Richie eve geldiğinde baya geç olmuştu. Oğlan ağlamaktan param parça olmuştu.Bayan Tozier Richie'nin geldiğini duyduğu zaman hiç istifini bozmadan ayağa kalktı ve yanına gitti.
"neden bu kadar geç geldin Richie?"
Richie öfkeyle annesine baktı.
"senden nefret ediyorum."
bayan Tozier güldü.
"bana beni sevip sevmemeni ya da nefret edip etmemeni sormadım evlat..."
tehdit eden gözlerle oğlunun gözlerine baktı.
"...sana neden bu kadar geç geldiğini sordum!"
Richie annesinin önünden geçip odasına gitmek istese de bayan tozier buna izin vermedi.
"oturdum anne kafamı dinledim biraz."
Bayan Tozier alayla güldü. Eliyle çocuğu baştan aşağı gösterdi.
"kafanı mı dinledin yoksa kafayı mı yedin?"
Richie bu dediğine güldü. Eğer onun annesi olmasaydı onu öldüreceğine yemin edebilirdi.
"sanane? Ben odama çıkıyorum kendi soğuk esprilerine kendin gül."
Richie annesini hafif ittirip odasına çıktı. Üzerini başını değiştirdi. Hala ıslak olan saçlarını kuruttu.
Bir keresinde saçlarını kurutmadığı gün dışarı çıkmıştı. Ve ardından hasta olmuştu. Eddie bakmıştı ona. Bir sürü kez uyarmıştı da. Ona dikkat etmesini ve ıslakken saçlarını kurutmasını temin etmişti.
Richie acıyla güldü.
Eğer bir zaman Eddie'yi görürse ona sıkıca sarılacaktı. Yapmaya korktuğu şeyi yapacaktı. Dudaklarını onun dudaklarıyla birleştirecekti.
"umarım seni görürüm eds."
Yatağın kenarına oturdu. Ardından yatağın kenarında duran masadan eddie ile olduğu bir fotoğraf çerçevesisini aldı.
Baş parmağını çocuğun yüzüne götürdü.
"yarın yeni bir gün eds. Belki yarın sana kavuşurum. Yarın olmasa bile, bir gün sana tekrardan kavuşacağım."
-
<3