Beklemek bir başka duygudur bekliyordu babası! İlk defa erkek bir çocuğun babası olma duygusunu tadacaktı kolay mı? İçerisindeki heyecanını kendi başına yenmeye çalışıyordu kapıda. Dışarıya doğru gelecek mutlu sesin ardından, mutlu olacaktı belki. Erkek çocuk bekliyor! Yani öyle hissediyor, erkek adamın erkek çocuğu olacaktı. O yüzden bir kez daha evlenmiş! Eski kocası olduğu bir önceki kadını, ona oğlan veremediği için, şu an içeride çığlık çığlığa dünyaya yeni bir insan doğuran anne ile evlenmişti. Kahvehanede kimsenin yüzüne bakamaz hale gelen Halit, bir erkek çocuk babası olacak! Aradan geçen uzun süre sonrası, dünyalar tatlısı bir kız çocuğunun ağlama sesi ile odanın duvarları inlemeye başlamıştı. Herkes korkuyor Halit'e haber vermeye. Zerdal evin en büyük kızı babasından korkmaz cesur bir kız. Dışarıya gidip babasına;
- Baba!
- Efendim!
- Bir kızın daha oldu gözün aydın!
Morali bozuk bir şekilde ağzındaki sigaradan derin bir nefes daha çekip şapkası ile biraz oynadıktan sonra kahveye doğru yürüdü Halit.Ne olacak ki kız çocuğu olsa? Bir insan dünyaya geliyor senin fantezi diye nitelendirdiğin bir olay sonucu. Hayata tutunmaya çalışmayı, ilk nefesinden itibaren öğrenmeye zorlanan ufak bir bedeni ile üstelik. O gün mahallenin tüm çığlıkları Halit'e bir kızın oldu diye bağırıyor sanki. Halit bir sene önceki duygularına tekrardan dönmeye başladı. Çocuğunun sesini duymak dışında, yüzünü açıp kime ve neye benzediğini merak dahi etmeyen bir kişilikti oysa çok güzel bir kızdı. Belki annesi gibi kızıl olacaktı? Zerdal 12 yaşına yeni girmiş evin ablası, Neslihan 10 yaşında ve evin en küçük çocuğuydu Ayşandan önce. Dünyaya yeni gelen Ayşan evin en küçüğü olarak kalmayacaktır. Zerdal ve Neslihan çok iyi anlaşan iki arkadaş gibi büyüdüler. Onları istemeyen bir babaları ve onlar için dünyayı bir kibrit çöpü ile yakabilecek kadar gözü kara anneleri vardı sadece. Üvey olmasına rağmen gelişine çok sevinmişlerdi. Babaları çoktan üçüncü defa evlenme kararını vermiş ve kız aramaya başlamıştı bile. Başka birinin artığı ile evlenecek kadar gurursuz birimiyim diyen Halit, köyden birkaç köy uzakta, tanıdığı bir muhtar vasıtası ile Feride adında 13 yaşına yeni girmiş dünyalar tatlısı bir kız çocuğu ile evlenmiş olacak. Evin yeni gelini Feride olacak. İki kadın evin içerisinde öylece durmaktan başka bir şey yapmıyor mu diyeceksin biliyorum. Yapıyor, bayrama bir hafta var ve bayram öncesi gidip isteyecekler Halit'e Feride'yi. Muhtar ile anlaştıktan sonra Feride'nin babasına haber etmişler, kızılcık köyünde hali vakti yerinde biri Feride'yi istemeye gelecek. Babası gururlu kızına laf gelmeden telli duvaklı beyaz bir gelinlikle nihayet evden çıkaracak kızını. Buyursunlar diye haber gönderir ve Halit alışverişi tamamlayıp iki karısını da alıp Feride'nin evine doğru yola koyuldu. Muhtarın evine uğrayıp, muhtarı da aldıktan sonra, Feride'nin evine geldiler. Hiçbir şeyin farkında olmayan Feride gelen misafirlerin huzuruna, turkuaz renkte çiçek baskılı uzun bir elbise ve örgülü saçları ile çıktı. Herkes ayrı şaşkındı! Bir an gözleri damadı arar oldu Feride'nin ve annesinin. Evlilik olayı Feride'ye tam olarak anlatılmamıştı ki. Kimse ona gerçek olanın ne olduğunu anlatmamıştı. Bu yüzden henüz 11 yaşında iken beşinci sınıfı bitirir bitirmez almışlardı okuldan. Sonuçta beşi bitirmiş okuma yazma bilecek en azından cahil kalmadı. Beşi bitiren cahil kalmaz buralarda. Gerçeği kızı isteyen muhtarın ve Halit'in kalkıp evine gittikten sonra öğrendi annesi ve Feride. Dünyası başına yıkılmış ama bir kere söz kesildi! Bizim buranın erkekleri söz verirse vaz geçmezler sözünden nede olsa erkek sözü! Bayram sonunu bekliyor iki aile de nişan dedikleri muhabbet fazla uzamayacaktı. Evde derin bir sessizlik vardı, Ayşan ağlıyor ve emziriyor annesi onu. Ufak ufak dökülüyor göz yaşları kundağa yaseminin. "Yasemin Ayşan'ın annesi yani Halit'in ikinci kurbanı. Daha önce bir kez evlenmiş fakat nişanlısı düğün olmadan sırra kadem basmış. Ardında bir iz bırakmadan kaybolmuş. Babası da kızım daha fazla rezil olmadan baş göz edeyim diye Yasemin'i Halit'e vermiş ve