BÖLÜM 32

215 31 206
                                    

Herkese merhaba arkadaşlar. 

Biliyorsunuz sizlere bazı haberlerim vardı. Bu konuda biraz heyecanlanmıştım ancak bu maalesef kısa sürdü. Elvin için bir yayınevi ile görüştüm. Ancak bazı sebeplerden ötürü anlaşamadık. 

Ancak bu ilk olduğu gibi son da olmayacak. İnanıyorum ki Elvin bir gün kitap olacak. Belki yarın belki de daha uzun bir süre sonra. 

Başka bir konu ise benim yeni bir kurgu üzerinde çalışıyor olmam. Yaklaşık bir ay önce yazmaya başladım. İsmi kapağı başı ve sonu her şeyi hazır ve bekliyor. 

Son günlerde çok yoğun olduğum için ve sınava hazırlandığım için yeni kurguma vakit ayıramadım. Ancak onun da tanıtımını yakında sizlerle paylaşacağım. 

Sadece Elvin'i gölgede bıraksın istemiyorum ve bir süre daha beklemek istiyorum. Ve yaptığım işi hakkıyla yapmak istiyorum. Bir hikaye yazıyorsam tüm odağım onda olmalı diye düşünüyorum. Bu yüzden önce Elvin'e odaklıyım. Sonra yeni kurgumu sizlere duyuracağım. 

Umarım güzel gelişmeler olur ve sizlerle hemen paylaşırım. 

O zaman bölüme geçebiliriz. Keyifli okumalar. 

Yorum yapmayı ve oy kullanmayı unutmayınız!!!

Bölüm Şarkıları: 

Ahmet Yalçın "Bana Bir Sarılsan"

Kaan Boşnak "Yorgunum ve Ağrılar" "Gördüm Günümü"

*** 

20.12.2020 İstanbul

Kadın, adama şöyle diyordu filmin birinde:

"Biriyle uzun bir zaman harcadığınızda, onu tanımadığınızı hissetmek ne kadar acı."

Ben tam 4 yaşımdan beri onunlaydım. Bana her şey olmuştu. Her şeyim olmuştu. Aradan geçen 20 seneye rağmen onu tanıdığımı sanmıştım. Tanıyamamışım.

Beni asla üzmez dedim. Çok acı bir şekilde bunu tattım. Beni terk etmez dedim. Hiç beklemediğim bir anda beni bırakıp gitti. Hem de bir kere değil. İki defa beni terk etti. İkisinde de söz vermişti beni yalnız bırakmayacağına. İnanmıştım ona. Sözüne güvenmiştim. 

Yanılmışım.

Onun sayesinde öğrenmiştim kimseye güvenmemeyi. Farkında olmadan bana insanların güvenilmez olduklarını öğretmişti. Ancak bu teşekkür edilecek bir şey değildi.

Peki, o beni tanımış mıydı?

Evet, o beni tanımıştı. Çünkü ben ona kendimi açmıştım. Her bir hücremi keşfetmesine izin vermiştim. 20 yıl beni tanıması için uzun bir süreydi. O beni tanımayı başarmıştı. Benim aksime...

Şimdi düşünüyorum da ben bile kendimi tanıyamamışken onu nasıl tanıyabilirdim ki?

20 yılda bende bir şey değişmemişti. Bendeki değişim tek bir gecede olmuştu. Ben o geceden sonra gözlerimi açabildiysem bunun sebebi tutunmuş olduğum intikamımdı. Ben gözlerimi açtığımda kendime bir söz vermiştim.

Artık o eski ben olmayacaktım. Demir'in tanıdığı o Elvin olmayacaktım artık. Merhametli, güleç, nefret duygusu nedir bilmeyen kişi olmayacaktım. Tam tersine içinde sadece saf nefret olan biri olacaktım. Ancak öyle başarabilirdim onlardan daha kötü olmayı.

Bu yüzden şimdi dimdik ayaktaydım. Nefretim sayesinde.

"Kim?" diye sordu Demir kapıdaki bakışlarını bana çevirirken. Saçma sorusunu bir köşeye fırlatıp kapıya doğru ilerlemeye başladım. İçimden lütfen Leyla olsun diye dua etmeye başlamıştım bile.

ELVİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin