" Çok mu seviyorsun sen beni? "
" Çok seviyorum ben seni. "
Dudakları iki yana kıvrılırken burnunu boynuma bastırdı.
" İnanayım mı? "
Boğuk çıkan sesiyle kollarımı omuzlarına sardım ve ensesindeki küçük saç tutamlarını okşadım parmak uçlarımla.
"...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
............................................
" Biraz yana kaysana bende uzanayım. "
Yattığım yerde kayarak Uğur'a yer açtım.
" Bir sorun mu var? " derken yanıma, boş bıraktığım yere bıraktı bedenini. Yatağımda sırt üstü uzanmış, bakışlarımız tavanda gezerken Uğur'un odama gelirken mutfaktan aşırdığı cipsleri yiyorduk.
" Yok, nereden çıktı? "
" Düşünceli gibisin. "
Omuzumu silktim. Akşam yemeğinden beri varlığını sürdüren migren ağrım dayanılmaz bir hal almıştı.
" Sadece başım ağrıyor. "
Birkaç saniye sessiz kaldık. Annem ve babam tam beş dakika önce teyzemlere gitmek amacıyla evden çıkmıştı. Evin içine büyük bir sessizlik hakimdi. Yanımda sırt üstü uzanmış olan beden her ne kadar benim düşünceli olduğumu söylese de kendisi daha da düşünceli görünüyordu. Aklını kurcalayan şeyler olduğu belliydi.
" İlaçlarını aldın mı? "
Kafamı aşağı yukarı sallayarak onayladım onu.
" Sen iyi misin? " dedikten sonra yerimde kıpırdandım. Bakışları beni buldu fakat kafamı çevirmek zor geldiğinden aynı karşılığı veremedim.
" Hayır, " Birkaç saniye sessiz kalarak zihnini toparladı. " beni en çok üzen de bu işte. Göz göze geldik ama hiç konuşmadı benimle. Onca sene her türlü şiddetti uyguladığı, her ne kadar kabul etmese de annesi olduğu insanın yanından sadece gözlerine bakarak geçti. "
Fark etmemi umursamadan gözünden yuvarlanan yaşı parmak uçlarıyla sildi.
" Yemin ederim sana konuşmasını bekledim. O marketten çıkıp sokağı dönene kadar ardında bekledim, belki döner ve benimle konuşur diye. Ama o hiç dönmedi. Belki de benim orada olduğumu bildiği için dönmedi, bilmiyorum. Bildiğim tek şey canımın çok yandığı. "
Gözümden yuvarlanan yaşları umursamadan uzandığım yerde yana dönerek bedenimi ona çevirdim. Gözleri tavanda gezerken, özgürlüklerini ilan eden gözyaşları yanaklarından süzülerek nevresime düşüyordu.
" Ben bana yaptığı şeylere rağmen hala onu severken o beni hiç sevmiyor. Ben bana yaptığı şeylere rağmen hala ona değer verirken o bana hiç değer vermiyor. Bana sokakta yanından geçen herhangi biri muamelesi yaptı. Ben onun evladı değilmişim gibi davrandı. Zoruma giden bu. "
