Loş Oda •6

151 14 33
                                    

''Helin mi? Ne bekliyorsun kedinin sana nutuk çekmesini mi'' diye bir kahkaha patlattı Thor, kardeşi ona kedisinin ismini söylediğinde. Büyük salonda oturuyor ve biraz cani bir miktarda verilen ödevleri yapmaya çalışıyorlardı.

''Kapa çeneni, seninki sanki çok yaratıcı 'Odin' miş miş işin kötüsü gerçekten de ona benziyor. korkutucu'' diyerek abisini biraz da olsa geçiştirmeye çalıştı Loki

Fakat Clint ne bu ortamı ne de ismin komik tarafını anlamamıştı bu yüzden ''ne'' diye sordu kardeşlere

''şimdi şöyle'' diye atladı Thor, dalga geçmek için fırsat bulmuşken bunu kaybetmek istemiyordu ''Helin bizim bir tanıdığımız ve teselli tanrıçası olarak biliniyor. Ben de Loki'ye diyorum ki oturup kediyle mi dertleşeceksin''

Bundan sonra bir kahkaha daha patlattı ve Clint de ona katıldı. Loki ise kendisiyle uğraşan bu iki çocuğa dil çıkarıp ödevine döndü.

Fakat dikkatini ödevine veremiyordu. Aklı hala o Slytherin'li çocuğun ona söylediği kelimedeydi 'bulanık'

Ne demekti acaba? Neler bulanık olurdu ki? Su olabilirdi ama Loki bu kadar masum bir anlama geleceğini düşünmüyordu. Neden ona öyle denildiğini bilseydi işi biraz daha kolaylaşabilirdi. Anthea sayesinde zaten kimlere dendiğini biliyordu ama ne ve ne için? Muggle doğumluların neresi pis ya da bulanıktı anlayamıyordu. Sonuçta onlar da normal kişilerdi değil mi?

Bu düşünceler içinde ne ödevini yapabildi ne de masada dönen sohbete katılabildi. Aslında sorabileceği tek kişi olarak bildiği Anthea arka sırada oturuyordu ama sorup rezil olmak ya da cahil olarak adının çıkmasını istemiyordu. Kıza güvenmediğinden değil ama sonuçta tanımıyordu ve Asgard'da olduğunun aksine burada iyi bir izlenim bırakmak istiyordu.

Birkaç dakika sonra ise merakına yenik düşerek en azından bir kılıf uydurup sormaya karar verdi ve onu hafifçe dürttü. Anthea ilk önce ne olduğunu anlamadan arkasına baktı ama Loki'yi görünce yüzüne sevecen bir gülümseme yerleştirdi.

''Merhaba bay tanrı''

''Merhaba şey sana bir şey sorabilir miyim? Bulanık tam olarak ne demek bir arkadaşım soruyor'' söylediği berbat yalandan ötürü dudağını ısırdı. O sırada ise kızın yüzündeki gülümseme söndü.

''Kim sana böyle seslendi''

''Vayne'' dedi mahcup bir şekilde. Yalanının bu kadar kolay ortaya çıkması hiç mi hiç hoşuna gitmemişti

''Şaşırmadım evde bile dalga geçiyorsa okulda hayli haylisini yapar'' diye fısıldadı ilk kendi kendine sonra ise bakışlarını Loki'ye çevirip devam etti ''şimdi şu şekilde muggle doğumluların yakın ailesinde hiç büyücü kanı bulunmadığından yine o kibirli safkanlar bu kanı kirli kabul eder. Aileye hakarettir''

''o malum sözün büyülü hali gibi mi''

''tam olarak öyle, şimdi izin verirsen şu Vayne'i bir azarlamam gerekiyor'' dedi ve defter, kitaplarını bile almadan gitti.

O sırada ise baykuşu bir gazete getirmiş olan bir Hufflepuff öğrencisi manşeti okuduğu anda avazı çıktığı kadar bağırmaya başladı.

''BİR TANE DAHA OLMUŞ! BİR TANE DAHA OLMUŞ!'' ve elindeki gazetenin baş sayfasını en ortadaki masanın ortasında açtı. Bütün öğrencilerin korkuyla oraya toplanması uzun sürmedi. Loki de ne olduğunu merak edip oraya gelmişti.

Bütün sayfayı kaplayan haberde şöyle yazıyordu
--------
BU SEFER KÖYDE

Bu yıllar içinde büyücü dünyasında büyük bir sansasyon yaratmış olan Cassius Damon bu sefer bir köye saldırdı. Köy halkının yoğunluğuna rağmen fazla kayıp yok. Maddi hasar ve can kaybı olmadığı tahmin ediliyor. Detaylar syf 5...
-------
''Bu kim'' dedi Loki kardeşi hala haberi okumaya çalışırken. Bu kadar yavaş okuyor olması bazen Loki'yi çileden çıkarıyordu ama şu an bunu umursayabilecek durumda değildi.

Accio Odinson'sHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin