Adrien'a
Selam, benden bir mektup bekliyor muydun? beklemiyordun. Ben de sana böyle bir zamanda bir mektup yazacağımı düşünmezdim. Ama yazdım işte. Şu sana sevgililer gününde gelen isimsiz kartı hatırlıyor musun? Onu ben göndermiştim. Ah, adımı da yazmamışım. Alya söyleyince aklıma gelmişti. Onu rafında gördüğüm an karnımdaki kelebeklerin sağdan sola uçuştuğunu nasıl hissettiğimi bilemezsin. Hissetmek demişken. Son zamanlarda olan şeyler bana hiç de iyi hissettirmiyor. Kendimi bir çöp gibi hissediyorum. Sağa sola fırlatılmış, önemsenmeyen. Bu süreçte sen beni gerçekten çok iyi hissettirdin. Hep yaptığın gibi... Senin yanındayken her zaman çok mutluydum. O gün yaşadığım her şeyi seni gördüğümde unuturdum. Hani sana şey demiştim, fotoğrafların moda tasarımı için duvarımda. Bu küçük bir yalandı. Ben, ben her gece senin fotoğraflarını öpüp koklamadan uyuyamıyorum Adrien. Fotoğraflarına sarılıp gerçeğini hayal etmeden uyuyamıyorum. Sen benim için, şu zamana kadar bir arkadaştan çok fazlasıydın. Sen benden her seferinde "Ah, o sadece bir arkadaş." diye bahsederken içimdeki kelebekler birer birer öldü. Ama seni de nasıl suçlarım. Bu senin suçun değil ki. Kimsenin suçu değil aslında. Sadece, sadece seni çok, çok fazla benimsiyorum. Keşke bu zamana kadar seni sevdiğimi yüzüne karşı söyleyebilseydim. Arkadaşlarım, yani şu an olmayan arkadaşlarım beni hep senin yanına gitmem konusunda cesaretlendirmişlerdi. Yanında hep elim ayağıma dolaşırdı. Ne yapacağımı bilemezdim. Kızarır, utanırdım. Ama bırak seninle sevgili olmayı, şu an arkadaşlığımız bile gizli olmak zorunda değil mi? Ailen benim hakkımda neler düşünüyor az çok tahmin edebiliyorum. Senin onlara benim öyle biri olmadığımı söylediğini de. Sana minnettarım. Her şey için. Adrien, sen benim ilham kaynağımsın. Tasarımlarımı tasarlarken hep aklımda sen vardın. Seni günün her saati, her dakikası düşünüyordum. Hâlâ daha öyle. Keşke şu an yanına gelebilsem. Ama yapamıyorum. Adrien, okulun sayfasında benim fotoğraflarımı görmüşsündür. Düşük hapı kullandığım fotoğrafı da, ben, ben yemin ederim bir fahişe değilim. Sadece, sadece tecavüze uğramış ama kendisine kimsenin inanmadığı 15 yaşında bir kızım. Senin o fotoğrafı gördüğünde bile bana güvendiğini hissedebiliyorum. Sen harika bir insansın, Adrien. Hayatımda görüp görebileceğim en iyi insansın. Seni ailemden bile daha çok seviyorum. Ah şey, biliyor musun onları sevmiyorum bile. Nefret ediyorum desem yeridir. Mektubumun yavaş yavaş sonlarına geliyorum. Eğer kağıdın üstünde nemli küçük noktalar varsa, bil ki yazarken döktüğüm gözyaşlarımdır. Bil ki bu dünyaya bıraktığım küçük şeylerden birisidir. Ne demek istiyorsun dediğini duyar gibiyim. Ben, ben artık dayanamıyorum Adrien. Bunlara dayanamıyorum. Ben herkesin eğlencesine dönüşen bir zavallı olmaktan artık bıktım. Yapamıyorum, dayanamıyorum. Ama şunu bilmeni istiyorum ki, artık acı çekmiyorum. Seni seviyorum, Adrien Agreste. Belki başka bir evrende tekrar buluşuruz.
Marinette Dupain Cheng
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölmek için 13 Sebep -Marinette-
Roman pour AdolescentsBelki de sadece bir intihardı, belki de bunu yapmak zorundaydı. Peki Marinette Dupain Cheng'i kim öldürdü? Yetişkin içerik bulunmaktadır.