"G-Gördünüz mü? Yalan söylemiyordum!"
"Sesini kes ve beni dinle, o pis ellerinle bana bir daha dokunmaya kalkma yoksa-" suyun gücünü kullanıp Eugenie'un yanağında küçük bir kesik yarattım.
"Yoksa gördüğün son insan olurum."
"A-Alistair dur lütfen." Priam oldukça şaşırmış ve korkmuş olsa da gözlerini gözlerimden çekmiyor.
Bundan sonra benimle uğraşacağını düşünmüyorum. Gözlerimin kontrolünü yeniden elime aldım ve keskin suyu kullanmayı bıraktım.
"Bu ne demek oluyor?" Ladislao gözlerini yerden kaldırmadan sordu.
"Abi anlamıyor musun?! O büyük bir tehlike! Yanağıma kesik bile attı! Beni yaraladı!"
"Kes sesini Eugenie! Sana sormadım! Alistair, bunu bizden neden sakladın?"
"Bilseydin bana güvenir miydin? Sonuçta herkes dış görünüşüme bakıp benden uzaklaşıyor. Saklamaktan başka çarem var mı?"
"Biz bilseydik bile sana güvenirdik. Kendini bu şekilde saklamana gerek yoktu."
"Hala nasıl ona güvenebileceğinizi söylüyorsunuz?! Sonsuza kadar bir yere kapatılmalı!"
"Sus artık! Onu bu hale getiren sensin! Daha önce kimseye zarar verdiğini görmedik!" iki kardeş kavga ederken bahçenin karanlık tarafından bir alkış duyuldu.
"Ne güzel gösteri ama." Priam ve Ladislao'un kılıcı yanında değildi ama yine de önümüze geçtiler.
"Kim var orda?!"
Alkış devam ederken, karanlığın içinden turuncu saçlı orta yaşlı bir kadın çıktı.
"Sevgili Alistair, Asmodeus varlığını öğrenince ne tepki verecek merak ediyorum."
Kim bu kadın? Asmodeus'u nereden biliyor?
"Sana kimsin dedim."
"Tatlı prens, ben bu kıtanın en güçlü büyücüsü Agalya Olsen. Tanıştığıma memnun oldum, görüşmek için imparatora mektup yollamıştım fakat imparator çoktan konuyu biliyor gibi görünüyor."
"Asmodeus'u nereden tanıyorsun." Ladislao'un önüne geçip kadınla yüz yüze geldim.
"Görünüşe göre sen de onu biliyorsun, Allard yıldızı mı söyledi?"
"Nasıl bildiğim önemli değil, bana cevap ver."
"Hoo... İki kardeş sadece görünüş olarak değil, tavır olarak da benzer. Ne hoş." Kadın kıkırdayıp yüzüme doğru yaklaştı, kadının kehribar gözlerinde hiç canlılık yoktu.
"İlginç olan, daha önce Asmodeus göz rengini değiştirmedi. Onun gözleri hep kırmızıdır, gözlerini kırmızıya çevirip karşıma Asmodeus olarak çıksan sizi ayırt edemem. İkiniz de tamamen aynısınız, yaydığınız enerji bile aynı."
"Soruma cevap vermeyi düşünüyor musun?"
"Ne sabırsız bir çocuk, gerçi bedenin ve ruhun aynı yaşta değil. Çocuk demek doğru olmaz. Asmodeus ve ben müttefiğiz, sözüme oldukça güvenir."
"Ne yapacaksın? Ona söyleyecek misin? Hafızanı silebilirim."
"Sakin ol sert çocuk, Asmodeus'a güvendiğim söylenemez. Sonuçta o acımasız ve dengesiz biri, her an her şeyi yapabilir."
"Yani? Ne istiyorsun benden?"
"Beni kendi tarafına alırsan, sırrın benle güvende olur." bu kadının amacı ne hala anlamış değilim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Çare
FantasyEvrenin her yerini görebilen, beş büyük yıldızın her birinin dünya üzerine ikişer güç bırakmasıyla kötü niyetli insanlar ortaya çıktı. O insanlardan biri tüm güçleri yıllar süren savaştan sonra topladı, bu adam içindeki kin ve öfke ile müttefikleri...