"Asmodeus? senin burada ne işin var?"
"Sence bunun sırası mı?! Çık oradan!" Asmodeus, volkanın dışından bana bakıyordu. yüzünde oluşan bariz endişeyi görüyordum.
Küçük ejderha beni yavaşça dışarı çıkardı, son gücü de aldım ama bir yıldırımın üstüme düşeceğini bilmiyordum. Nasıl bilebilirim ki?
"Ne işin var burada? Bir volkanın içine girecek kadar salak mısın?!" Sensin salak!
"Son yıldız gücünü almak için geldim."
"Son yıldız gücü mü? O burada mıydı?" Burada olmasa ne işim olur bir volkanda...
"Evet, ve sen. Senin ne işin var burada?"
"Ben... Geziyordum, denk geldim." Gerçekten mi?
"Siz ikiniz çok garipsiniz." Küçük ejderha çocuk formuna girmişti ve ikimize garip bir surat ifadesi ile bakıyordu.
"İkiniz birbirinize tıpatıp benziyorsunuz, tek fark göz renkleriniz. İkiz falan mısınız?"
"Hayır değiliz."
"O zaman kardeşsiniz." Asmodeus'a bakıp cevapladım.
"Hayır değiliz. Sadece aynı yıldızın iradesini taşıyoruz." Asmodeus cevabıma kaşlarını çatmıştı.
"Bu sizi bir nevi kardeş yapmaz mı?"
"Yapmıyormuş." Asmodeus'un yüzü daha da sertleşti.
"Alistair!" Buraya doğru koşan Priam'ın sesi ile, üçümüzün de bakışları o tarafa döndü.
"Ne oluyor? bir yıldırım gördüm." Priam, Asmodeus ve küçük ejderhayı görünce şaşırdı ama hızlı davranıp önüme geçti. kılıcını çıkarıp Asmodeus'a yöneltti.
"Ne işin var senin burada?"
"Priam, lütfen kılıcını indir. O kötü bir şey yapmadı."
Priam, bir bana bir Asmodeus'a baktıktan sonra kılıcını indirdi.
"Bu çocuk kim?" Priam bana bakıp sordu, ama ben cevap vermeden küçük ejderha cevap vermişti.
"Ben Alchera, ismimi kendim seçtim." Priam bana eğildi ve fısıldadı.
"Bir çocuk neden burada?"
"O bir ejderha, sorgulama." Priam, ejderha kelimesini duyunca gerildi ve göz ucuyla küçük ejderhaya bakmaya başladı.
"Her neyse, geri dönelim Alistair. Buradaki işimiz bitti."
"Ben de sizinle geliyorum." Ne?
"Neden bizimle gelmek istiyorsun?"
"Yalnız olmak çok sıkcı." Bir ejderha, benimle geliyor... Sanırım dük ve düşes başka bir çocuk daha evlat edinecekler.
"Tamam nasıl istersen, ama kendini saklamalısın."
"Durun." Asmodeus'un soğuk sesiyle durduk ve ona baktık.
"Alistair biraz konuşalım."
"Konuşacak bir şeyimizin kalmadığını düşünüyordum?"Benimle konuşmak istemesi beni mutlu etti, ama Asmodeus yumruklarını sıktı ve kaşlarını çattı.
"Doğru." Asmodeus ışınlanacakken hızlı davrandım ve kolunu tuttum, bu benim onunla birlikte ışınlanmamı sağladı.
Işınlandığımız yer, güney krallığının sarayıydı. Asmodeus kendi çalışma odasına ışınlanmış olmalıydı ama etraf kan içindeydi ve kan kokuyordu. Asmodeus hızlıca gelip gözlerimi kapattı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Çare
FantasyEvrenin her yerini görebilen, beş büyük yıldızın her birinin dünya üzerine ikişer güç bırakmasıyla kötü niyetli insanlar ortaya çıktı. O insanlardan biri tüm güçleri yıllar süren savaştan sonra topladı, bu adam içindeki kin ve öfke ile müttefikleri...