Alaz Alaz Yanan Tek Benim

306 36 92
                                    

Tam olarak beklediğim gibi olmasa da idare eder bi geziden sonra teyzemin evindeki odamda uzanıyordum. Doğruyu söylemek gerekirse Efe'nin tavırları geziden yeterince keyif almamı engellemişti.

İlk gün yaptığı isim hatasının ardından hiçbir şey olmamış gibi davranıp son derece eğleniyormuş gibi yapması beni irite etmişti. En azından biraz daha açık sözlü olabilirdi. Belki de ikinci bir gezi travması yaşamak istemiyordu ama bana bunları yaşatmaya da hakkı yoktu.

"Doğru mu anladım diye sormak istiyorum. Gezideyken Efe sana Kağan dedi ve sen de Ankara'da yaşayan Kağanları arayacaksın?"

"Doğru anlamışsın."

"Senin ben beynini sikiyim Alperen. Kocaman şehirde nasıl bulmayı planlıyorsun istediğin Kağan'ı? Ayrıca Ankara'da olduğuna nasıl emin olabiliyorsun?"

Adnan köpeği bir yandan bilgisayardan oyun oynarken bir yandan da bana laf yetiştiriyordu. Muhtemelen bu olayı ona anlatmasam daha iyiydi ama sürekli sıkıştırıp magnumla aramda bir sorun mu olduğunu sorup durduğu için çoktan anlatmıştım işte. İnsanlar hata yapabiliyordu.

"Sen karışma. Ben hallederim tek başıma."

"Kanka direkt sorsana Kağan unutamadığın sevgilin mi diye? Bayılıyorsun uğraşmaya."

Zekiye bak sen dercesine bakış attım Adnan'a. Magnum da sormamı bekliyormuş gibi söyleyecekti sanki hemen. Ayrıca Kağan eğer ki Efe'nin unutamadığı eski sevgilisiyse ben bunu nasıl sindirecektim bilemiyordum. Buna kesinlikle hazır değildim. Avucumun içindeki kum tanecikleri gibiydi magnum. Ne yaparsam yapayım aralıklardan akıp gidiyordu.

"İyice düşün kardelen çiçeği. Defalarca gittin Efe'nin evine. İlla ki dikkatini çeken bir şey olmuştur. Önce yakından başlayacaksın."

Yattığım yerden doğrulup kafa salladım ve dikkatlice düşündüm. Hiç dikkatimi çeken bir ayrıntı olmuş muydu diye hafızamı yokluyordum.

Elbette olmuştu. Hem de fazlasıyla. Çerçevedeki fotoğraflarda hep annesiyle olmasının nedenini çok merak etmiştim mesela. Gezide babasını hiç tanımadığını itiraf edince de aydınlanmıştı bu merakım. Mesela magnumun odasındaki her detay ilgi çekiciydi. Duvarların rengi, kitaplığının düzeni, asılı olan fotoğraflar...

İşte tam bu an büyük bi fark edişin ortasında buldum kendimi. Tüylerim diken diken oldu anında. Odasına astığı fotoğraflar biz ilk tanıştığımızda yoktu. Efe hasta olduğu zaman ona bakmak için gittiğimde görmüştüm ilk defa. Tamamen bana benzeyen kıvırcık saçlı çocuğu sorduğumda geçiştirmişti beni. Yüksek ihtimal Kağan da oydu.

"Odasında bir fotoğraf var. Eski arkadaşlarıyla çekilmiş bir fotoğraf. Fotoğraftaki çocuğu görsen ben sanarsın. Ama Efe eski arkadaşlarıyla görüşmüyor ki? Üstelik özellikle magnum için dostça bir ayrılık olmamış o gruptan gidişi."

Adnan, oyunu yarıda bırakıp kapattığında şaşkınlıkla ona baktım. Oyunları yarım bırakmayı sevmezdi çünkü ceza puanı almak hiç ama hiç hoşuna gitmiyordu. Yağız oyununu kapattı diye bir gün boyunca trip atmıştı ayrıca. Şu an oyunu kendi iradesiyle kapatıp bana dönmüş olması doğal olarak fazlasıyla şaşırttı beni.

Kollarını bağlayıp başını kendince olumsuz anlamda salladı. Ne yaptığıyla ilgili en ufak fikrim yoktu. Ara sıra bozulduğu oluyordu ama şimdilik normal çalıştığına çok emindim.

"Noluyo Adnan? Konuşsana."

"Kanka gerçekten haklı olmak istemezdim ama benim altıncı hissime güvenmeniz gerekirdi. Akrep burcuyum ben. Efe'den negatif enerji aldıysam bi sebebi vardır."

Ne Olur Bakma Öyle Islak IslakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin