(Utku Selim Coşkun)
Utku Mirza'ya zerre kadar inanmamıştı.Aç aç beş saat spor yapıp gece eve ikide mi gelmişti? Bir şeyler var dedi içinden.Buna çok emindi.Mirza ondan kaçıyordu.Buna da anlam veremiyordu. Ve doğrusu söylemek gerekirse Mirza ona anlatmadıkça da deli oluyordu.
Bütün bu hırsını makineden çıkardı.Saatlerdir uğraşıyordu.Terden mahvolmuş bir vaziyetteydi. Makine biraz daha çalışmasa herhalde eriyip atmosfere karışacaktı. Sonunda düzeldi.
"Abi helal olsun yani.Sen izinliyken Amerika'dan bir mühendis ordusu geldi baktı.Üç güne yine eski haline döndü makine. Sen iki dakikada hallettin,"dedi arkadaşı Enes.
"Benimki de üç güne bozulmasın da."
"Bozulan ne tam olarak,"diyerek yanlarına geldi Sevim.
"Merhaba güzelim, şu makineden bahsediyorduk. Utku makinenin içinden geçti resmen.Görsen nasıl hırslı."
"Belli oluyor,"dedi Sevim biraz gülerek. Enes'le üç yıldır evlilerdi. Utku da en yakınlarından sayılırdı. Nikah şahitleri o olmuştu.
Utku elinin tersiyle terini sildi.Yorgunluğunu ancak şimdi anlıyordu. Durduk yere neden bu kadar tribe girmişti ki sanki?
"Neyse abicim biz kaçar,annemler gelecekti,"dedi Enes telefondan saatine bakarak. Tam bir evli- mutlu- çocuklu çift örneğilerdi.
"Tamam ben de çıkarım zaten şimdi."
Onlar çıktıktan sonra Utku bir süre daha oyalandı.Makineyi son kez kontrol etti.Bir problem görünmüyordu.Üstünü değiştirip arabasına doğru ilerledi.Sonra gelen aramayla telefonuna baktı.Arayan Gülce'ydi.Telefonu açıp kulağına götürdü. Merak içerisindeydi. Şu teklif olayı aklını çok kurcalıyordu.
"Alo Gülce Hanım?" Utku merakının sesinden anlaşılmamasını umdu.
"Utku dinle,"dedi Gülce aceleyle.
Utku bunu hiç beklemiyordu. Bu yüzden bir cevap da veremedi.
"Şu bizim kliniğin arkasında bir kafe var ya orada buluşalım olur mu?"
"Olur tabii,ben geçiyorum o zaman."
"Çabuk olun."
Sonra telefonu kapattı.Utku öylece kalakaldı.Bu da neyin nesiydi böyle?
Arabayı hemen oraya sürdü. Saate baktı.Mirza'nın dersi daha bitmemiş olmalıydı.Arabadan indi ve etrafına bakındı.Gülce daha gelmemişti.Merdivenleri acele etmeden çıktı.Burası gerçekten de güzel bir mekandı. Dekoru çok pahalı dursa da fiyatları çok da yüksek değildi.Utku daha önce de gelmişti.
Boş olan masalardan birine geçti.Etraf oldukça kalabalıktı.Acaba bir şeyler söylesem mi diye düşünürken Gülce geldi.Ama telefondaki o telaşlı halinden eser yoktu. Utku gerçekten kadınları anlamıyordu.
"Utku Bey,merhabalar.Çok bekletmedim ya? Biraz işim uzadı da." Utku'nun kalkmasına fırsat vermeden oturdu Gülce.
"Yok bekletmediniz de bir şey mi oldu acaba?"
Utku bunun cevabını çok merak ediyordu.Neler oluyor böyle?
"Kahve söyleyelim mi?"
"Kahve mi? Gülce Hanım o te-
"Pardon bir bakabilir misiniz,"dedi Gülce gayet aceleci bir tavırla elini havaya kaldırarak.
Utku anlam veremez bakışlarla ona baktı.Bozuntuya vermemeye karar verdi sonunda.Kahvelerini söylediler.Utku konuşmadan Gülce'ye bakıyordu.Gülce ise etrafına bakınıyordu ki sonra birden Utku'ya döndü.Neden bu kadar gergindi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaza
Actionİhtimaller uğruna hayatlarını değiştirmeye bile razılardı. Yeter ki artık ne olacaksa olsundu. Beklemekten çok sıkılmışlardı. Utku ve Mirza ailelerini daha çok küçükken kaybetmiş,amcalarının desteğiyle büyümüş ve akademik anlamda çok başarılı olmu...