" Çok mu seviyorsun sen beni? "
" Çok seviyorum ben seni. "
Dudakları iki yana kıvrılırken burnunu boynuma bastırdı.
" İnanayım mı? "
Boğuk çıkan sesiyle kollarımı omuzlarına sardım ve ensesindeki küçük saç tutamlarını okşadım parmak uçlarımla.
"...
Kapanmaya başlayan gözlerimi parmak uçlarımla ovuşturdum ve dikkatimi önümdeki kâğıtlara vermeye çalıştım. Uykum vardı. Başımdaki migren ağrısı tahammül sınırımı zorluyordu. Derin bir nefes aldım ve yanımdaki sandalyede oturan Yankı Bey'e kısa bir bakış attım. Tüm dikkatini önündeki evraklara vermişti. Yerimde kıpırdandım ve ağzımı kocaman açarak esnedim. Masanın diğer ucunda oturan bedenlerin, gözlerinin bana çevrildiğini hissediyordum.
" Arın Bey bir sorun mu var? "
Konuşan ak saçlı adamı kafamı sağa sola sallayarak reddettim. İki gün önce anlaşma yaptığımız şirketteydik. Bileğimdeki saat akşam 20.08'i gösteriyordu. Sabah kendi şirketimizde başka bir şirketle toplantımız olduğundan, bu toplantı geç bir vakte kalmıştı.
" Arın uykun mu var? "
Yankı Bey'in kısık çıkan sesi ile sorduğu soruyu kafamı aşağı yukarı sallayarak onayladım.
" Uyumak ister misin? "
Bakışlarım onu buldu.
" Nasıl uyuyacağım ki? "
Derin bir nefes aldı ve oturduğu yerden kalktı.
" İzninizle, hemen geliyoruz. "
Kolumu tuttu ve oturduğum yerden kalkmama yardımcı oldu. Uykum olduğu için adımlarım sarsak ve dengesizdi. Bunu anladığında kolunu belime sardı ve kafamı omuzuna yasladı. Boş ve tavandan yayılan loş ışıkla aydınlanmış koridorda ilerliyorduk.
" Keşke sen gelmeseydin. "
Kaşlarımı çattım.
" Neden? "
Derin bir nefes aldı ve sağa saparak bir başka koridora çıkmamızı sağladı.
" Toplantıda uykusuz bir şekilde sürüneceğine evde rahat rahat uyuyabilirdin. "
Gülümsedim ve kafamı omuzuna iyice yasladım.
" Sizi yalnız bırakmak istemedim. "
Güldü ve saçlarımın arasına küçük bir öpücük bıraktı. Bu sırada ofislerden birinin kapısını açmış, karanlık bir odaya girmiştik. Işığı yakmadı ve ardımızdan kapıyı kapatarak küçük adımlarla odadaki büyük koltuğa ilerletti beni. Karanlığa alışan gözlerimi kırpıştırdım.
" Sen burada uyu biraz. İşim bittiğinde alacağım ben seni. "
Bedenimi sırt üstü koltuğa bıraktı ve üstündeki ceketi çıkararak üstüme örttü.
