İnsanın bacaklarının uzunluğuna ve ayaklarının yayvanlığına bir bak ve tefekkür et!
Bunlar insanın sağlam bir şekilde yürümesini sağlıyor. Ayaktaki parmaklar hem zinettir, hem de yürüyüşünü kuvvedendiren bir yardımcıdır. Aynı şekilde parmaklar da tırnaklarla donanmış ve kuvvetlenmiştir. Allah’ın bütün bunları, nasıl basit bir nutfeden yarattığına dikkat et!
Sonra nutfeden, bedenin dayanağı ve direği olan sağlam ve kuvvetli kemikler yaratmıştır. Bu kemikler birbiriyle uyumlu olan farkı şekillerde ve ölçülerdedir. Küçük, uzun, yuvarlak, enli ve ince çeşitleri vardır. Kemiklerin içindeki kanallarda, yumuşak ve şeffaf bir öz (ilik) bulunur. Bu öz, kemikleri daha güçlü kılar.
İnsan ihtiyaçlarını karşılarken, (harekederinde) vücudunun tamamına ve bazı parçalarına muhtaç olduğu için, Allah, kemikleri tek bir parça olarak değil, çok sayıda yaratmıştır. Aralarında hareket etmeyi kolaylaştıracak eklemler vardır. Kemiklerden her birinin şekli, onlardan istenen harekete uygun olarak yaratılmıştır.
Eklemler, kaslarla kemikleri bir tarafından birbirine bağlayıp sabitler. Allah (birbirine eklemlenen) kemiklerden birinde dışa doğru bir çıkıntı, diğerinde ise içe doğru bir oyuk yaratmıştır. Çıkıntı ve oyuk, birbirine monte olur. Böylece insan, istediğinde vücudunun sadece bir yerini hareket ettirebilir. Eğer eklemlerin yaratılmasındaki hikmet olmasaydı, bunu başaramazdı.
Sonra Allah’ın, kafayı, farklı şekil ve suretlerdeki elli beş kemikten oluşacak şekilde yaratmasını düşün! Bunları birbiriyle öylesine uyumlu olarak bir araya getirmiştir ki, ortaya gördüğün gibi düzgün bir kafatası çıkmıştır. Bu kemiklerin altısı, kafatasının beynin üzerindeki kısmında, yirmi dördü çehrenin üst kısmında ve ikisi de çehrenin alt kısmındadır. Dişlerden geriye kalanların bir kısmı öğütmeye uygun olacak şekilde geniş, bir kısmı da kesmeye uygun olacak şekilde keskindir.
Allah, boynu kafanın merkezi kılmıştır. Boyun, girintileri ve çıkıntılarıyla birbirine monte olmuş yedi adet omurga dizisinden oluşur. Böyle olmasının hikmetleri çoktur. Boynun alt kısmı sırta (sırttaki omurgaya) binmiştir. Boynun altından kalça kemiğine kadar olan kısımda yirmi dört omurga dizisi vardır. Bunların dışında farklı şekillerde üç parçadan oluşan kalça kemiği vardır. Kalça kemiğine alt kısmından, yine üç parçadan oluşan uyluk kemiği bağlanır. Sonra sırt kemiği (omurga) yine, göğüs kemiği, omuz kemiği, ellerin kemiği, bacakların ve ayakların kemikleri ile birbirine bağlanır.
Eklemlerdeki küçük kemikçikler hariç, insan vücudunda iki yüz seksen dört kemik vardır. Bütün bunları, Yüce Allah’ın nasıl basit ve şeffaf bir nutfeden yarattığını düşün!
Bunları saymamızdaki amaç, onları en uygun şekilde var eden Yaratıcının büyüklüğünü ortaya koymaktır. Allah onları ayrı ayrı şekillerde ve özel bir sayıda yaratmıştır. Şayet fazladan bir kemik daha olsa, o söküp atılması gereken bir yük olurdu. Eğer bir tanesi eksik olsa, mutlaka bu eksikliğin giderilmesi gerekirdi. İşte Allah’ın bu şekilde yaratmasında, iyice düşünen akıl sahipleri için O’nun büyüklüğüne ve yüceliğine apaçık deliller ve ibretler vardır.
Sonra Allah’ın kemikleri harekete geçirecek olan kasları nasıl yarattığına bir bak! İnsan bedeninde beş yüz yirmi dokuz kas vardır. Et, damar, sinir ve zardan (ince dış kabuktan) oluşan kaslar, bulundukları yere ve yerine getireceği göreve bağlı olarak farklı ölçülerde ve şekillerdedir.
Kaslardan yirmi dört tanesi göz ve göz kapağının hareketleri içindir. Eğer bunlardan biri eksik olsa, gözün işlevini yerine getirmesi aksar. Bunun gibi, yüce Allah her uzva, görevlerini yerine getirmeye yetecek kadar kas tahsis etmiştir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
✔️HİKMETLER (İmâm-ı Gazâlî Rahmetullahi Aleyh)
Ciencia FicciónGözlerimizin önünde bulunan binlerce belkide daha fazla madde var. Gökyüzü, yeryüzü, güneş, ay, yıldızlar, canlılar, cansızlar, gözümüzün gördüğü, kulağımızın duyduğu, dokunduğumuz tüm madde planında olan herşey hakkında daha önce tefekkür ettik mi...