Ay ve Yıldızların Yaratılmasındaki Hikmetler

52 10 2
                                    


Yüce Allah şöyle buyuruyor: “Gökte burçlar yaratan, onların içinde ışık saçan bir kandil (güneş) ve aydınlık veren bir ay var edenin (Allah’ın) şanı çok yücedir.” (Furkan: 7 i).

Allah geceyi, havanın soğuma ve canlıların sükûnete erip dinlenme zamanı yapmış, ancak onu, hiç aydınlık olmayan ve asla çalışma imkanı bulunmayan zifiri karanlık bir halde de bırakmamıştır. İnsanlar bazen, zaruret, gündüz vaktin yetmeyişi ya da aşırı sıcaklar gibi sebeplerden dolayı, gece de bazı işler yapma ihtiyacı duyabilirler. İşte bazı geceler ay ışığı, bu konuda bize yardımcı olur.

Ay’ın ışığı ve ısısı güneşinkinden daha azdır. Bunun sebebi de, insanların gündüz ki kadar yoğun bir tempoyla çalışmamasıdır. Aksi takdirde geceleyin sahip oldukları sükûnete erip dinlenme durumu da ortadan kalkar ve bu da onlara zarar verir.

Allah yıldızlara da bir parça aydınlık vermiştir ve ay ışığının olmadığı zamanlarda onlardan yararlanılır.

Diğer taraftan yıldızların, yeryüzü halkının içini açan ve onları ferahlatan bir zinet özelliği de vardır. Evet, Allah, kendisine duyulan ihtiyaçtan dolayı karanlığa bir vakit belirlemiş ve bu süre içinde, kalan ihtiyaçların da karşılanıp tamamlanması için belli oranda bir aydınlık tayin etmiştir.

Ay’dan, Allah’ın bir nimeti ve iyiliği olarak, ayların ve yılların hesaplanması için de yararlanılır. Yine yıldızların da, daha pek çok faydalan vardır. Ziraat ve ağaçların dikimi gibi pek çok işin zamanının bilinmesinde, kara ve deniz yolculuklarında yönlerin bulunmasında, sıcaklık ve soğukluk gibi olayların tahmininde, yıldızlar delillere ve işaretlere sahiptir. Bu hususta yüce Allah şöyle buyuruyor: “Kara ve denizin karanlıklarında, kendisiyle yolu bulasınız diye, sizin için yıldızları yaratan O’dur.” (En’am: 97).

Ay ve Yıldızların, yakınlaşıp uzaklaşmaları, parlaklık ve aydınlıkları, doğup batmaları gibi gökyüzündeki hareketleri, ve Özellikle de Ay’ın hilal şeklindeki başlangıcı, sonra daire haline gelmesi, artması ve eksilmesi (büyüyüp küçülmesi), aydınlatması ve tutulması, evet bütün bunlar, onları dünyanın selameti için bu şekilde düzenleyen yaratıcılarının kudretinin delilleridir.

Sonra bu yıldızların her gün ve her gece yörüngelerinde hızlı bir şekilde nasıl döndüklerine bir bak!

Onların bu şekilde seyretmeleri bilinen ve müşahede edilen bir durumdur. Onların doğduklarını ve battıklarını müşahede etmekteyiz. Eğer onların seyredişleri hızlı olmasaydı, bu kadar uzun bir mesafeyi katedemezlerdi. Ve eğer Allah onları, yörüngelerinde (yıldırım gibi) hızlı bir şekilde seyretmelerinin şiddetinden etkilenmeyeceğimiz kadar yükseklerde yaratmasaydı, onların bu denli hızlı hareket etmeleri gözlerimizi alırdı.

Tıpkı bazen arka arkaya çakan şimşeklerde olduğu gibi. Ancak Yaratıcı bir lütuf olarak, onların çok çok uzaklarda seyretmelerini takdir etmiş ve böylece her hangi bir olayın meydana gelme ihtimalini ortadan kaldırmıştır.

Yıldızların geceleri ortaya çıkıp görülmeleri, ihtiyaca göre takdir edilmiştir. Örneğin Süreyya, Cevza ve Şi’râ gibi bazı yıldızlar senenin bazı zamanlarında görülür, bazı zamanlarında ise görülmez. Eğer yıldızların tamamı sürekli olarak görülüyor olsaydı, o zaman bunlar delil olmazlar ve insanlar da onlara bakarak yollarını bulamazlardı. Bu yüzden, yıldızlardan bazılarının kimi zaman görülüp kimi zaman görülmemesi, insanların çıkarlarına uygundur ve görüldükleri zamanlar (bir şeylerin delili olarak) ondan yararlanmayı sağlar.

Büyük Ayı ve Küçük Ayı takım yıldızları ise, bir çok faydasından dolayı, hiç kaybolmadan sürekli olarak görülürler. Bu yıldızlar, insanların karada ve denizde yollarını bulmalarına yardımcı olan işaretler konumundadır.

Hareket halinde olan yıldızların oldukları yerde sabit değil, yörüngelerinde seyir halinde olmaları üze­rinde de düşünülmelidir. Eğer sabit olsalardı, hareketlerinden ve burçlarda izledikleri yollardan elde edilen deliller de ortadan kalkardı.

Yıldızların hareketlerinde
olduğu gibi, Güneş ve Ay’ın kendi menzillerinde seyretmelerinde de, dünyada meydana gelen pek çok hadisenin delilleri vardır. Eğer hepsi hareket halinde olsalardı, yörüngelerinde seyretmelerinin bilinen menzilleri ve ölçülüp kıyaslanabilecek bir şekilleri olmazdı.

Çünkü hareket halinde olanların bu seyirleri, ancak alçak burçlardaki intikalleriyle bilinir. Tıpkı diğerlerinin seyirlerinin, üzerinden geçtikleri menzillerine göre bilinmesi gibi.

Güneşi, ayı, yıldızları ve burçlarıyla bu alem, senenin dört mevsiminde her daim, mutlak galip ve her şeyi bilen Allah’ın takdiriyle içindeki bitkiler, canlılar ve bunların dışındaki şeyler için, dünya etrafında döner.

Bu husustaki çok büyük hikmetlerden biri de, dünyanın son derece sağlam bir şekilde hiç değişmeden (bozulmadan) devam etmesini sağlayan yörüngelerin yaratılmış olmasıdır. Bu mesele (hikmet olarak) insanlara yeter. Çünkü şayet bu önemli işte bir değişiklik olsaydı, insanın onu düzeltmeye ne gücü yeterdi, ne de herhangi bir tedbir alabilirdi.

Böyle bir değişiklik kaçınılmaz olarak yeryüzünde büyük ve sınırları kestirilemeyen bir durum meydana getirirdi. Çünkü yeryüzünün dengesi, gökyüzüyle bağlantılıdır. Bütün bunlar, Yaratıcının kudretiyle hükme bağlanmıştır ve dünyanın selameti için ne bozulurlar, ne de vaktinden geri kalırlar. Her şeyi bilen ve her şeye gücü yeten yüce Allah, bütün eksikliklerden beridir.

✔️HİKMETLER (İmâm-ı Gazâlî Rahmetullahi Aleyh)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin