"neredeyse hergün senin için ağladım Eddie. Havanın açık olduğu günler lanet okudum, aklıma sen geliyordun.. Seni hatırlamak çok güzeldi ama bir o kadar da canımı acıtıyordu."
Yatakta uzanmış tavanı izliyorlardı. Eddie Richie'nin anlattıklarını dinliyordu. Bu dedikleri çok güzel şeylerdi. Karında kelebekler uçuşmak geyigi biraz doğru gibiydi sanki? Eddie için doğruydu.
"bende seni diledim Richie her gece hemde ama annem hiç bir zaman izin vermedi. Kaç kere karanlıkta uyuyamadığımı bildiği halde beni karanlıkta bıraktı.."
Eddie eliyle gözünden gelen yaşı sildi.
"ağlama.. Bizi bundan sonra ayıramazlar. Gerekirse seni götürürüm. Başka bir kasabada yaşarız."
Richie yatakta doğruldu. Eddie'de dirseklerine yaslanarak doğruldu.
"bu olamaz. Paramız bile yetmez."
haklıydı.
ama pes etmek yoktu.
"ya çalışırız bir şekilde buluruz. Ayrılmasak yeter, öyle değil mi?"
"evet öyle. Belki buna gerek kalmaz ve bizi kabul ederler."
Richie dudak büzerek, "pek sanmam." dedi. Annesinde keçi inadı olduğunu biliyordu. İnat olduğu gibi gıcık tavırlarda sergiliyordu.
Aşağıdan Sonia'nın sesi yükseldi. Yemek için çocukları çağırıyordu.
"hadi gel."
Yataktan kalkıp doğruca aşağı indiler.
Masaya yerleştiler."anne kim gelecek?"
Eddie gözlerini boş tabağın hızzasına dikti. Richie'de hemen gözlerini kitledi.
Bunun üzerine zil çalınca, Sonia kapıyı açmaya gitti."kim gelecek ki?"
Merakla kapıdan içeri gelen kişiye baktılar.
Bayan Tozier.
"anne ne işin var senin burada?"
Bayan Tozier eşyalarını kenara koyup rahatça sandalyesine yerleşti.
"ne zamandan beri benim işlerime burnunu sokuyorsun."
Richie sinirle gözlerini tabağa çevirdi.
"Ben aç değilim."Ayaklanıp masadan ayrılmak üzereydi ama Eddie'de onun peşinden ayaklanmıştı.
"Eddie sen otur ve ye. Hastaneden yeni çıktın."
Richie'nin gözleri annesini buldu. Kadın ellerini çenesinde birleştirmiş,
onları izliyordu."hadi."
Richie, Eddie'yi oturtup kendi odaya geri geçti.
Hızlıca yemeğini yiyip odaya çıkmak istiyordu. Kendi tabağına bir şeyler doldururken bir yandan da Richie'nin tabağına dolduruyordu. Çünkü tok olmadığının farkındaydı.
"Eddie iyileşmissin bakıyorum da?"
Bayan Tozier kışkırtıcı bir ses tonuyla Eddie'ye sataşmıştı. Eddie sessiz kalmayı tercih etmişti.
Sonia, "Maggie istersen bu konularla ilgilenme sen."
Sonia, Maggie'ye oğluna sataşmaması için göz verdi.
Eddie tabağının yarısını yedikten sonra Richie'nin tabağını da alıp yanına gitti.
"Hey Richie!"
Richie Eddie'nin yastığına sarılmış bir şekilde yatıyordu.
"uyuyor musun?"
"ha. Ne?"
Richie, Eddie'nin sesini kavrayınca ona döndü. "Al sana yemek getirdim." tabağı Richie'ye verdi.
Richie gerçekten de aç değildi. Ama Eddie için yiyecekti.
yemeğini yedi. Tabağını komidine bıraktı.
"Biz eskiden ne yapardık Richie?"
"oyun oynardık, bir şeyler yerdik ve bisiklet falan sürerdik."
Eddie'nin gözleri heyecanla parladı.
"bisiklet sürelim!"