"bakıyorum erkenden yerleşmişsin" dedi Lilith arkadaşına bakıp. Bir yandan da bavulunu bölmeye yerleştirmeye çalışıyordu. O koca kırmızı trende bir kompartımana oturmuş elinde gazeteden kestiği konuşmaları pür dikkat inceleyen Anthea mırıldanarak onu onayladı. Kimse onun Cassius'un konuşmalarına neden bu kadar takıntılı olduğunu anlayamıyordu.
"Hıhı biraz erken uyanmıştım da dedim ki hemen bineyim" diye karşılık verdi Anthea kafasını kaldırmadan
"Beni de uyandırsaydın ya"
"Lilith Lynn'i sabahın yedisinde uyandırmak mı? Hayır teşekkürler yaşamayı seviyorum"
Ufak bir gülüşmeden sonra ciddileşip "Baksana değişik bir şey fark ettim" diye elindeki kesik gazetelerde belli yerleri gösterdi önüne oturmuş Lilith'e "konuşmasını hep aynı şekilde bitiriyor" dediğinde ise Lilith kızın gösterdiği yeri okudu
'unutmayın hepiniz önemlisiniz'
Yüzünde en ufak bir şaşkınlık belirtisi olmadan kıza baktı ardından kağıdı eline alıp bir daha kontrol etti "bir slogan gibi bir şey olabilir?"
"Büyük ihtimalle"
Lilith yavaşça arkasına yaslandı. Arkadaşı elindeki kağıtlara biraz daha bakarken düşüncelere daldı. Onunla oturdukları mahallede tanışmışlardı ama aslında diğerlerinin bildiği üzere tam olarak aynı mahallede sayılmazlardı. Anthea'lar Lilith'in oturduğu o küçük Muggle mahallesinin sonlarındaki bir tepenin üstündeki büyük bir malikanede yaşıyorlardı. Bu anlatımla pekala masalları andırsa da pek öyle değildi. Ne malikane ne de mahalle bir prens ile prensese ya da pek arkadaş canlısı herkesin birbirine gülücükler saçtığı bir havaya sahiptiler. Sadece mahallenin bir iyi özelliği iki haftada bir ortalarda bir yere sahaf kurulmasıydı. Anthea ile de orada tanışmışlardı hatta o Red Lit çizgi romanı alırken.
Küçük Lilith onun malikanedeki kız olduğunu biraz bağırarak söylediğinde küçük Anthea onu köşeye çekmiş ve kimseye özellikle de annesine söylememesi için yalvarmıştı. Lilith o zamanlar bunu çizgi roman okumasının hoş karşılanmadığından sanardı ama bu büyücülük okulu zımbırtısıyla birlikte öğrendiği üzere arkadaşlıklarını, gizlice mahalleye inmelerini, çizgi romanlarını annesinden saklamasının tek bir nedeni vardı, annesi Muggle'lardan iliklerine kadar nefret ediyordu.
Lilith aklına gelen anılarla istemsizce sırıttı ve birkaç saniye sonra ise kafasında bir şey hissetti. Anthea kızın dikkatini çekmek adına elindeki şeker paketinden tadını en sevmediği rengi feda ederek şaşırtıcı bir isabetlilik ile arkadaşının kafasına attıktan sonra ona 'ne sırıtıyorsun' der gibi bir bakış gönderdi. Lilith de 'hiiç' dercesine bir bakışla karşılık verince bakışma ile konuşmalarını Lilith bozdu.
"Seni istasyondan annen mi alacak" diye sordu arkadaşına düşüncelerinin o yöne kaymış olmasının da biraz etkisiyle
"Evet"
"Sizinle gelsem mi acaba" diye ağzından kaçırdı.
Anthea ona yargılarca baktı "katiyen olmaz sen bir Muggle'sın"
"Hey ben bir büyücüyüm... artık" dedi Lilith
"Ama aynı zamanda bir bulanık-" dedikten sonra biraz da kendine saydırarak düzeltti "pardon ağız alışkanlığı Muggle doğumlusun ve anneme göre ikisi arasında hiçbir fark yok" deyip bir avuç dolusu yumuşak şekeri tehditkârca ağzına tıktı
Haklıydı ama aynı zamanda bu Lilith'in aklına bir şey takmıştı "Anthea?" Diye onu yokladı önce sonra devam etti "madem annen bu kadar Muggle düşmanı ve safkancı sen nasıl böyle... Bu kadar... Daha iyisin?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Accio Odinson's
FanfictionLoki ve Thor Odinson bir gün odalarına gelen baykuş ile Hogwarts cadılık ve büyücülük okuluna davet edilirler... ne olursa da ondan olur zaten Garip bağlantılar, değişik hikayeler daha da değişik öğrenciler arasında süzülüp gideceğiz Orijinal her şe...