onun öyküsü orada devam etti." Henüz kuma olmuş ve anne olmuş olduğu gerçeği karşısında kendini hazır hissetmeden bir kuma daha gelmişti yuvasına. Ayşan'ı ninniler yerine yeminler ile büyüten bir kadın evet Yasemin. Gün gelecek Ayşan büyüyecek ve beni bu hayattan kurtaracak diye umut eden yasemin. Feride'nin evinde yas başlamıştı, evin tek çocuğu ve köyün en güzel çocuğu. Evlenmek istemiyorum diye defalarca kez söylemesine rağmen söz verilmişti bir kere. Dedim ya erkek sözü! Bayram soğuk geçti bu sene Feride'nin evinde diğer yıllara göre. Bayramlık giysilerini kendi zevkine göre getirmişti kocası! Feride'ye bir başkaydı Halit. Onun erkek çocuk doğuracağını garantilemişti ve öyle olacak diyor. Bayram ziyareti sonrası Feride bu gerçek karşısında ve etrafındakilerinin de ona; sen artık büyüdün ve evleniyorsun koca kız oldun, kadın olacaksın dedikleri halde bir türlü kendini ait hissetmiyor Feride. Hayatın henüz başında olan Feride, yağmurlu bir gece düğün gününü belirleyen babasına ve muhtara kahve pişiriyor. Birçok umudu elinden alınmış oldu ve bir hafta sonra evden gelin olarak çıkacak. Geçmek bilmez günler, çok istenen bir şey olunca. Feride için bu böyle değildi, bir hafta o kadar çabuk geçti ki üstelik, sabah geç olsun diye her gece uyumaya korktuğu halde. 13 yılın en kara Cumartesi'si bugün! Davullar çalınıyor ve uğurlayacaklar Feride'yi. Kırılan testilerin içerisinden çıkan şekerleri yerken mutlu olan çocuklara bakıyor bir an Feride. Yüzünü duvak kapatmamış olsa bel ki o da kalabalığın içerinden sıyrılıp bakacak şekerlerin tadına. Düğün evine doğru gidiyor ve aklında evi kalıyor daha şimdiden Feride'nin. Kızılcığa geldikten sonra, silah sesleri ve koca bir sevinç ile karşılıyor onları Halit. Düğün gece yarısına kadar devam etti. Feride'nin annesi, babası ve davetliler düğün evinden ayrılıp kendi evlerine doğru yola koyuldular çoktan. Gelin odasını yasemin ve kuması hazırladılar, Halit'in tatlısı ve kuru yemişleri de odaya taşındıktan sonra evi sesiz sedasız terk ettiler. Koca ev sadece Halit'e kalmıştı. Hiçbir şeyin farkında olmayan Feride odasında korkarak bekliyor. Namaz önemli Halit için! Kıydığı nikah ardından mutlaka kılardı şükür namazını gerdekten önce bu onun adetiydi. Feride konuşmak istedi Halit ile lakin dinler mi onu Halit! Ona evliliği sordu Feride
- Şimdi ne olacak? Biz seninle evlendik mi?
- Evet evlendik! Sen bana bir erkek çocuk ver, ben sana dünyayı vereceğim ve yaşın da tutar tutmaz nikahı basacağım ama erkek istiyorum! Eğer erkek doğurmazsan yine evlenirim dedi kızgın bir ifade ile.
Korkarak bakıyordu Halit'e Feride ve devam etti:
- Beni evime götür ne olur özledim evimi
- Senin evin burası artık, sana anlatmadı mı ne yapacağını sağdıçlar.
"Çaresiz kaldınız mı hiç? Duyuyor musunuz Feride'nin çığlığını?"
İki eli umutsuz bir kilit ile bağlı bir şekilde sadece içinden dua eden savunmasız biri ile baş başa kalmış Halit. Üzerindekileri çıkarıp, 13 yılı yıktı başına Feride'nin. Koskoca evin duvarları sabaha kadar ağladı Feride'nin çığlığından. Babası duydu mu dersin Feride'nin çığlığını? Duyuyorsunuz değil mi Feride'nin çığlığını? Ama Feride duyuyordu annesinin, göz yaşlarının döküldüğü yerden çıkan sesi! Bir tecavüze tanık oluyor gece ve bir tecavüzün ayıbını örtüyor günahkâr olan bu gece. İnsanları kendi kaderine terk etmek o kadar da zor bir iş değil aslında. Biraz vicdandan uzak oldunuz mu yeter! Feride'nin babası gibi, Yasemin'in babası gibi, muhtar gibi. Sabah ev ahali eve geri döndü ve kanlı namus çarşafını yasemin aldı kapının önünden. Evet kanlıydı çarşaf! Artık o evin bir kadını mı yoksa Neslihan ile Zerdal'a arkadaş mı olur Feride! Ona zaman tanıklık edecek.
Beğeni ve yorumlarınızı çok önemsiyorum esirgemezseniz mutlu olurum:-)
Bu yolda hep beraber olmak dileğiyle..♥️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FERİDE
Short Story"13 yaşında güzeller güzeli bir çocuktur Feride... •Şu an siz bu satırları okurken bir çocuğun daha gelin olduğundan şüphem yok! İçerisinde soluduğumuz bu ülkede "182.000 yazı ile yüzseksenikibin" çocuk gelin var. Buna dur diyebilecek kadar güçlü b...