8. Bölüm

79 8 17
                                    

Kral ile görüşmeye giderken mütevazi bir elbise giyinip hazırlandım. Annem ve babam durumu anlayışla kabul ettiği için çok şanslıydım. Şimdi ise kral ile olan görüşmem beni endişelendiriyordu.

Saraya gitmek için dışarıya çıktığım zaman Prens Valery'nin çoktan evimize geldiğini gördüm. Birbirimizi selamladıktan sonra kısa bir süreliğine bahçede yürüyüş yaptık. "Leydi Charlotte nasılsınız?"

Gülümsedim. "İyiyim. Peki ya siz nasılsınız?" Bir süre duraksadık. Yeniden çiçekleri izlemeye başladım. "İyiyim. Endişeniz için teşekkürler. Dün olanlardan sonra sizin için endişelendim. Dük Leonard ve Düşeş Khloe ile konuştunuz mu?"

Başımı sallarken ona döndüm. "Evet. Benim için endişelenmişlerdi. Çünkü Prens Kane'e olan hayranlığımın birden bitişi ve sizinle evlenmek isteyişimden dolayı bana defalarca emin olup olmadığımı sordular."

"Peki gerçekten emin misiniz bunu yapmaya?"

Benden hala şüpheleniyor muydu? Onun şüphelerini nasıl yok edebilirdim? "Kesinlikle eminim majesteleri. Sanırım hayatım boyunca aldığım en iyi karar bu. Anneme ve babama kazadan sonra sizinle yakınlaştığımı ve Prens Kane'e olan hayranlığımın ne kadar önemsiz olduğunu gerçek hisleri bana gösterdiğinizi söyledim. Onlara sizinle daha mutlu olacağımı ve gayri meşru prens olmanızla ilgilenmediğimi de öyle." 

Dün konuştuklarımızı ona anlatırken yüzünde tuhaf bir ifade büründü. Ben doğru mu görüyordum? Prens Valery'nin yüzü mü kızarıyordu? Başını eğdi ve kendisine zaman tanıdı. "Nişanlanmamızı ikna edici olmasını sağlayacak her şeyi yaptım. Annem ve babam benim mutluluğumu her zaman ilk sıraya koyan kişiler. Onlara sahip olduğum için fazlasıyla şanslıyım. Bu yüzden endişelenmenize gerek yok. Eminim sizinle özellikle gayri meşru oluşunuzdan dolayı başıma gelebilecek tehlikelerden dolayı endişeli olacaklardır. Fakat onlara ne olursa olsun beni koruyacağınızı da söyledim."

"Nasıl tüm konuşmaları bana anlatabilirsiniz?"

Şaşkınlığını anlayabiliyordum. Fakat ona bir söz vermiştim. İkimizle olan her türlü şeyi ona anlatacaktım. "Çünkü size bir söz verdim majesteleri. Anlaşmamız boyunca yalnızca Prens Kane ile olan iletişimimizi değil sizinle alakalı olan her şeyi size anlatacağım. Böylece bana güvenmenizi sağlayacağım."

Onun biraz olsun sakinleşmesini sağlamak için arkamı döndüm ve yürümeye devam ettim. Aslında bunu sadece onun değil benim sakinleşmem içinde yaptım. Kalbim deli gibi çarpıyordu. Özellikle kızaran yüzünü gördükten sonra... "Bu doğru," diye konuşmaya başladı. "Sarayda başınıza gelebilecek en ufak tehlikeden sizi koruyacağım."

Gülümsedim. Ona dönüp "Bunu biliyorum. Ne kadar soğuk ve insanlardan uzak durmak isteseniz bile iyi bir kalbiniz var, majesteleri. Bunu göstermeseniz bile hissediyorum." Ellerimi birbirine bastırdım. Gülümsememek için kendi tuttu. Bunu yapmaya çalışırken ne kadar tatlı olduğunu düşündüm.

Charlotte ve Valery gelecekte yaşamış olsalardı, Charlotte bir lise öğrencisi Valery ise üniversite öğrencisi olurlardı. Ve onlar daha çocuktu. Ne kadar güçlü olduklarını gösterseler bile çocuklardı.

Tabi bu 16 yaşında ki bedene giren ben 29 yaşındaydım. Valery daha 21 yaşında olmasına rağmen gerçekten güçlü bir şekilde ayakta duruyordu. O gerçek hayran olunması gereken kişiydi. Yeniden içimden eski Charlotte'e seslendim. 'Neden bu kadar mükemmel bir adam dururken pislik Kane'e aşık oldun Charlotte?'

"Bugün kral ile yapacağın görüşmeden korkuyor musun?"

Ah doğru ya! Bugün kral ile görüşme yapacaktım ve eminim bundan sonra da kraliçe ile. Onun aksine beni daha fazla zorlu bir gün bekliyordu. Yüzümü astım. "Sizin aksine ben daha kötü bir durumdayım. Kral, Prens Kane ile olacak nişanım yerine sizinle olan nişanımdan fazlasıyla öfkelenmiştir. Onunla görüştükten sonra kraliçe ile görüşürsem ölüm fermanım yazmış olacak. Dua ediyorum ki Kane ile karşılaşmam."

Leydi Charlotte: Kraliyet KamelyasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin