"Nasıl! Ben hangi ara senin yanına geldim de biz uyuduk? Yoksa sen mi taşıdın beni?!"
Eddie eşyalarını çantaya doldururken bir yandan da Richie'nin sabahtan beri sorduğu aynı soruya gülüyordu.
"Richie uyku sersemiydin diyorum anlasana!"
Richie dudaklarını büzüp yatağın çarşaflarını çıkardı.
Bugün hastaneden taburcu oluyordu. O yüzden hazırlanıyorlardı.
"Richie."
"Efendim Eds?"
"biz ne olacağız, sen nerede kalacaksın? Eve gitme benimle kal."
Haliyle çocuklar evlerine dağılıyorlardı. Bu sefer birbirlerinden ayrılmayacaklardı. Her ne olursa olsun sıkıca tutunacaklardı birbirlerine.
"bak Eds, ben gerekirse eşyalarımı toplar size gelirim ya da tam tersi sen bize gelirsin. Muhtemelen annem az sonra gelecek."
Eddie merakla atıldı.
"niye gelecek?"
"beni almak için. Ama merak etme gitmeyeceğim."
Eddie sıkıntıyla iç çekti. İkisinin annesi de sorunsaldı. Bu durum fazlasıyla sıkmaya başlasa da ellerinden bir şey gelmeyecekti.
"hadi gel aşağı inelim, biricik Sonia teyze daha fazla beklemesin," dedi richie alaycı bir ses tonuyla.
Eddie çantasını alıp Richie'nin yanına sokuldu. Beraber hastanenin soğuk koridorlarında yürüyerek dışarı çıktılar.
"nerede?"
hava yine karanlıklı. Öğlen olsa bile hava kasvetliydi.
"orada gel hadi!"
Eds, Richie'nin kolundan çekiştirip onu annesinin yanına götürdü.
Bayan Sonia, ikisine de artık bir şey diyemiyordu. Eskisi kadar küçükte değillerdi. Olgunlaşmışlardı. Tabi ki de bu onun umrunda değildi. Onun umrunda olan tek şey, Eddie'nin yine kendine zarar verebilecek olmasıydı.
"atlayın hadi gidelim biran önce."
Arabaya binip Eddie'nin evlerine doğru yol aldılar.
-
eve gelmişlerdi. Eddie Richie'yi de alıp odasına çıkarmıştı. Sonia bu durumdan hiç memnun değildi. Ama işin ucunda oğluna gelebilecek zarar vardı. Nefesini soluyup işlerine devam etti.
-
"Bak Richie bugünü hatırlıyorsun değil mi?"
Eddie komidinlerin üzerinde olan fotoğrafları Richie'ye göstermeye çalışıyordu. Ama Richie gözleriyle odayı geziyordu. Her yerde beraber fotoğrafları asılıydı.
Odaya bakmayı kesip Eddie'ye döndü.
"odanda full ben varım. Tavanda olan yıldızlarda çok güzelmiş."
Eddie kafasını tavandaki yıldızlara çevirdi. Kırık olan yıldız birbirlerinin parçalarına yapışmıştı. Binebir tamamlanmaydı.
"oha!"
Eddie şokla yatağın üstünde ayaklanıp parmak uçlarıyla yıldızlara dokunmaya çalıştı.
"bu yıldız ben kendime zarar verdiğim ve ondan önceki zamanlar birbirinden ayrılmıştı. Kırıklardı."
Richie kafasını daha da kaldırıp odaklanmaya çalıştı. Hala yıldızın ortasında bir kırıklık çizgisi vardı. Ama o çizgi onları birleştirmeye götürüyordu.
"oha..."