9. Bölüm

70 10 8
                                    

Havaya karışan kahkaha sesleri ve yapılan dedikodular. Onların arasına katılmak istesem bile bu beni öldürmeye yetiyordu.

Daha davetin ilk saatleri olmasına rağmen can sıkıntısından patlıyordum. En son katılan kişi Leydi Venessa'ydi. Prens Kane ile baloda dans eden kişi. "Leydi Venessa... Sizi gördüğüme nasıl mutlu oldum. İyi misiniz?"

Venessa büyük bir tebessümle yerine yerleşti ve onunla konuşan Düşes Ceathrin'e cevap verdi. "Bende sizi gördüğüme memnun oldum Düşes Ceathrin. Şu günlerde kendimi çok iyi hissediyorum. Peki siz nasılsınız?"

Venessa'nin uzun kahverengi saçları vardı. Gözleri bal rengindeydi ve güzelliği günlerce konuşulacak şekildeydi. "Leydi Charlotte! Prens Valery ile olan nişanınızı tebrik ederim. Fakat söylemek gerekirse bizi fazlasıyla şaşırttınız. Tüm krallık sizin Prens Kane ile evleneceğinizi düşünüyordu."

Gülümsemeye çalıştım. Toplar üzerime yöneltilmişti. Fakat bu durumdan Venessa'nın üzüntü duyacağını sanmıyordum. Çünkü o da Prens Kane'e aşıktı. "Endişenizin farkındayım. Fakat kader bizi bir şekilde Prens Valery ile bir araya getirdi. Ve şu an bazı şeyler için büyük pişmanlık içerisine düşmeye başladım. Prens Valery'nin olmadığı günlerim için." İçeride bulunan kadınlar bana dikkat kesilmişlerdi.

"Hatırladığım kadarıyla öncesinden Prens Valery ile fazla yakın değildiniz. Söyleyin bize lütfen o soğuk yüze rağmen ona nasıl tutuldunuz?"

Soruyu soran Dük Harington'ın eşi Düşeş Lucy'di. Elim ile yüzümü kapattım. "Doğrusunu söylemek gerekirse o soğuk yüzün arkasında kesinlikle fazlasıyla romantik bir adam yatıyor. Belki de ona bu şekilde aşık olmamın sebebi budur. Kalbinde gizlediği gerçek duygularını gördükçe amansız bir şekilde onu daha fazla sevmeye başladım."

Kadınlar hayranlıklarını belli eder gibi ses çıkardılar. Venessa'nın artık bir rakibi değildim. Fakat hala ona karşı kendimi rahat hissetmiyordum. "Ah bu arada Leydi Venessa! Artık rakibiniz olmadığım için daha fazla şanslı değil misiniz?" Venessa bana kötü bir şekilde baktı fakat yüzünde ki sahte tebessüm onun bu tavrını gizlemeye yetiyordu bile. "Sizin aksine ben Prens Kane ile fazlasıyla yakındım Leydi Charlotte. Bu durum sadece sizin geçici olan hevesinizi daha fazla göstermiş oldu!"

Bana hakaret mi ediyordu? Hayır bu şekilde kazanmasına izin veremezdim. Daha fazla gülümsedim. "Henüz çocuk olan Charlotte'in duygularından bu kadar korktuğunuza göre... Artık endişenize gerek kalmadı Leydi Venessa. Belki siz böyle düşünmeyebilirsiniz fakat ben ileri de kraliyette bana eşlik edeceğiniz arzusu ile doluyum. Umarım sizde benim gibi aşkınıza kavuşabilirsiniz." Kadınlar güldü.

"Leydi Venessa, Prens Kane ile evlenirseniz Leydi Charlotte gibi çok iyi bir dostunuz olacak sarayda. Bundan dolayı minnet duymalısınız."

Bana yardım eden Düşes Sophia'ydı. Ona baktım ve gülümsedim. "Öyle ya orada yalnız olmayışımdan dolayı fazlasıyla memnunum." Sanki Prens Kane ile çoktan sözlenmiş sadece nişanlarının resmi şekilde açıklanmasını bekliyordu.

"Leydi Charlotte... Lütfen bize Prens Valery'nin evlilik teklifi ettiği zaman size verdiği yüzüğü gösterin. Herkes bunu fazlasıyla merak ediyor."

Düşes Margarit'in sesi beni aşağılamak ister gibi çıktı. Doğru ya yüzük! Bunu nasıl unutabilirdim. Yüzüme yeniden sahte bir tebessüm ekledim. "Üzgünüm Düşes Margarit. Bu isteğinizi yerine getiremem." Lafımın hemen arkasından Düşes Ceathrin konuştu. "Yoksa o size hala bir yüzük vermedi mi?" İki elimi de havaya kaldırdım. "Ah hayır yanlış anlamayın. Bir yüzük vardı ve nefes kesecek şekilde zarifti. Fakat son zamanlarda olan sağlık nedenlerimden dolayı zayıfladım. Ve yüzük tekrar boyutlanması için tüccara verildi. Yüzüğü aldığım zaman bunun için bir çay daveti düzenleyeceğim. O zaman size gösterebilirim." Tüm bu kadınlar dost ayağına yatarak buraya toplansalar bile tek yaptıkları birbirlerini daha fazla aşağıya çekmekti. Nasıl olayları toparlayacağımı şaşırdım. Fakat sağlığım işin içine girince kimse ağzını açıp karşılık veremezdi.

Leydi Charlotte: Kraliyet KamelyasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin