YETİMHANE

2.9K 41 8
                                    

Ahh.. Sanırım yine zengin ailelerden birisi gelmiş olacak ki bizi hemen ayağa kaldırıp dizdiler sıraya. Her zengin aile geldiğinde böyle yaparlardı. Kurbanlık koyun gibi dizerler kurtulmayı beklerlerdi. Genelde içlerinden geçen şu olurdu "bakalım bu sefer hangisinden kurtulacağız". Ne kadar da kötüydü durumları bu kendini insan zanneden varlıkların. Ben bunları düşünürken içeriye 40 yaşlarında bir kadın ve ondan 6-7 yaş büyük bir adam girdi. Hepimiz mahmur bir şekilde karşımızda ki zengin oldukları her halinden belli olan aileye bakıyorduk.Aslında bunlar diğerleri gibi bize öyle küçümseyici

bakışlar atmıyorlardı. Benim gibilere pek rağbet olmazdı. 17 yaşındaydım sonuçta. Bu yaştan sonra ne yapsınlar bizi. Küçük olsak bir ihtimal kandırırlardı bizi. Hatta büyük bir ihtimal kandırırlardı. Ama benim gibilerini kandıramazlar da. Hele bide benim gibi asilerse işleri çok zordu cidden. Umudumu kesmiştim artık. Bazı yetimhanelerde 10-12 yaşlarından sonra 18 yaşına kadar kalması için bir yurda yerleştirirlerdi. Ama bizim yetimhanenin acizliğinden olsa gerek reşit oluncaya kadar burda tutarlardı. Kafamı bunlarla meşgul ederken kadın önümüzden yavaş ve dikkatli bir şekilde geçerken aynı anda her birimizi teker teker süzüyordu. Bu işkenceye daha fazla dayanamadım ve kafamı başka bir yöne çevirdim. Kadın birine seslenmeye başladı "hey! buraya bak sana sesleniyorum" dedi. Herkesin kadına baktığını hesaba katarsak şu an büyük bir ihtimal bana sesleniyordu. Bununla beraber bazılarının da bakışlarını üzerimde hissediyordum. Yavaş yavaş kafamı kadına çevirdim. Işık saçan gözlerle bana bakıyordu. Yaklaşık bir on saniye kadar baktıktan sonra konuşmasına devam etti "gözlerin... ne kadar da muhteşemler öyle. Yeşilin hiç bu kadar güzel olduğunu bilmiyordum". Kadın bana büyülenmişçesine bakıyordu. Devam etti sonra "Adın... Adın ne?" dedi gözlerini benden bir dakika dahi ayırmayarak. Hiçbirşey söylemeden bende onun yaptığını yaptım. Koyu kahve gözlerine baktım...gözlerinin en derin yerini bulmak istercesine... Kadının yanındaki Nevin otuz iki diş sırıtarak sorusuna cevap verdi "Huzur... İsmi Huzur Serpil Hanım. Ne kadar da güzel değil mi? . Nalet kadın normal de olsa yüzüme bakmazdı. Şimdi sanki yüzümü yeni görmüş gibi en ince ayrıntısına kadar incelemeye başladı. Kadın Nevin'in az önce ki sorusuna cevap olarak ağır çekimde kafasını yukarıdan aşağı salladı. İkisininde yoğun bakışlarına maruz kalmıştım. Anında gözlerimi kadının gözlerinden alıp etrafı yeni gelmiş kız edasıyla süzmeye başladım. Duvarlar ne kadar da koyu renkliydi öyle. Burda hapis hayatı yaşadığımızı üstüne basa basa anlatıyordu sanki. Dökülmüş kireç parçaları, boyası gitmiş duvarlar, küçük çocukları teşvik etmek amacıyla tek bir resim dahi konmamış yine o iğrenç duvarlar, eski ama hala kullanılabilir olan büyük dolabın üstündeki oyuncaklar... Sadece bunlar bile buranın ne kadar aptal bir yetimhane olduğunu anlatmaya yetiyordu da artıyordu bile. Kadının dudaklarını aralayıp konuşmaya başlamasıyla yönümü ona çevirdim "seni istiyorum Huzur... seni götürmek istiyorum eve" dedi. Pardon!!!! ne saçmalıyordu bu kadın böyle. Ne sanıyordu ki beni. İçimde ne kadar volkanlar patlasada kadına acı acı

