FERİDE

bölüm 20

Bir insana alışmak uzun zaman alır. Çok uzun bir yoldur ve yolları dikenli, engebeli taş çakıllarla dolu. Bütün engelleri aşıp varmak istediğin yere vardığında, ulaştığın o hedefin birden yok olduğunu düşün. Yada karnında bir insan taşıyorsun, memenle besliyorsun, gözünden sakınıyorsun sonra senden vaz geçtiğini düşün... İnsan yapısı gereği midir yada öyle olmak istediği için midir bilmiyorum ama bencil bir varlıktır. Her şey onun olsun ister, bütün başarıların altında kendi imzası hatta öldüğü zaman bile sadece kendisini düşünür. Ardında kalanlar umurunda veya umurumuzda bile değil. Olur mu öyle şey! O kendi canının derdinde derler ya, evet o sadece kendi canının derdinde. Arkasında kim kalmış, kime kalmış, ne yapar eder diye düşünmeden bir an evvel canını bedeninden kurtarmanın derdine düşer...

Suna uzun bir süre kendine gelemeyeceğiden korkuyor, Ferhat yalnız başına kaldığından korkuyor, Feride sıranın kendisine geldiğinden korkuyor...Çok benciliz bencil yartıldık bencil öleceğiz..

Hüsna her şeyden habersiz, çocuklarıyla hayat yaşıyor, Yasemin'de İstanbul'dan gelecek haberi, içi kıpır kıpır bekliyor. Halit, cinayetten sonra Yusuf'un beklediği otele gitti ve Yusuf'u aldıktan sonra izini kaybettirmek için hızla uzaklaştı oradan. Yusuf bir şey olduğunun farkında ama şu an için soru sormaya bile korkuyor. Yusuf'un aklı sadece Feride'de. Feride'yi amcasından koruyamağını düşünüp duruyordu. Kendilerine saklanacak bir yer buldular ve şehirden oldukça uzaklaşmışlardı. Ferhat cinayetin Halit'in işlediğini biliyordu ama polise bilmediğini söyledi. Polise farklı ifade veren Ferhat, intikam ateşinin ilk kıvılcımını çıkarmıştı.. Suna ruhen aramızda değil ve Feride bütün bu olayların kendisinden olduğunu düşünerek kaçma planları yapmaya başlamıştı. Bunu fark eden Ferhat, Feride'yi elinden kaçırıp, daha kötü bir olay yaşamaması için gerek tedbirleri almaya başladı. Ferhat içinden çıkamayacağı bir yola girdiğinin farkına varmış ama hayatına mal olsa bile bu yoldan dönmeyeceğim diyip duruyor. Hüsna'ya telefonla ulaşan Ferhat, olan biteni bir bir anlattı ve onlarında orada güvende olmadığını, bir an evvel buraya gelmeleri gerektiğini söyledi. Hüsna buna karşı çıktı ve ne olacaksa olsun ben buradan bir yere ayrılmam diyerek telefonu kapattı. Yaptığının büyük bir yanlış olduğunu kendince anlayan Hüsna, olan biteni Yasemin'e anlattı. Kendisinin ve çocuklarının canını kurtarmanın yolu, Halit'in safına geçmeken geçiyordu. Bunu çok iyi anlamıştı ve öyle de yaptı. Çaresizliği ile başbaşa kalan Suna ve Feride birbirlerine daha da bağlanmaktan başka bir çare bulamazlarfı ve öyle de oldu. Ferhat'ı bundan sonra çok daha zor bir hayat bekliyor ve bunun üstesinden gelmesi gerekiyor. Daha önce kaybettiklerinin yanına gömdü arkadaşını. İçine en içine gömdü...