Başka bir hikâye yayımlamayacağım dedikten altı gün sonra ben :')
Kararlılığımı sorgulamayın.
Oy ve yorum bırakmayı unutmayın.
Keyifli okumalar!
....................................................................................
Önünde dikildiğim kapının ardından yükselen sesler kapıya iki kez tıklatmamla kesildi.
" Gir. "
Gür çıkan sesle derin bir nefes aldım ve elimde tuttuğum tepsiyi dizime yaslayarak kapıyı açtım. İçerideki sıcak hava dalgası yüzüme yayılırken gözlerimi kırpıştırdım ve bakışlarımı odanın içinde gezdirdim. Yankı Bey siyah masasının ardındaki sandalyesine oturmuş, karşısındaki koltuklarda oturan adamlara gülerek bir şeyler anlatıyordu. Bu sabah şirketteki diğer çalışanlardan duyduğum kadarıyla bu adamlar yeni bir anlaşma imzalamak üzere gelmişlerdi buraya. Bakışları bende gezinen adamlara hafifçe gülümsedim ve elimdeki tepsinin üzerinde olan kahve fincanlarını koltukların ortasındaki orta sehpaya bıraktım. Herkes dikkatle beni izlerken son kalan kahve fincanını da Yankı Bey'in hemen önüne bıraktım.
" Tanıştırayım, asistanım Arın. "
Yankı Bey'in beni karşımızdaki adamlara tanıtması gerginlikle yanağımın iç kısmını dişlememe neden oldu. Yeni ortamlarda birileriyle tanıştığımda gerilmekten nefret ediyordum.
" Merhaba Arın, ben Ali. "
Sol taraftaki koltukta oturan ak saçlı adama hafifçe gülümseyerek karşılık verdim.
" Ben de Yiğit. "
Otuz yaşında olduğunu tahmin ettiğim adam konuştuğunda gözlerimi devirmemek için zor tuttum kendimi. Bu adamın şirket camiasında zengin ama bir o kadar da küstah olduğunu biliyordum. Üstümdeki kıyafetleri küçümsercesine incelemesi de bunun en büyük kanıtıydı.
" Memnun oldum. "
Bir kere daha hafifçe gülümsedim ve Yankı Bey'e kaşlarımla dışarıda olduğumu işaret ederek hızlı adımlarla çıktım odadan. Ardımdan kapattığım kapıya sırtımı yasladım ve derin bir nefes alarak kendimi dizginlemeye çalıştım. Kesinlikle çok gerilmiştim.
Elimdeki boş tepsiyle birlikte koridorun sonundaki içecek tezgâhına ilerlerken ağzımın içinde sessizce şarkı mırıldanıyordum. Muhasebe bölümünde çalıştığını hatırladığım Deren'i gördüğümde hafifçe gülümseyerek selamladım onu.
" Arın, Yankı Bey'i ziyarete kimler gelmiş? "
Meraklı çıkan sesine gülümsedim ve elimdeki boş tepsiyi tezgâhın köşesine koydum.
" Ali ve Yiğit beyler gelmişler. "
Gözleri şaşkınlıkla açılırken yudumladığı suyun çoğunu yere püskürttü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARYa (bxb)
Teen Fiction" Çok mu seviyorsun sen beni? " " Çok seviyorum ben seni. " Dudakları iki yana kıvrılırken burnunu boynuma bastırdı. " İnanayım mı? " Boğuk çıkan sesiyle kollarımı omuzlarına sardım ve ensesindeki küçük saç tutamlarını okşadım parmak uçlarımla. "...