bakarak kafamı sallmakla yetindim sadece. Nevin ve kadın işlemleri halletmek için odadan çıktı. Bense yok denecek kadar az olan kıyafetlerimi toplamaya başladım. Valizimi alıp kapıya doğru ilerlerken birkaç kişiye el salladım. Pek arkadaşım olduğu söylenemezdi. Sarılma huyumunda olmadığını göz önünde bulundurarak bunu yapmakla yetindim sadece. "Bizi unutma Huzur" dediğini duydum iki arkadaşımdan biri olan Neslihan'ın. Gözleri dolu dolu olmuştu. Bu kızda pek sulu gözdü canım. Hemen herşeye ağlardı. Ağlamasına birşey diyemem ama bunu herkesin içinde yapma bari. Tamam bende ağlardım ama şu ana kadar hiç kimse görmemişti ağladığımı... Kimse görmemişti geceleri kıvranarak, gözlerim çıkana kadar gözyaşı döktüğümü... Bu düşüncelerimden sıyrılmama Ayşegül yardımcı oldu "Çünkü biz seni unutmayacağız" dedi o da dolu gözlerle. Ayşegül iki arkadaşımdan diğeriydi. Bu ikisinin etrafında dönmüştü hayatım. Benim kadar içlerine kapanık değillerdi. Hatta cıvıl cıvıldı ikiside. Benim gibi bir suratsızı nasıl bulmuşlardı merak ediyordum doğrusu. Kafamı biraz yukarı kaldırıp son kez yetimhaneyi incelemeye başladım. Üç yaşında verilmiştim buraya. Yani bana söylenen öyleydi. Bana o kadar tahammül edebilmişti annem. Her sahipsiz çocuğun uğrak yeri olan cami avlusuydu benim de adresim. O günden bu güne kadar bu iğrenç yerdeydim. Tüm acılarımı, hüzünlerimi, mutsuzluklarımı burda yaşamıştım ben. Hiç bir mutlu anım olmamıştıya burda. Son kez bir göz atıp arkamı döndüm tekrar. Önümde beni ne zamandan beri izlediğini bilmediğim kadın hala bana içli içli bakmakla meşguldü. "Huzurcum arkadaşlarınla vedalaştıysan gidelim artık" dedi arkada bana bakan arkadaşlarımı -Neslihan ve Ayşegül'ü- gözleriyle işaret ederek. Arkadaşlarımın onlar olduğunu anlamak çok basitti. Sadece onlar diğerlerine göre biraz daha ilerde ve hüzünlü duruyorlardı. Kafamı hafifçe sallayıp ordan çıktım. Adam ve kadın önden bende arkalarından herzaman ki somurtkan yüzümü de yanıma alıp onları takip ettim ve dışarı çıktık. İlk başta taksiyle gideceğimizi düşünmüştüm. Sonra anında bu düşüncelerimi bir kenara fırlattım. Böyle ultra zengin bir ailenin taksiyle gideceğini düşünmek ultra şapşallık olurdu herhalde. Arabaya doğru ilerledik. Düşündüğümden ve gereğinden çok fazla büyük ve güzel olan arabayı karşımda gördüğümde büyükçe yutkundum. Arabalardan pek anlamadığım için bu arabanında ne olduğunu da kestiremiyordum. Kadın kapıyı açıp kafasıyla girmemi işaret etti. Ona hiçbirşey söylemeden içeri girip oturdum. Kafamı cama koyup bundan sonra neler olacağını düşünmeye başladım. Bakalım bundan sonra ki hayatımızda beni neler bekliyordu...
Merhaba sevgili okuyucularım!!!! Umarım ilk bölümü beğenmişsinizdir. Daha ilk hikayem onun için eksik biryer bulursanız yorumlarınızı bekliyorum ve lütfen o eksikleri kısa bir süreliğine görmezden gelin. Eveeeeeet yeni bölümde görüşmek üzere hoşçakalın...

SENSİZ YAPAMAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin