" Çok mu seviyorsun sen beni? "
" Çok seviyorum ben seni. "
Dudakları iki yana kıvrılırken burnunu boynuma bastırdı.
" İnanayım mı? "
Boğuk çıkan sesiyle kollarımı omuzlarına sardım ve ensesindeki küçük saç tutamlarını okşadım parmak uçlarımla.
"...
Araba farlarının aydınlattığı kadarıyla görünen karanlık yolda gezinen bakışları bana döndü.
" Hayır sevgilim ben farklı bir evde yaşıyorum. "
Yankı'nın arabasında, karanlık izbe bir yolda ilerliyorduk. Rotamız Yankı'nın ailesinin eviydi.
" Evin annenlerin evine çok uzak mı? "
" Benim evim şehrin dışında kalıyor biraz. "
Kafamı sallayarak onayladım onu.
" Cidden annen mi beni yemeğe davet etti yoksa sen mi zorla davet ettirdin?"
" Sevgilim, " bakışları bana döndü. " Gerçekten annem sabah beni aradı ve akşam Arın'ı da el gel bize, akşam yemeğini birlikte yiyelim, dedi. "
Sırıttım. Kaynanam beni sevmiş olmalıydı.
" Bu ar- "
Yankı'nın sesini bölen arabanın içinde yankılanan telefonunun zil sesi oldu. Cebinden çıkardığı telefona kısa bir bakış attı ve ekranı yana kaydırarak aramayı yanıtladı.
" Efendim abla? "
Hoparlöre aldığı için hattın diğer ucundan yükselen ince sesi duyabiliyordum.
" Neredesin? " Sesi ince fakat kelimelerin ağzından çıkışı güçlüydü. Kendinden emin bir şekilde konuşuyordu.
" Arın ile birlikte annemlere gidiyoruz. " derken havadan küçük bir öpücük gönderdi bana. Gülümsedim.
" Oha! Tanıştırmaya mı götürüyorsun? "
Ablasının beni, bizi bildiğini biliyordum. Yankı, benimle sevgili olmadan önce olaylar karşısında tam olarak nasıl bir adım atması gerektiğini ve bana nasıl davranması gerektiğini ablasına soruyormuş. Bir nevi akıl alıyormuş.
" Yok, erkek arkadaşım olarak tanıştırmaya götürmüyorum. Annem şirkete geldiğinde Arın ile sohbet etmiş ve çok sevmiş. Bugün de beni aradı ve Arın'ı da al gel, akşam yemeğini birlikte yiyelim dedi. "
" Arın'a bak, kaleyi içten fethetmiş. " dedikten sonra şiddetli kahkahasını boğazından kopardı ablası. Yankı konuşmadan önce gözlerini devirdi.