Son Çare

Tapınak

Beni gören herkes benden kaçıyor.

Asmodeus olup olmadığıma bile bakmıyorlar, sadece kaçıyorlar. Bu durum bana göre biraz üzücü, ama Asmodeus için pek önemli değil gibi görünüyor.

"Bu seni rahatsız etmiyor mu?" Asmodeus ilgilendiği evraklardan başını kaldırıp sordu.

"Ne beni rahatsız etmiyor mu?"

"İnsanların senden kaçması."

"Neden rahatsız olmalıyım? Pek umurumda değil." Şu çocuk...

"Böyle olma Asmodeus, onlar da iyi muamele görmeyi hak ediyorlar."

"Yani?" off...

"Yani, insanlara karşı biraz iyi ol."

"Neden insanlara karşı iyi olmalıyım ki? Onlar bana hiç bir zaman iyi olmadılar."

"Geçmişte takılı kalma, suçlu insanların cezalarını çekmelerini sağladın değil mi? Diğerlerinin bir suçu yok."

"Ne yapacağımı bana söyleme. Hem niye burdasın sen? Git dolaş bir yerlerde, başımı ağrıtıyorsun."

"Seninle de hiç sohbet edilmiyor." Bu çocuk niye böyle? Beni kovmak üzerine programlanmış gibi.

"Hey Alistair, John seni arıyor." bir anda yanımdan gelen sesle şaşırıp sesin kaynağına döndüm.

"Alchera, kaç defa daha bir anda yanımda belirme diye söylemem gerekiyor?"

"Bilmem, istediğin kadar söyleyebilirsin." Alchera masum bir şekilde gülümseyip ortadan yok oldu.

"Gitsen iyi olur, John seni arıyormuş." Asmodeus belgelerle ilgilenirken sessizce söylendi.

"Birazdan geliyorum." Çalışma odasından çıkıp, Asmodeus'un bana verdiği odaya doğru ilerlemeye başladım.

Buraya geleli henüz iki gün olmuştu, Asmodeus hoşnut gibi görünmese de her istenileni yapmıştı. Her gün dük ve düşes beni iletişim cihazı ile arıyorlardı, sadece benimle değil Asmodeus, Sarette ve John ile de görüşüyorlardı.
Odaya ulaştığımda kapıyı açıp içeri girdim.

"Sonunda geldin Alistair, veliaht prens seninle görüşmek istiyor." Ladislao mu?

"Önemli bir durum mu var?"

"Bilmiyorum sadece seninle görüşmek istediğini söyledi, şimdi bağlıyorum." bir süre sonra karşımda Ladislao'u gördüm.

"Merhaba Alistair, nasılsın?"

"Merhaba majesteleri, ben iyiyim ya siz? Kötü bir şey mi var?"

"Başımı ağrıtan bazı durumlar var, bu yüzden seni aradım."

"Dinliyorum majesteleri."

"Başrahip seni ve Asmodeus'u özel olarak görmek istiyor, senin sorun edeceğini düşünmedim ama Asmodeus için biraz endişeliyim." Bu durumda devreye ben giriyorum...

"Bizi neden görmek istiyor?"

"Bilmiyorum ama sen gelirsen Asmodeus da gelir." Ladislao bana umutlu gözlerle bakıyordu.

"Pekala onunla konuşacağım ama kesin bir şey söyleyemem." Zaten tapınağa gitmeyi düşünüyordum.

"Harikasın Alistair! Kötü bir olay olursa ben üstleneceğim merak etmeyin."

"Tamam öyleyse ben Asmodeus'un yanına gidiyorum, hazır sizinle konuşuyorken de sorayım. Priam nasıl? En son gördüğümden beri onunla iletişime geçemedim."