Şikayet

784 26 3
                                    

Arkadaşlar öncelikle şunu söylemek istiyorum 'zengin aile çocuğu'bölümünde multimedya ya Huzur yazmışım kusura bakmayın. O yakışıklı Berk oluyor. Şimdi fark ettim öyle yazdığımı. Kusura bakmayın lütfen. Keyifli okumalar...

Multimedya: Huzur

"Ne saçmalıyosunuz siz be?" dedim sesimi hafif yükselterek.

Benim bu bağırışım üzerine etraftaki kahkaha sesleri biraz daha yükselmiş çok daha fazla insanın gözü bana dönmüştü. Berk'in alay dolu gözleri benim üzerime kenetlenmişti. Biri burda neler olduğunu bana anlatabilir mi??
"Hadi çocuklar sınıflarınıza geçin" hocanın söyledikleri üzerine yavaş yavaş herkes okula girmeye başladı. Bende bu öldürü bakışlar eşliğinde okula girdim. Koridorda herkes bana bakıyordu. Selin'in yanına ulaşsaydım o bana herşeyi anlatırdı. Şimdi ki hedefimiz Selin'i bulmak...

Sınıfa girdiğimde kopan kahkahaların haddi hesabı yoktu.

Kızaran yüzüm ve titreyen ellerimle Selin'in yanına geçtim. "Selin neler oluyor burda? Neden herkes bana böyle bakıyor?"

Selin ilk önce bir etrafına baktı ve sonra tekrar bana döndü "hiç birşeyden haberin yokmu senin?" diye sordu meraklı bakışlarıyla.

"Neyden haberim yokmuş benim?"

"Ciddi olamazsın?"

"Ya Selin söyleysene neyden haberim yokmuş benim? Uzattın ama söyle hadi. Neden bana gülüyorlar?". Selin tam ağzını açmış konuşacaktı ki hocanın içeri girip yerlerimize oturmamızı söylemesiyle bütün hayallerim yıkık şekilde yerime oturdum. Berk'in attığı yandan bakışların yanına hafif kıkırtılar eşlik ediyordu. Daha fazla dayanamayarak yüzümü Berk'e çevirdim. "Ne gülüyosun sabahtan beri? Senin yüzünden derse odaklanamıyorum"

Derse odaklanamıyorum mu? Hadi ama daha iyi bir yalan bulabilirdim.

Berk iki kaşını da kaldırarak alay dolu bir gülüş savurdu.
"Cidden şu an da düşündüğün şey derse odaklanamıyor olman mı?"

Tabiki de hayır. Neden bana bakıp bakıp güldüğünüzü deli gibi merak ediyorum. Ama siz söylememekte ısrarcısınız.

Ben birşey söylemeyince "korkak" diyerek önüne döndü.
"Neyden bahsediyosun sen?" dedim fısıltı halinde çıkan sesimle.
"Çok güzel rol yapıyosun" dedi tekrar bana dönerek.

"Açık konuş" dedim artık sabrımın son noktasına gelmiş bir şekilde.

"Açık konuşmamı gerektirecek bir durum yok ortada. Sen zaten herşeyi en ince ayrıntısına kadar biliyosun"

İma ettiği şeyi ben mi anlamakta zorluk çekiyordum? Yoksa o anlamamam için çok mu çaba sarf ediyordu?

"Ne demek ben herşeyi biliyorum ya? Hiçbirşey bilmiyorum ben"

Bu sefer alaydan çok şaşırdığını belli eden bir ifade vardı yüzünde.
"Öğren o zaman" dedi eski haline dönerek. "Anlatta öğrenelim o zaman" dedim bende ona meydan okumaya çalışarak. Ne kadar mümkün olduysa artık. "Sana ayıracak bir saniye bile vaktim yokken neden bunları anlatmakla uğraşayım ki?" . Oooof bu çocuk öldürecek beni. Gerçi onunda istediği bu ya.

Hiçbirşey söylemeden önüme dönüp derse odaklanmaya çalıştım. Nedense hala bazı gözleri de üzerimde hissediyordum. Bu gözlere Berk'de dahildi. Ama bu gruba Buğra'nın da katılacağını düşünmemiştim. Ezildiğimi iliklerime kadar hissediyordum. Sınıfta bana dönen onlarca bakış beni yavaş yavaş öldürürken daha fazla dayanamayıp "Hocam" diye seslendim. Aptallık bende üst seviyedeydi bu aralar. Seslenmemle bana dönmeyen diğer gözlerde şu anda üzerime kilitlenmişti.

SENSİZ YAPAMAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin