4~'' Bana iyilik mi yapmak istiyorsun? ''

148 13 19
                                    


'' Hoseok? ''

Uyumak ve bir daha uyanmamak.

Tek ihtiyacım olan beş dakika. Sadece beş dakika fazla uyumak için her şeyimi verirdim, hiç uyuyamıyorum. Gözlerimi kapatsam dahi sesi beni asla yalnız bırakmıyor ve uykusuz bırakıyor.

Uyumak... Günlerce uyusam dahi asla dinlenmiş gibi hissetmeyeceğim.

'' Hoseok? ''

Çok fazla ses var ve hepsi birbirine karışınca ben hiçbir şeyi tam olarak anlayamıyorum.

Uyumak istiyorum. Lütfen sadece beş dakika daha.

'' Hoseok uyan! ''

Bir kez daha, kaç kez söylemem gerekiyor: Beni rahat bırakın diye.

Uyku halinde olmama rağmen sürekli yakınlardan birisi bana sesleniyor, karşılığında sadece '' Beş dakika daha uyumama izin ver. '' diyebiliyorum. Ama o hala '' Hoseok dün geceden beri uyuyorsun. Uyanma zamanın çoktan gelmedi mi ? '' diyor. ,

'' Hayır, sen git.'' Diyerek onu ellerimle uzaklaştırmaya çalışsam da bir güç beni engelliyor. '' Uyanmak falan istemiyorum. '' diyorum bir kez daha ve onu itmek istiyorum ama yapamıyorum.

Öyle ki omuzlarımdan çekilip yatağımda dikleşinceye kadar beni rahat bırakmıyor, gücünü kullanmayı bilen bu güçlü kişi.

'' Yeter!! Uyan artık uyan .'' diyerek beni uyandırmaya çalışan kişiyi, gözlerimi büyük bir şok eşliğinde açarken öğrendim.

Namjoon ben senin..

'' Sonunda .'' Namjoon söylediğinde uyku halinde olmasam yüzüne atacağım yumruğumu sıkan ben, '' Senin evin yok mu ? '' demiştim. '' Günlerdir uyuyamıyorum ve uyumuşken senin saçma sapan.. '' sözümü kendi kendime kesip sinirle mutfağa gitmiştim.

Beni takip eden Namjoon '' Seni anlamıyorum, neredeyse bir gün boyunca uyudun ve ben uyandırmasam hiç uyanmayacaktın.'' Demişti öfkeyle. '' Sana iyilik yaramıyor. ''

'' Bana iyilik mi yapmak istiyorsun? '' diyerek elimdeki su dolu bardağı içmiş ve sertçe tezgaha koymuştum. '' O halde defol .'' Namjoon söylediğimde dik dik bana bakmaya başlayınca sinirle karışık yüzümdeki ifademle terlemiş siyah saçlarımı karıştırmıştım.

Uzun zaman olmuştu, onları boyamayalı.

'' Bana defol demek yerine bugün ne yapacağımızı düşün sen önce .'' Namjoon söylediğinde düşüncelerimden sıyrılıp ona çevirmiştim kafamı. '' Ne diyorsun Namjoon ha ? bugün uyumak dışında hiçbir şey-'' Namjoon konuşmama arasında eline benim gibi su dolu bardağı alınca dikkatimi ona vermiştim.

Usulca suyunu içip eliyle ağzını silmiş, bardağı tezgaha koyduğu sırada gözlerindeki imalı bakışlarla bana dönüp kafamı karıştıracak o cümleyi kurmuştu. ,'' Uyumak dışında Eros' u bulmayı düşüneceğini düşündüm ben oysa ki. ''

***

'' Eros... '' demişti Namjoon ben direksiyonu sağa kırarken, çoktan yola koyulup her şeyin başladığı mekana doğru ilerliyorduk. ''Evet Eros .'' demiştim aynı şekilde bende.

Saat gece yarısını geçiyordu ve ben son hızla arabayı bir hafta öncesinde gittiğimiz o bara sürüyordum. '' Neredeyse geldik.'' Dediğimde Namjoon kulağındaki kulaklıkları çıkarıp '' Ne? '' demişti. '' Sen aptalsın, yemin ediyorum. '' demiştim, parmaklarında tuttuğu kulaklığı camdan dışarı fırlatmış ve ani bir fren yapıp arabayı durdurmuştum.

Finifugal|hopeminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin