True Identity🩸/ Uchiha ⚔️ Hyuuga [TAMAMLANDI]

Hello! I'm the one trying to make a fresh start

"Amida, Naruto ile benim konuşmamı ister misin?"

Eğer yeni bir başlangıç yapmayı kafama koyduysam gerekli adımları benim atmam gerekirdi.

"Hayır, Matatabi."

Patilerine koyduğu kafasını hafifçe kaldırıp bana keskin gözlerle baktı.

"Peki ama Naruto varlığımın farkında olacaktır, o zaman konuşacağım."

Dışarı çıkan shinobi, bana bakmamaya özen göstererek lidere yöneldi.

"Hokage-sama bayanı içeri bekliyor. Sizinle daha sonra görüşmek istedi, Fuji-san."

Adının Fuji olduğunu öğrendiğim lider, başını sallayarak hızlı adımlarla geniş koridorda gözden kayboldu.

Kapıda bekleyen shinobi geri çekilip kapının diğer yanında durunca titrek bir nefes koyarak geniş kapıyla bakıştım.

Cesur ol Amida!

Cesur ol.

Kapıyı çal, içeri gir ve neyle karşılaşacağını gör.

Canlarından ettiğim insanları tekrar hayata döndüremezdim ama kendimi yeni bir yola sokarak benim yüzünden ölenler zincirine yeni halkalar eklemek zorunda kalmazdım.

Bedenimi dikleştirip hızlıca nefesimi verdim.

Pekala.

Kapıyı birkaç kere tıklattığımda içeriden gelen 'girin' komutuyla beraber terleyen avuç içlerimi hızlıca pelerime silip kapıyı açtım.

Geniş ve ferah bir oda da kapının tam karşısında duran geniş masada birkaç kağıt ve Hokage olduğunu düşündüğüm kişi duruyordu.

Yanında 2 kişi daha vardı.

Vay canına! Hepsi çok belirleyici özelliklere sahip olan kişilerdi.

Ortamı ve onları daha çok izleyip vakit öldürmeye niyetlensem de ortamdaki ağır gerginlik üstüme kara bir bulut gibi çökmüştü.

Bana bir şey demelerini bekliyordum.

Oradan soyutlanmak da istiyordum.

Ahh! Lanet olsun.

Bana sonsuzluk gibi gelen bir süreden sonra koltukta oturan kişi ayağa kalkıp yanıma geldi. Bir duygu alabilmek adına yüzünü arasam da nötr ifadesini bozmamıştı.

"Sen köydeki olaylardan sorumlu kişi misin?"

Kalbim ağzımda atarken sesimin titrememesi için dua ettim.

"Evet."

Tahmin ettiğimden daha güçlü çıkmıştı.

"Ve benim Anbu ekibimi de öldüren kişi sensin değil mi?"

"Evet."

Bana öfkeyle vereceği karşılığı ya da ölüm emrini beklerken arkasındaki siyah saçlı kişi konuştu.

"Sen bir jinchuuriki misin?"

Nasıl?

Nasıl anlayabilmişti?

Bir dakika!

Siyah saçlının saçlarıyla kapattığı gözü Rinnegan mı?

Bu zamana kadar bu gözü Madara hariç başka birinde görmemiştim, yoksa o... Madara'dan mı çalmıştı?

Karşımda duran sarı saçlı olumlu anlamda başını salladı.

"İçeriye girdiği andan itibaren Matatabi'nin varlığını hissetmiştim."