7'ortaya çıkan sır

347 48 83
                                    

Jisoo yine aynı tatlı kokuyla ağır ağır  araladı büyük gözlerini. Yine aynı o gün olduğu gibi beyaz yastığa dökülmüş sarı saçlar, o zamankinin aksine giyinik bir beden vardı. Beyaz yüzü ayı yutmuşcasına parlıyordu. Yine aynı çocuğun yanında uyanmıştı ama bu sefer ortam farklıydı.

"Uyandın mı?" Jeonghan esneyerek Jisoo'ya baktı.

"Ne işim var benim burada?" Gergindi yine Joshua'nın bir halt yemesinden korkuyordu.

"Bayıldın evini de bilmediğim için yurda getirdim."

"Bayıldım mı?"

Jeonghan yine Jisoo'nun hiçbir şey hatırlamadığını anlayarak iç çekti. Onunla olduğu anıları bir türlü hatırlamıyor sanki o değil de başka biri yaşamış gibi davranıyordu.

Wonwoo koşarak içeri daldı. "Vernon geliyor!"

"Ne?"

Jeonghan telaşla ince mavi çiçekli yorganı Jisoo'nun başına kadar çekti sessiz olmasını fısıldadı.

"Han hyung?"

"Efendim Vernon-ah."

"Wonwoo hasta olduğunu söyledi merak ettim iyi misin?"

"Biraz daha uyusam iyi olurum."

Vernon şüpheyle bir yatağa bir de sarışına baktı. Jeonghan'ın konuşurken sesi titriyordu.

"Hyung yoks-"

Wonwoo Vernon'ın söyleyecekleri bitmeden zorla odadan çıkardı ve Jeonghan'a iyice dinlenmesini söyledi.

Vernon'ın bir şeyleri çakma düşüncesi sarışında mide kamplarına neden olmuştu çünkü ağzında asla bakla ıslanmayan bir insandı ve Seungcheol'le diğer çocuklara yetiştireceğini biliyordu.

"Seni hemen buradan çıkarmalıyız."

Yorganın altında ağır ağır nefes alan Jisoo'yu duyduğunda yorganı ayak ucuna fırlatıp yüzünü elleri arasına alarak sakin olmasını söyledi. Bu küçük oda onun atak geçirmesine sebep olmuştu.

"Sadece bana odaklan gözlerime bak."

Sesler bir uğultu gibi gelip geçiyordu ve onları anlamlandıramıyordu bir türlü. 

Jeonghan onu göğsüne çekip sıkıca sanki onu asla bırakmayacakmış gibi sarıldı ve şefkatle saçlarını okşadı.

"Her şey yolunda yanında ben varım."

Odanın kapısı sertçe açıldığında Vernon ve Ten "Yurda birini attığını biliyorduk!" diye bağırdı.

Jeonghan küfürlerini savurarak Jisoo'nun yüzünü merakla görmeye çalışan çocuklardan sakladı ve tekrardan yorganı yüzüne örttü.

"Yurttan atılacağını bildiğin halde birini yatağa mı attın?" Ten sivri burnunu daha çok kaldırarak kollarını birbirine bağladı.

"Bunu sen mi söylüyorsun?"

Vernon ayak uçlarında durarak yatağa baktı. "Tartışmanın sırası değil. Neden bize kim olduğunu göstermiyorsun?"

Jeonghan yataktan inerek Jisoo'yu küçük yatakta yalnız başına bıraktı. Sarışın ayrılınca yataktaki sıcak yeri aniden soğumuştu ve kendini çıplak kalmış da herkes ona bakıyormuş gibi hissetmişti.

Jeonghan meraklı ikiliyi odasından atıp kapıyı kilitledi. Kapıya yaslanarak usulca yere çöktü.

Bittiğinin bilincindeydi. Bu olay herkesin kulağına gidecek ve o da şirketten kovulacaktı. Normalde grup arkadaşlarının birbirinin arkasını kollaması lazımdı ama Ten ile pek anlaşamazdı.

the other me'jihan Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin