the other me'jihan

18'final

"Heyecandan bayılmak üzereyim."

"Senin kadar bende heyecanlıyım ama kolumun bana lazım olduğunun farkındasın değil mi?"

Jeonghan tırnağını kemirirken aynı cümleyi tekrarlayıp Wonwoo'nun omzuna yumruklar atıyordu. Sadece Jeonghan bu denli heyecanlı değil çıkış yaptığı arkadaşları da aynı durumdaydı, hiçbiri yerinde duramıyor ilk sahneleri için dakika sayıyordu.

O korkunç olayın üzerinden tam tamına 3 sene geçmişti. İlk günkü gibi hatırlıyordu Jisoo'nun hatıralarını geri kazanıp bayılmasını ve 2 ay boyunca uyanamamasını. O zamanlar oldukça zorlu bir dönemdi sarışın için. Jisoo tekrardan gözlerini açana kadar günlerini hastane köşelerinde dua ederek, ağlayarak geçirmişti. Jeonghan o zamanları her anımsadığında tüyleri diken diken oluyordu neyse ki Jisoo o kadar günden sonra gözlerini açmıştı ve güzel sevgilisine bakarak gülümsemesini sunmuştu.

Jisoo o uzun aradan sonra uyandığında kendinde bir farklılık olduğunu hissetmişti. Artık bilincini kaybetmiyor her dakikasını en ayrıntısına kadar hatırlıyordu. Bunun sebebi ise artık Joshua'nın ortaya çıkmıyor oluşuydu. Joshua'nın tamamen ortadan kalktığını artık Jisoo'yu terk ettiğini düşünüyorsanız eğer yanılıyorsunuz çünkü uyanmadığı o 2 ay boyunca Jisoo ve Joshua'nın karakterleri birleşmişti. Ne eski Jisoo vardı artık ne Joshua ikisi tam anlamıyla bir bütün olmuştu ve eskiden yaşanan bütün zorluklar sıkıntılar tamamen sona ermişti.

"Sıra sizde."

"Tanrım lütfen mükemmel iş çıkaralım!"

~

Seungcheol önündeki kutudan kocaman bir tavuk parçası daha alarak ağzına tıkıştırdı. "Bugün o kadar havalıyım ki tanrım bildiğiniz kendime aşık oldum! Fanların benim sesimi duyduğunda nasıl çığlık attığını duydunuz mu?"

Vernon gülerek "Evet oldukça havalıydın ama ağzındakini bitirince konuşsan herkes için çok iyi olur" diyerek Seungcheol'e peçete uzattı.

"O elindeki ne Jeonghan?"

"Davetiye."

"Ne davetiyesi?"

"Bizim buz prens evleniyor. Onun davetiyesi."

"Hadi canım!"

Herkes yaptığı işi bırakmış kocaman gözlerle Jeonghan'a bakmıştı. Bu onlar için oldukça ilgi çekici bir olaydı. Yıllarca buz prensin kalbini kimin bu kadar yumuşattığını merak ediyorlardı ama Soon hiçbir şeyi belli etmediğinden bir türlü öğrenemiyorlardı ve nihayet o gün gelmiş sır gibi sakladığı sevgilisini öğrenmişlerdi.

"Oha kiminle?"

"Lee Jihoon."

Jeonghan bu kadar tepki vermelerine gülerek yanlarına oturdu.

Soonyoung ve Jihoon bu önemli kararı alırken oldukça tereddüt etmiş ama artık ikisi de hayatlarını düzene soktuğundan tereddütlerini bir köşeye atıp evlenmeye karar vermişlerdi. Jihoon 3 yıl önce ağlayıp stilist olmak istediğini söylediğinde ikisi içinde her şey değişmiş hayatları bir daha eskisi gibi olmamıştı. Jihoon Soonyoung'un desteği ile oyunculuğu bırakıp hep hayali olanı yapmış ve herkesin tanıdığı başarılı bir stilist olmuştu. İlişkileri de bu süre zarfında ilerlemiş evlilik gibi ciddi bir karar almışlardı. İkisi de oldukça mutluydu bu karardan, hayatlarının daha güzel olacağına şimdiden inanmışlardı.

"Şu oyunculuğu bırakan Woozi mi?"

"Evet. Neden bu kadar şaşırdınız?"

"Sen biliyor muydun Han?"