Alnına dökülen siyah saç tellerini umursamadan hızını biraz daha arttırıyordu, kısa bir anlığına göz ucuyla saatini kontrol edip tekrar yola bakıp derin bir nefes aldı.Neredeyse varmıştı.
Dudaklarında hala eskimeyen bir şarkının sözlerini mırıldanırken arabayı park ediyordu, inmeden önce son kez dikiz aynasından kendine bakmıştı fakat sadece bakmıştı.
Dağılan saçlarına ve terleyen yüzüne.
Daha sonra beyaz gömleğinin üstten ilk iki düğmesini açtı, siyah ceketini neden giydiğini sorgularken geç kaldığını farkedip arabadan hızlıca indi.
Bu gece onun için çok özel olacaktı, olmasa bile bunun için zorlayacaktı.
Kafasını biraz kaldırıp tam önünde durduğu 'Kim Bar' zincirleri adı altında geçen zincirin temelini oluşturan devasa tabelaya bakıp iç çekmişti.
"Bakalım bu gece benim için ne planlıyorsun gelmekten asla sıkılmayacağım ikinci evim."
Dudaklarında anlık bir tebessüm oluşunca hemen ciddileşip omuzlarını dikleştirmişti.
"Bu gece daha fazlasını istiyorum. "
Fısıltıyla söylediği cümlenin sonunda gözleri kararırken omzuna dokunan bir elle irkildi.
Olduğu yerde başını hafifçe çevirip elin sahibine bakarken kalbinde bir hareketlenme hissetti.
Sarı renk saçlarıyla uyum sağlayan kahverengi gözlere bakarken Jungkook' un sağ eli sol tarafını bulmuştu, oraya bastırabildiği kadar bastırmaya çalışıyor karşısında ona şaşkınlık içinde bakan çocuğun kalp atışlarını duymasıdan korkuyordu.
"Üzgünüm." Demişti çocuk ne olduğunu kavramaya çalışıyordu." Amacım korkutmak falan değildi ben sadece.."
"Evet. " demişti Jungkook sonunda kalp atışlarını düzene sokarken. " Sen sadece ne ? "
Çocuk ona bakan bedene bakmış ve aklındaki olumsuz düşünceleri bir anda silivermişti çünkü onun gözlerindeki ışık kendisine ümit vermekle kalmıyor biraz sonra söyleyecekleri içinde cesaret veriyordu.
Jungkook ona parıl parıl kahverengi gözlerle bakıp kalbini sallantıya uğratan çocuğa bir adım daha yaklaşıp omzuna dokunup orayı okşarken çocuk utandı ve bakışlarını kaçırdı ondan.
Jungkook bir eliyle onun omzuna dokunup orayı okşarken diğer eliyle de çenesini nazikçe kavrayıp kendisiyle göz teması kurmasını sağladı, şimdi ortam ısınıyordu işte.
Çünkü Jungkook içinde bulunduğu ortama farklı bir amaç için gelmişken bu tatlı çocuk tarafından ele geçirildi.
Ve bu tatlı çocuk hala saf ve masum düşünceler ışığında asla tanımadığı bir adama güvenip onun tarafından cesaretlendirildiğini düşünüyordu.
"Bir işe ve kalacak yere ihtiyacım var." Dedi çocuk çekinerek. " Bana yardım eder misin ?"
Jungkook' un duydukları ile kalbi bir anda soğurken yüzünde sahte bir gülüş yer edinmişti, hissizlik tüm bedenini kaplarken ona bakıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Finifugal|hopemin
Fanfiction"Jimin, söylediğin her şeyi yapacağım, lütfen." "Hoseok, bana 'lütfen' dersen her şeyi yaparım."