12'tehdit

330 43 75
                                    

Woozi elindeki kremalı ekmeği tabağına bıraktı. Canı sıkkındı bundan ötürü yemek yiyemiyordu.

Jeonghan'ı daha doğrusu Wonwoo'nun görünüşünü düşünüyordu. Soonyoung öyle yapılı uzun birilerinden hoşlanacağını tahmin etmiyordu.

"Bana neden öyle tepki verdin o zaman!" diye bağırarak penceresini sonuna kadar açıp derince soludu.

En son istediği şeydi birinden hoşlanmak ve derin bir kuyuya oldukça hızlı düşüyordu Woozi. Bu onun için korkunçtu. Kendinden başkasını sevmeyeceğine ve önemsemeyeceğine yemin etmişti. Bir daha kırılmak istemiyordu fakat gönül bu söz dinlemiyordu ki kendi bildiğini okuyup insanı zor duruma sokuyordu.

Woozi telefonunu açıp bir türlü kovduramadığı menajerini aradı.

"Jeonghan denen stajyerle görüşmek istiyorum. Nedenini sorma ve dediğim kafeye getir."

~

Jeonghan greyfurt suyunu yudumlarken etrafına göz gezdirdi. Kiminle buluşacağını bilmeden eşofmanları ile apar topar bir kafeye getirilmiş üstüne de 1 saattir bekletiliyordu.

"Sen kimsin?"

Jeonghan pipeti ağzından çıkartıp Woozi'ye ve iddialı kıyafetlerine baktı. Kırmızı crop top ve bacaklarını sarıp sarmalayan deri siyah bir pantolon giymiş son zamanlarda uzattığı kahve saçlarını yandan ayırmıştı. Yüzünde ise kıyafetlerine oranla sade bir makyaj -kahve tonlarda far ve hafif pembe bir ruj- vardı. Oldukça hayranlık uyandıran bir güzelliğe sahipti.

"Jeonghan."

Woozi öne eğilip "Dalga mı geçiyorsun? " diye sordu.

"Beni çağırmışsınız."

Woozi kollarını bağlayıp tepeden tırnağa süzdü sarışını. "Sanırım sende Jeonghan'sın. Seni değil pratik odasına girdiğimde konuştuğum uzun boylu, siyah saçlı Jeonghan'ı istiyorum."

Jeonghan bu ne kibir diye içinden geçirdi. Böyle kibirli ve tepeden bakan bir oyuncu olduğunu düşünmüyordu. Üstelik sevdiği ve vakit buldukça dizisini izlediği biriydi.

"Benden başka Jeonghan yok."

Woozi elindeki çantayı masaya bırakıp tam karşısına oturdu sarışının.

"Soonyoung ile ilişki dedikodusu çıkan sen misin?"

Bıkkınca nefes verip başı ile onayladı. Bir aktör kalmıştı onu sıkıştırıp sormayan o da olmuştu.

Jeonghan anlam veremiyordu asılsız bir söz yüzünden Woozi gibi büyük bir oyuncunun onunla konuşmasına. Eğer merak ediyorsa gidip Soonyoung'a sormalıydı. Sonuçta arkadaşı veya başka bir şeyi değildi bu adam.

"Asılsız bir dedikodu sadece. Buz prensle alakam yok. Neden merak ettiğinizi sormayacağım iyi günler."

Woozi dudaklarını dişleyip sarışının arkasından baktı. Bu kendine yalan söyleyen çocuktan bile daha sinirlerini bozmuş ondan nefret etmişti.

~

Jisoo sakince aynanın üzerine yapıştırılmış kağıtlara baktı.

'Sevgilimden uzak dur.'

'Ona yaklaştığını anlarsam neler yapacağımı hayal dahi edemezsin.'

'Senin gibi iğrenç işkolik biri onu hak etmiyor."

"Sevgilim mi?" diye mırıldandı Jisoo. Kimden bahsettiğini bilmiyordu ama ona ilk defa uyarı yaptığı bir not bıraktığından ötürü korkması gerektiğini anlamıştı.

the other me'jihan Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin