"hey Richie uyan!"
Eddie sessiz bir şekilde Richie'yı uyandırmaya çalışıyordu. Orada iki büklüm bir şekilde yattığını görmüştü. Onun o şekilde yatmasını istemediği için yanına yatıracaktı.
"Richie diyorum! Aygır mısın?"
Elleriyle çocuğun
kolunu çimdiriyordu.
"ne, ne oluyor?"
Richie yarı açık gözlerle çocuğa bakmaya çalıştı. Uyku sersemiydi.
"gel buraya yat, bir şey yok."
Richie üzerinde uyku sersemliliğiyle Eddie'nin yanına yerleşti.
Eddie sırıtıyordu. Yanına yattığının bile henüz farkında değildi. Muhtemelen uyandığı zaman, bayılıp kalacaktı.
Eddie başını yastığa koydu. Richie karşısında uyuyordu. Ve bu durumdan oldukça mutluydu.
Bir an bütün yaşanmışlıkları unutmak istedi. Sanki Richie'den hiç ayrılmamış gibi, kendini kesmemiş gibi her şeyi unutmak istedi. Ama yapamadı, unutulacak şeyler değildi. En azından
tek başına unutamazdı. Richie ile beraber atlatabilirlerdi.
Eddie ince parmaklarıyla Richie'nin yüzüne düşmüş saçları arkaya ittirdi.
Richie bundan huylanmış olacak ki eliyle yüzünü kaşıdı. Eddie bu duruma güldü.
"çok tatlısıııın."
Eddie çocuğun saçlarıyla oynarak kendini uyumaya zorladı. Başardı da.
Bir süre sonra kendini uykuya hapis etti.
