05*********/ Doktor diyorum
Aklıma gelenle yutkundum. Yoksa...
Duru/ Kim olduğunu söyle! Yoksa ben öğrenirim!
Nefeslerim sıklaşırken telefonu kenara bıraktım. Sakin ol, sakin ol, sakin ol...
Kulağıma gelen sesle başımı çevirdim.
05*********/ Duru özür dilerim.
Duru/ Yoksa sen misin? Pislik hâlâ ne diye konuşuyorsun benimle!
Duru/ Ne değişti ha!
05*********/ Neler oluyor?
05*********/ Anlamıyorum. Yanlış anlaşılma oldu sanırım
Duru/ Gökhan
05*********/ Bahsettiğin kişi değilim ben
Duru/ Bir daha bana mesaj atma. SON UYARIM
Mesajı silip telefonu kenara fırlattım. Kimseyle uğraşacak gücüm kalmadı artık.
...
Hoş bir cafede Mualla teyzenin ve annemin isteği üzerine görüşme yapıyorum. Karşımdaki adamın her sorumun ardından cevabının doğruluğundan emin olmak için tepkilerini ölçüyordum. Açıkçası sıcak gelmedi. Biraz fazla hava var. Sanki içi boş balon gibi.
"Bence birbirimize yakışıyoruz. Evlendikten sonra İstanbul'da yaşamayı düşünüyorum. Güzel bir teklif aldım. Eğitim gördüğüm üniversitenin hastanesinde çalışmak gurur verici olacaktır."
Yerimde mümkünü varmış gibi daha çok dikleşip konuşmaya başladım.
"Umarım gönlünüzdeki olur. Bu meseleler daha sonra konuşulabilir bence. Benim için ilk önce güven önemli. O güveni aldıktan sonra yerin önemi yok diye düşünüyorum."
Yüzünde yayılan gülümsemesi ile konuştu.
"Benim için de öyle. Hele evlenelim."
Yangından mal mı kaçırıyor?
Eliyle burnunu hafifçe sürttüğünde kaşlarım çatılmıştı. Şimdiden güven problemi yaşıyorum.
"Gözleriniz çok güzel." dedi gözlerimi gözlerine kilitleyerek. Rahatsız bir şekilde başımı çevirdim. Tekrar ona döndüğümde kaşları hafifçe çatılmıştı.
"Sanıyorum kişisel özellikten çok fiziksel özellikler ilgi alanınıza giriyor. Yanılıyor muyum?"
"Kalbiniz yüzünüze vurmuş diyebilirim."
"Hadi canım!"
Sinirle atılmamla yüz ifadesi değişirken en son gülmeyi tercih etti. Ben ne diyorum Allahım... Karşımdaki ne dediğimi anlamadı bile. Canım mı?
Gülüşü nihayet durduğunda konuşmaya başladı.
"Hayatımdaki eş tanımının karşılığısın."
Sözleri üzerine hafif çatılan kaşlarımla konuştum.
"İlk görüşmeye göre fazla samimisiniz."
"Bence böyle devam edelim." deyip eli elime uzanırken elimi hızla kendime çektim. Yelkenleri suya indirmeyen aklımın alnından öpeyim.
Son görüşmemi bitirmek için dudağımı aralayacağım vakit tiz bir sesle duraksadım.
"Engin... Arkadaşlarla bizi ektin. Yanlarında sevgilimi özledim diye kıvranıp duruyorum. Bu kadar mı düştüm gözünde?"
Kız gözlerini bana çevirdiğinde yüzünde kıskançlık bürümüştü. Gözlerinde geçmişte yaşadığım bir duygu geçti. Çaresizlik...
"B-bu kim Engin?"
Geçmişte yaşadığım anı gözümün önünde canlanırken aldatanın yanında yardımcı olmasam da kızın yarasına tuz bastığım kesindi. Kötü biri gibi hissediyordum kendimi. Gözlerimin yanışı ile yutkundum. Yerimden kalktığımda adamın cevabıyla tekrar geçmişe sürüklenmiştim.
"Seni aldattım. Hem sevgimi sana çok belli etmememden anlayabilirdin."
Başımın dönmesiyle kaşlarımı çatıp yumruklarımı sıktım. Ve o an sinirlerim beni ele geçirdi. Masanın üzerini dağıtıp bağırdım.
"Nefret ediyorum sizden! Allah kahretsin!"
Kendimi zorbela dışarı attım. Nefes alışverişlerim hızlanmıştı. Gözlerim güçlü durmam için tutunacak yer ararken gözlerimin kararmasıyla karanlık beni esir aldı.
✨
Bölüm nasıldı?
Duru?
Bilinmeyen?
Engin?
Aldatmak?
Düşüncelerinizi paylaşırsanız sevinirim.
Kendinize iyi bakın. En güzele emanetsiniz. Selamün Aleyküm ✨
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Duru'lu Eczane/Texting
Spiritual05*********/ Bu mahalle sensiz olmaz 05*********/ Ne vardı da Duru'lu eczanenin karşısına taşınmak istedin ki 05*********/ Sen böyle bir kız değilsin Duru/ Ben de biliyorum öyle olduğunu ama mahalle mahalle değil evlenme teşkilatı sanki Duru/ Yani s...