoduları duyduğundan beri içi içini yemiş sonunda pes ederek kendini bu pratik odasında bulmuştu.

"Benim." Wonwoo yalan söylemişti. Woozi'nin neden sorduğunu bilmese bile altında bir bit yeniği olduğuna emindi. Arkadaşının artık saçma olaylarla uğraşmasını istemiyordu.

"Sensin" diyerek süzdü Wonwoo'yu.

"Soonyoung ile ilişkin ne?"

"İlk önce sakin olun ve tırnaklarınızı çekin kolumdan. Benim onunla hiçbir ilişkim yok, dedikodudan ibaret. Eğer inanmıyorsan Soonyoung Beye sor. Şimdi izninizle pratik yapacağım."

Jihoon sinirden yumruğunu sıkmıştı. Uzun boyu, yapılı vücudu ve sert bakışları ile karşısındaki çocuk insanı büyülüyordu. Soonyoung'un ona ilgi duyması gayet doğalına gitmişti ama kıskançlık bedenini sarıp sarmalamıştı.

"Jeonghan."

Sarışın ona baktığında Wonwoo lanet okuyarak Woozi'ye tekrar döndü. "Söyleyeceklerimi söyledim."

"Kahve içelim mi?"

"Pardon?"

Onu yakından tanıyıp Soonyoung'un onda ne bulduğunu ve neyini sevdiğini öğrenmek istiyordu.

"Hayır teşekkürler."

Woozi hoşnutsuzluk ile fotoğraf çekinmek isteyenlerin arasına karışarak bir iki fotoğraf çekinip ayrıldı odadan. Bu çocuksu tavrına gülmek istemişti ilkten ama hiç tatmadığı bu duyguyu ciddiye alması gerektiğine karar vermişti ve şu an sinirden kuduruyordu. Pişman olmuştu.

~

"Kaldır kıçını Yoon Jeonghan."

"İstemiyorum dedim Cheol rahat bırak beni!"

"Seni çok istediğin kulübe götüreceğim."

Seungcheol dedikodulara çare bulamadığından kendini kötü hissediyor Jeonghan'ın neşesini getirmek için kırk takla atıyordu.
Bu onun son kozuydu bunu da kabul etmezse onu rahat bırakacaktı.

the other me'jihan Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin