Artık Benim

28 5 0
                                    

Bu kadarı yeter artık. Acilen Ladislao ve Priam ile görüşmem gerekiyor. Yapmam gereken şeyleri yeterince aksattım.

"Sarette, imparatorluk sarayına gidip geleceğim. Beni burada bekle."

"Ben gelmiyor muyum?"

"Hayır, hemen konuşup geleceğim."

"Tamam, kendini zorlama."

Uyanmamdan bu yana tam üç gün geçti, John nereye gidersem gideyim gözü sürekli üzerimdeydi. Şimdi bir boşluk bulmuşken hemen halletmem gerekiyor.

Hemen veliaht prensin çalışma odasına ışınlandım. Beni gören Ladislao ve Priam korkup, sıçradılar.

"Alistair? Burada ne yapıyorsun?"

"Tamam, bu biraz acil o yüzden beni dinleyin. Bu gece batı krallığına gitmeliyiz o güçleri acilen almam gerekiyor. Gelecek misiniz?"

"Biraz ani oldu ama seni yalnız bırakamayız, o yüzden hazır olduğun zaman bizi almaya gel."

"Tamamdır bana da uygun, bu gün çok evrak işi yoktu zaten. Seni bekleyeceğiz."

Ladislao ve Priam'ın kabul etmiş olması, daha güvende hissetmemi sağlıyor. Onlara kısaca teşekkür edip hemen geri ışınlandım. Neyse ki, John gelmemişti.

"Gerçekten kısa sürdü. Kabul ettiler mi?"

"Evet kabul ettiler. Bu gece gideceğiz."

"Geliyor muyum?"

"Tehlikeli olabilir, biliyorum sen güçlü bir çocuksun ama yine de burada kalman daha iyi olur."

"Gelmek istiyordum." Sarette suratını asınca biraz üzüldüm.

"Üzülme, söz veriyorum uzun sürmeyecek. En fazla bir saat içinde döneceğim."

Sarette kafasıyla onaylayıp kitap okumaya geri döndü. Ben de o sırada güçleri en kolay şekilde nasıl alabileceğimi düşünmeye başladım.

***

"Bu gece ha? Nereye gittiğini çok merak ediyorum."

"Bir şey mi dediniz efendim?"

"Hayır, işine bak."

Asmodeus, kardeşinin nereye gideceğini merak etmişti. Küçük denizkızı Alistair ile birlikte gitmeyeceği için nereye gideceğini bilemezdi.

Asmodeus'un farklı planları vardı, o kardeşini yanına almakta kararlıydı. Ve bunun için en etkili yolu kullanacaktı.

***

Gece olduğunda, Alistair herkesin uyuduğundan emin olup saraya ışınlandı.

"Gidiyor muyuz?"

"Evet, lütfen bana yaklaşın." Ladislao ve Priam, Alistair'a yaklaştıktan sonra aniden ışınlandılar.

Burası bir uçurumun kenarıydı. Alistair, ilk hava gücünü almayı seçti.

"Tamam, siz etrafı inceleyin biri gelirse haber verirsiniz." uçuruma doğru yürüyen Alistair'ı Ladislao durdurdu.

"Bize ne yapacağını söylemen gerekmez mi?"

"Uçurumdan atlayacağım." Priam ve Ladislao şok oldu.

"Delirdin mi?!"

"Yok artık."

"Merak etmeyin, siz sadece etrafı inceleyin." Işınlanma beni biraz yordu  ama dayanılmayacak gibi değil.

Uçurumdan aşağıya baktığım zaman, bunun gerçekten iyi bir fikir olup olmadığını sorguladım. Bu kayalar çok sivri ve denizin dalgaları çok sert. Suyun içine girmem gerekirse, yaralanmamam imkansız.

Son ÇareHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin