" Çok mu seviyorsun sen beni? "
" Çok seviyorum ben seni. "
Dudakları iki yana kıvrılırken burnunu boynuma bastırdı.
" İnanayım mı? "
Boğuk çıkan sesiyle kollarımı omuzlarına sardım ve ensesindeki küçük saç tutamlarını okşadım parmak uçlarımla.
"...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
...........................................
" Şu kayalıklara oturduğum an sinirli olsam da üzgün olsam da gözlerimin ardında hep senin yüzün inşa oluyor. "
Nefes alamadığımı hissettim.
Beynim uyuşmuş, midem heyecanla kasılmıştı. Kalbimden sarkan küçük ipin ucunun onun kalbinden sarkan ipin ucuna sıkı sıkı bağlandığını hissedebiliyordum.
Kalbim ritmini hızlandırmış, nefeslerim düzensizleşmişti. Sağ tarafımızda kalan kayalıklarda oturan bir grup gencin yüksek sesli kahkahaları havada dağılırken, gözlerimiz birbirine kenetlenmişti. Yavaş hareketlerle ona doğru yaklaştım ve bakışlarımı kısaca dudaklarında gezdirdim. Dolgun dudaklarını birbirine bastırırken avuç içlerini pantolonunun kumaşına sildi. O da benim gibi heyecanlanmış olmalıydı.
" Gözlerin çok güzel. " diyerek dudaklarımda olan bakışlarını tekrar kahvelerime çevirdi. Hızla gözlerimi kırpıştırdım.
" Kendimi övmek gibi olmasın ama gözlerim gerçekten çok güzeldir. "
Kıkırdadı.
" Az bir romantizm yapayım dedim, içine sıçtın Arın. "
Güldüm ve omuz silktim. Bakışları dikkatle yüzümde geziyordu. Yerinde kayarak bana doğru yaklaştığında nefesimi tuttum. Kalbimin göğsüme sert darbeler indirdiğini hissettim.
" Lan yemin ederim çok tatlısın. "
Gülümsedi ve etrafa kısa bir bakış attıktan sonra burnumun ucuna küçük bir öpücük bıraktı.
*
Elimdeki kalemi iki kere çevirdim ve dakikalardır bakıştığım sorudan çektiğim gözlerimi koridorun sonundaki asansörden çıkan bedene yönelttim. Yankı Bey bedenini saran siyah takımı ve dağınık saçlarıyla her zamanki gibi nefes kesici görünüyordu. Görüntüsü karşısında titrek bir nefesi ciğerlerime doldurmaktan alıkoyamadım kendimi.
" Günaydın Yankı Bey. "
Gülümsedi ve bedenini masama dayayarak yanağımdan küçük bir makas aldı.
" Günaydın güzelim. "
Ağzım şaşkınlıkla aralanırken her bir bokta yerinde oynayan kalbim olduğu yerde tepiniyordu.
" Dila Hanım ne zaman geliyor? "
" On dakikaya kadar burada olacaklarını az önce haber verdiler. "
