6~"Sadece hiç."

96 12 1
                                    


"Senden nefret ediyorum! "
°
°
"Duydun mu beni, dedim ki senden nefret ediyorum!!"
°
°
"Neden beni rahat bırakmıyorsun, neden?? "
°
°
"Ben hep... "
°
°
"Ben hep senin.."


" Hoseok uyan."

" Hayır! İstemiyorum."

"Hoseok rüyanda konuşuyorsun."

"Hayır."

Bedenim ani sarsıntıyla şoka girerken çığlık atarak gözlerimi açmıştım, ıslak saçlarım gözlerimi kapatırken Namjoon korku dolu gözlerle bana bakıyordu. "Ne oldu şimdi." dedim, sesim kısık çıkıyordu. " Yine uykunda birisiyle konuşuyordun, kavga ediyordun da denilebilir."

"Olamaz."dedim yatağımda oturur pozisyona gelerek."Ne zamandan beri uyuyorum ben."

"Yaklaşık iki saatir."

Gözlerimi avuşturarak ona bakmaya devam ettim, oda bana bakıyor ve ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Tavşan suratlı çocukla olan konuşmamızdan sonra eve gelip kendimi uyumak için zorlamıştım ve uyumuştumda ama sadece iki saat.

İki saat bile sürmeden uykum bir kabus eşliğinde son bulmuştu, ne güzel.

"Hoseok bence pes edelim ve bir doktora falan gidelim ha?"

Namjoon ruhsuz bir şekilde konuştuğunda gözlerimi ovmayı bırakıp yatakta onun oturduğu yere biraz daha yaklaşarak onu ensesinden kavramış, " Yüzüme dikkatle bak Namjoon." diyerek yüzünü yüzüme yaklaştırmış "Ne görüyorsun? " demiştim.

Namjoon sorduğum soruyla affalamıştı, ne söyleyeceğini bilemez bir şekilde boş boş bakıyordu. Baskı kurmak için ensesinde olan elimi sıkılaştırdım ve doğrudan gözlerine baktım.

Şimdi kapana kısılmış bir kedi yavrusu gibiydi.

Cidden şuan öyle komik bir vaziyetteydi ki. Kendimi gülmemek için zor tutuyordum.

"Yüz ifadenin.." Namjoon sonunda titreyen sessiyle konuşunca yüz ifademi yeniden eski haline getirdim.
" Evet?? " dedim."Yüz ifadenin.." dedi Namjoon yeniden." Evet yüz ifademin?? " dedim bu kez bastırarak.
" Buradan baktığımda yüzün normalde olduğu gibi ifadesiz görünüyor. " bir çırpıda dudaklarından dökülen kelimeler üzerine ben olduğum yerde kalakalmıştım. "Ne ?? " demiştim şaşkınlık içinde.

"Ne söylediysem o işte." dedi bıkkılıkla ve ensesini elimden kurtarıp kapıya doğru adımlayınca bende ayaklandım. "Nereye gecenin bir yarısında." Namjoon inanılmazdı.

Hah..

"Hiç.. " dedi Namjoon tok sessiyle ve arkasına bakmadan son cümlesini de söyleyip gidiverdi.

"Sadece hiç."

***

Namjoon, asonsörün gelmesini beklerken az önceyi düşünüyordu. Ne olmuştu? Neden birden bire kendini burada bulmuştu ? Onu yalnız kalmaya iten şey neydi ? Ya da kimdi ?
Hepsinin yuvarlanıp birleştiği isim açıktı aslında fakat Namjoon bunu kabullenmek istemiyordu. İstemeyi istemiyordu. Çünkü yıllarını verdiği bu adamın yanından öylece çekip gitmek ona göre değildi.

Namjoon sadık bir çalışandı Hoseok için bunu kendisi de çok iyi biliyordu ama bazen Hoseok onu öyle bir durumun içinde yapayalnız bırakıyordu ki..

Namjoon dayanamıyordu.

Asönsör sonunda geldiğinde Namjoon ruhsuz bir şekilde bindi, en alt kata inene kadar sabırla bekledi. Asönsôrden inerken hala ölü gibiydi.

Bedenini taşıyamıyordu....

Tökezleye tökezleye Hoseok' un oturduğu muazzam siteden caddeye yürümeye çalışıyordu.

Finifugal|hopeminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin