"Yaramaz Duru'nun Çok akıllı Evren'i olmayı çok sevdim hep. Duru... Benimle evlenir misin?"
Sözleri üzerine onu bulanık görmeye başladım. Burnum sızlıyordu. Gözlerimin önüne anılarımız canlandı. Okula gitmeden önce-sonrası, ortaokul, lise... Hep yanımda olmuştu. Üniversite yıllarım ve sonrası yok. Bilmiyorum.
"Duru..."
Tedirgin gelen sesiyle irkilip elimi hızla yüzüme getirdim. Burnumu hafif hafif çekmeye başlamıştım bile. Elimi yüzümden çekip başımı kaldırdığımda bana bakıyordu. Yanaklarım hafiften yanarken başını çevirip yerinde kıpırdandı. Gözlerimi ondan çekemiyordum. Cebinden çıkardığı peçete ile boğazıma yumru oturdu. Evren...
Peçeteyi bana uzattı. Elinden aldığımda sesini duydum.
"Değişmemişsin." dedi memnun olduğu belli olan ses tonuyla. Burnumu silip başımı kaldırdım. Gülümsüyorum.
"Sen de."
Başını eğip gülümsedi. Mutlu olmuştum.
Aklıma gelenle yerimde dikleştim. Kalp atışlarımı hissediyorum.
"Evet..."
"Evet?"
Anlamaz hâlde bana bakarken gülmemek için kendimi zor tuttum. Şimdi küçük Duru olsaydım kahkaha atardım.
"Evlenirim yani." dedim yanaklarım yanarken. Yüzünde beliren gülümsemesi ile kalp atışlarım hızlanırken duyduğum sesle duraksadım.
"Duru?"
Başımı sesin geldiği yöne çevirdiğimde kaşlarım istemsizce çatılmıştı. Barış...
Gözleri elime kaydığında kaşlarını kaldırıp sahte bir gülümseme yerleştirdi yüzüne.
"Aileler tanışıyordu değil mi?" deyip Evren'e döndüğünde sinirlerim beni zorluyordu. Hangi kafayı yaşıyor Allah aşkına!
Ortamda oluşan sessizlikle başımı Evren'e çevirdim. Çatılmış kaşlarıyla Barış'a bakıyordu. B-ben...
"Evren kalkalım mı?"
"Rahatınızı bozmayın. Güven üzerinde konuşacağınız çok şey vardır."
Gözlerini bana çevirip baktığında yüzümü çevirdim hemen. Bakışları sözleriyle çelişiyor. Ondan uzak durmalıyım.
Evren masaya bir miktar para bırakıp başını kaldırdığında yerimden kalkmıştım. Kendini zor tutuyordu. Allahım...
"Bende olmayan ne buldun onda, merak ediyorum."
Kalbim korkuyla çarparken Evren'in yüzüne tezat sakin sesini duydum. Şurdan çıkmak istiyorum.
"Ben birazdan geliyorum."
Benim gitmemi istiyordu.
"Sensiz gitmeyeceğimi sen de biliyorsun-"
"Nişanlım..."
İçten konuşması ile kalp atışlarımı hissettim. Barış yanımızdan geçmişti. Yanan yanaklarımla başımı eğdim. Utanmıştık.
"Gitmicem okula. Gitmiceeeem!"
Elimi tutup peşinden götürmeye başladı beni. Gitmicem işte!
"Neden gitmek istemiyorsun? Mihriban teyze üzülüyor bak."
Küçük burnumu çekip konuştum. Burnum akıyor. Uff! Ağlamıcam.
"Benimle dalga geçiyorlar."
"Ne dediler?"
Başımı kaldırdığımda çirkin çirkin bana bakıyordu.
"Bana yapışkan dediler. Ben yapışkan mıyım?"
Uhu gibi. Iyy!
Yine çirkin baktı. Uff!
"Evren'in yapışkanı diyorlar. Ben öyle miyim ki?"
Cebinden peçete çıkardı. Peçeteyi yüzüme yaklaştırdığında burnumu uzattım. Küçük burnumu sildi.
"Hayır öyle değilsin-"
"Onları dövsene."
Çirkin çirkin bana bakıyor. Uff!
"Tamam dövmek yok." dedim başımı eğerek. Çocuklar kavga edince birbirine vuruyorlar ama.
"Evren abi..."
"Efendim..."
Burnumu çekip konuştum.
"Biri benim saçımı çekse sen onu döver misin?"
Merakla ona bakarken akıllı başını bana çevirdi.
"Dövmem."
Küçük burnum sızladı. Dudağımı büzdüm.
"Niye ki? Hani sen benim abimdin?"
"Babam dövmek kötü bir şey, dedi."
"Yaaa..."
Başını salladı.
"Duru..."
"Efendim..."
Evren abime bakarken gülümsedi. Gözlerim kapanacak şekilde koskocaman gülümsüyorum.
"Seninle kim dalga geçti?"
✨
Bölüm nasıldı?
Duru?
Evren?
Barış?
Anı?
Düşüncelerinizi paylaşırsanız sevinirim.
Kendinize iyi bakın. En güzele emanetsiniz. Selamün Aleyküm ✨
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Duru'lu Eczane/Texting
Spiritual05*********/ Bu mahalle sensiz olmaz 05*********/ Ne vardı da Duru'lu eczanenin karşısına taşınmak istedin ki 05*********/ Sen böyle bir kız değilsin Duru/ Ben de biliyorum öyle olduğunu ama mahalle mahalle değil evlenme teşkilatı sanki Duru/ Yani s...