Duru'lu Eczane/Texting

KAVGA

"Ben şurda yazılı hapı istiyorum. Acilen."

Şüpheli bakışlarını etrafta gezdirdiğinde gözlerimi önüme bıraktığı kağıda çevirdim. Böyle bir hap ismi yok.

"Reçetesiz işlem yapamıyoruz. Reçeteniz var mı?" dedim düz sesle. Soğukkanlı durmaya çalışıyordum.

Ensesini kaşıyıp bana baktı.

"Sevgilim sizin gibi eczacı. Bu hapı o önerdi. Dedim tedavisi sende, diye ama beni dinlemedi."

Sakin ol Duru...

"Burda bu haptan yok. İyi günler."

Rahat tavırla kağıdı eline aldı.

"Yakın arkadaşım sizden bahsetti. Şifanı verir dedi ama-"

"Çık dışarı!"

Elini saçında oyalayıp rahat tavırla konuşmasına devam etti.

"Tamam güzelim, kızma hemen."

Göz kırpıp arkasını döndü. Kapıya doğru ilerlerken gördüğüm kişiyle sertçe yutkundum. Yumruklarını birbirine vurdular. Gökhan içeriye geçtiğinde kapıyı kapattı. Arkadaşı kapının önünde bekliyordu.

"Çık dışarı!"

"Hayırlı olsun, nişanlanmışsın. Neydi ismi? Dünya mı, Evren mi?"

"Hiç utanman yok mu senin? Pislik!"

Önüme zarf fırlattı. Çatılmış kaşlarıyla bana bakıyordu.

"Seninle uğraşmaya gelmedim. Evleniyorum. Bu da davetiyem. Beni gördüğün yerde yolunu değiştir. Başımı ağrıtma."

Gözleri yüzümü turlarken bir adım yaklaştı bana. Zarfı alıp yüzüne fırlattım. Pislik!

"Asıl sen karşıma çıkma. Sana diyecek hiçbir sözüm yok artık. Düşüşün çok sert olacak Gökhan. Dilerim etrafındaki masum insanlara zarar vermeyesin. Şimdi def ol git."

Hiçbir şey demeden eczaneden çıktı. Yerdeki zarfı alıp çöpe attım. Şimdi eczaneden çıkabilirim.

Eve doğru ilerlerken telefonumdan gelen sesle duraksadım. Evren...

Evren/ Yaramaz Duru yarın müsait mi?

Yaramaz Duru mu?

Duru/ Kavgaya karışmazsa müsait, Çok akıllı Evren!

Evren/ Müsait o zaman. Benim yanımda kavgaya karışmaz çünkü.

Aklıma gelenle yanaklarım yanmaya başladı. Evren...

"Asuman'ı sahipsiz mi sandın kızım sen!"

Benden bir yaş küçük Asuman'ın kolundan tutup kendime çekmeye çalıştım. Mızıkçı Ecem!

"Hayır o ebe olacak. Ne karışıyon sen! Ebe olacak."

"Saçını çektin. Ağlıyor!"

Koluma vurduktan sonra yerdeki topu aldı. Çirkin çirkin baktım.

"Annene söylicem seni. O top hepimizin topu."

Saçını savurup koşar adım yanımızdan ayrıldı. Dövicem bunu!

"Firuze teyze! Firuze teyzeeee!"

Ecem yanıma gelip panikle elindeki topu bıraktı.

"Tamam sus söyleme. Duru sus."