11. Bölüm

34 10 1
                                    

Yeniden merhabalar... İyi okumalar...  Bu bölüm çok özel... Öyle ki bölüme özel şiirimiz var jsjdh O zaman lafı fazla uzatmayacağım. Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın. İyi okumalar.

(Mirza Mert Coşkun)

Bir Yıldızın Sönüşü

Ah,ah ki unutamam o geceyi,
O kasveti,karanlığı,matemi.
İçimi delip geçen bir hançer gibi yalnızlık
Geldi yıldızların önünde saplandı bana.

Ey sessiz gecelerde bana dost olan yıldızlar!
Ben sönsem sizden evvela
Tutar mısınız yasımı,
Yaşayamadı der misiniz gencecik yaşını?

Çok geç Güneş,çok geç.
Ben karışırken toprağa saklanır mısın
Yaşlı bir bulutun arkasına?
Matemini yaşar mısın gizliden saklıya?

Ey bunca yıl bana dostluk eden yıldızlar!
Ben sönüyorum diye mi saklandınız
Bu kasvetli bulutların ardına?
Ben ölmeden son bir kez
Görünmeyecek misiniz bana?
Ben kapatırken gözlerimi
Gözlerime bakıp demeyecek misiniz
Elveda?

...

Mirza gözüne yansıyan günün ilk ışıklarıyla uyandığında kendine gelmesi birkaç saniye aldı.İlk gördüğü hâla bilgisayar başında olan abisiydi. Her şeyi o zaman hatırladı ve uyuyakaldığını kaldı.Mavi battaniyeyi üzerinden yavaşça attı.Abisi uyandığını o zaman fark etmiş olacak ki ona döndü ve gülümsedi.Mirza ise daha ayılamamıştı.Elleriyle gözlerini ovuşturdu.Sonra eli boynuna gitti.Çok ters bir pozisyonda uyuyakaldığı için boynu ağrımıştı. Saate baktı.Sadece iki saat uyumuştu.Boynuna mesaj yapmayı sürdürürken konuştu.

"Günaydın abi," dedi sadece.Sonra abisinin de günaydın demesini bekledi.O hiç uyumamış gibi duruyordu.

"Günaydın," diye karşılık verdi abisi.Sonra bilgisayara geri döndü. Mirza da meraklandı ve kalkıp bilgisayara doğru eğildi.Yine bir sürü sekme ve bir sürü isim vardı.

"Ne var ne yok," diye sordu önce.Ama abisine cevabı bırakmadan kendisi konuştu."Bulabilmişsin sanırım bir şeyler."

"Bir sürü isim var,ama işte çok fazla.Sadece İstanbul'dakilere bakarak oluştu bu liste," diyerek not defterini uzattı.Mirza şok geçiriyordu.İki sayfa olduğu gibi isimlerle doluydu.Korkarak sayfanın arkasını çevirdi. Orası da abisinin mükemmel el yazısıyla yazılmış sürü isim doluydu.Kafasını defterden kaldırıp abisine baktı."Diğer şehirler şimdilik dursun Mirza.Zira bu liste bile çok uzun oldu."

"Fark ettim," dedi Mirza sonunda.Kırmızı not defterini geri masaya koydu.Telefonunu alıp direk "Kuğu" nun hesabına girdi.Yazıyı defalarca okudu.Ama yeni bir şey bulamadı.Artık bu yazıyı okumaktan bıkmıştı.Ama boş durmak içine sinmediği için yeniden okudu.O an "Tatula" dikkatini çekti. Arama motoruna yazıp ne olduğuna baktı.

Tatula geceleri çiçek açan bir bitkidir.Ancak dikkat etmekte fayda vardır,çünkü çocuklar ve hayvanlar için zehirlidir.Ve tüm bunlara karşın çok hızlı yayılır.

Mirza diğer sitelere de baktığında bundan zehirlenen insanların haberlerini gördü.Bu Kuğu gerçekten de bu adamdan nefret ediyor olmalı diye geçirdi. Bu yüzden "Tatula" yı seçtiğini düşündü.Sadece zehirli olmasından bir anlam çıkaramazlardı sonuçta. Yine de Mirza bir umutla abisine döndü.

"Abi," diye seslendi ve Utku'nun kendisine bakmasını bekledi."Peki ya şu 'Tatula' ya ne diyorsun?"

"Sen uyurken yarım saat kadar sadece bu bitkiyi araştırdım," diye belirtti Utku."Ama elde tutulur bir şey bulamadım.Tatula'dan ilaç üreten firmalara kadar araştırdım.Üzgünüm."

KazaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin