Varmısın İddiasına?

498 22 3
                                    

Multimedya: Huzur

"Çok güzel görünüyorsun Huzurcum"

"Teşekür ederim Meral Hanım" dedim mütevazi olmaya çalışarak. Geldiğimden beri 1 dakika dahi gözlerini benden ayırmayan Berk hala gözlerini üzerimden çekmemekte kararlıydı sanırım. Sonra birden çekiverdi gözlerini benden. Biraz saçma bir şey farkındayım ama o bakışlarını benden çekince boşluğa düşmüşüm gibi hissettim.

"Sizde sevgiliyken çok el ele tutuşmuşmuydunuz Serpil Teyze?" dedi Berk, sesindeki iğneleyici tonla beraber. Sanki bana laf çarptırtmak istediğinin farkında değilim. Ya sanane oğlum. İstediğimle el ele tutuşurum sanane. Hem sevgili diyor ya. Beni Buğra'yla sevgili mi zannetti acaba?

"Bu nerden çıktı şimdi Berkçim?"

dedi Serpil Hanım hafif gülerek."lütfen". Berk'in ısrarına dayanamayan Serpil Hanım başladı anlatmaya "Tabi. Çok uzun süre sevgili olmadık zaten. Birbirimize uygun olduğumuzu düşünerek evlendik. El ele tutuştuk tabi çoğu kez"

"Ama her el ele tutuşan da sevgili sayılmaz ki" diyerek konuşmaya dahil oldum. "peki ne düşünürsün sen el ele tutuşan iki kişiyi gördüğünde?" iğnelemekten bir türlü vazgeçmeyen Berk beni köşeye sıkıştırmaya çalışıyordu. "Yanlış anlamış olabilir mesela karşıdaki kişi. Her el ele tutuşan sevgili olsaydı. Ohooo" dedim elimi sallayarak. "Ama aralarında  hiçbir şekilde kan bağı bulunmayan iki kişiyi el ele tutuşarak görmekteki yanlış anlaşılmayı bana söylermisin lütfen"

"Mesela kızın çocukla bir işi vardır ve onu bulunduğu yerden çıkartacaktır. Onun için elinden tutmuş olabilir" deyince Berk yaslandığı sandalyeden kalkıp bana doğru yaklaştı. "Nasıl bir işmiş bu?" dedi Berk meraklı tavrıyla.

Bir dakika ya ben ne yapıyorum? Berk'e hesap mı veriyorum?
"Sanane" dedim hemen kendimi toparlayarak. Berk iki kaşınıda kaldırıp alaylıca hafiften güldü ve az önce yaslanmayı bıraktığı sandalyeye tekrar yaslandı.
"Çocuklar neler oluyor size?" deyince ikimizde kafamızı Meral Hanım'a çevirdik. "Yok, yok birşey. Ne olabilirki?" dedim hemen savunmaya geçerek. Hiçbirşey söylemeden geri çekilen Berk sandalyeye daha da sindi. "Ee Huzurcum, dersler nasıl gidiyor?"

"Bilmiyorum Meral Hanım" deyince iki kaşınıda havaya kaldırdı Meral Hanım. "Yani daha geleli 3 gün olmuş; bilemem iyi mi kötü mü olduğunu" dedim daha ayrıntılı açıklama yapma gereği duyarak. " Peki" dedi Meral Hanım. Bende kafamı salladım. "Peki"

***

Muhteşem (!!!) ötesi geçen bir akşam yemeğinden sonra eve gelmiş Serpil Hanım'a yorgun olduğumu söylerek odama çıkmıştım. Ve saatlerdir aynada kendime bakıyordum. Süzüyor, süzüyor ve süzüyordum.

Sonra aklıma bugün okulda bana söylenenler geldi.

"Bu kezban kız bizim meteor

Berk' e mi dedi kıt beyinli diye?"

"Hem kezban hem çirkin hem de kıt beyinli"

Derin bir nefes aldım "Göreceksiniz. O kezban lafını bir yerinize size kendi ellerimle monte ettireceğim"

Ertesi sabah doğan güneş odamın içine yayılırken hafif bir şarkı mırıldanarak kalktım yataktan.

Kara sevda Kara sevda

Dedikleri daha ne olabilirki

Kara sevda Kara sevda

Beni senden kim ayırabilir ki

SENSİZ YAPAMAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin