ASİ

Kahvaltı

Genç kız partiden ayrılır ayrılmaz evine gitmiş üstünü değiştirip lenslerini çıkardı. Çıkardığı lenslere bakıp hafif bir tebessüm etti. Yeni evindeki ilk gecesi olduğu için uyuyamayacağını biliyordu. Çok yorgun olduğu için küçük bir çanta hazırlayıp annesinde kalmak için evden çıktı. Bugün olduğu gibi yarın da onun için yorucu olacağından uykusunu alması gerektiğini biliyordu. Evden çıkarken gözlerine tutulan farlarla kafasını yan evin girişine çevirdi. Arabasından usulca inen genç adama hayran hayran bakarken genç adam yanına yaklaştı ve "Merhaba yeni taşındınız galiba ben Doruk, Doruk Atakul." Genç kadının gözleri genç adamın yeşillerine takılınca suratına çarpan soğuk gerçekle neye uğradığını şaşırdı. Bugün yaşadıklarının üzerine baloda dans ettiği o yeşil ormanın sahibi genç adamın hem komşusu olmasını hem de annesinin dolayısıyla artık kendisinin ortağı olması gerçeğiyle şaşırarak genç adama bakakaldı. Genç adam ne olduğunu anlamadığından genç kadına doğru bir adım daha atarak "iyi mısınız?" diye sordu. Genç kadın ilk şaşkınlığını atıp "kusura bakmayın yorucu bir gün geçirdim. Malum taşınma işleri falan. Ben Asiye, Asiye Eren." diyerek elini uzattı ve tokalaşırken yüzüne yerleştirdiği samimi ama profesyonel gülücükle "sanırım artık hem komşu hem de ortağız." dedi. Genç adam ise gülümserken "sanırım..." dedi sadece. İçerisinden de devam etti cümlesine "annenin seni evlendirmek istediği kişiyim bir de". Kadın arabasına binip oradan uzaklaşırken genç adamın aklı dans ettiği o muhteşem kadındaydı fakat anlamlandıramadığı bir şey daha vardı: Az önce tokalaştığı kadında da dans ettiği kadında da kalbi aynı şekilde atarken bütün gün içine dert olan duygular nüksediyordu.
Genç adam içerisinde bulunduğu bütün düşüncelerden kafasını sallayarak kurtulmaya çalıştı. Evine girip duş aldı ve yatağına yatıp kendini uykuya teslim etti.
Asiye ve Doruk sabah uyanmış sabah koşusu için evden ayrılmışlardı. Farklı yerlerde fakat aynı anda aynı şeyi yapmak onların görünmez bir şekilde birbirlerine bağlı olduklarını bize sunsa da onlar henüz hiçbir şeyin farkında değillerdi. Dün olanlar artık zihinlerini meşgul etmiyordu. İkisi de geçmişte yaşadıklarından dolayı ne dününe ne de yarınına bakıyorlardı. Onlar için önemli olan bugün ne olduğu ve bugün ne yaptıklarıydı. Gerçeklerden kaçmak değildi yaptıkları aslında. Ayakta durabilmek için, kendilerini güçlü hissedebilmek için yapıyorlardı bunu. İçerisinde bulundukları durumun farkında olan Asiye ise bugün yeni bir sayfa açıp dün hiç yaşanmamış gibi yapacaktı. Aksi takdirde hiç istemediği bir şey olacak ve kalbini o yeşillerin eline verecekti. Bu onun için imkansız ve asla yapmayacağı bir şeydi. Çünkü en son kalbini verdiği adam onu paramparça edip hiçbir şey olmamış gibi hiçbir açıklama yapmadan çekip gitmişti. Üstelik gidişi o kadar zamansızdı ki daha babasının ölümünü kabullenemeden hayatındaki ikinci adam da çekip gitmişti. Nedenini hiçbir zaman öğrenemedi. Öğrenmek de istemedi genç kadın. Çünkü gitmesi için sağlam bir sebebi varsa affedeceğini çok iyi biliyordu. Sırf bu yüzden geçmişi düşünmez, geçmişe göre yaşamaz fakat farkında olmadığı bir şey vardı geçmişine göre yaşamayacağını söylese de geçmişinde aldığı darbeler yüzünden bugün kalbini kimseye kaptırmamaktaydı.
Doruk ise Asiye'den biraz daha farklıydı. İster ailesi olsun ister arkadaş çevresi istediği sevgiyi hiçbir şekilde görmemişti. Çocukken istediklerini alıyorlar diye seviyor sanıyorlardı ama büyüdükçe kardeşi Melisa ile daha çok dertleştikçe gerçek sevgiyi gördü. Bu zamana kadar sevgi dediği şey aslında karşılıklı menfaate dayalı bir şey olduğunu kardeşi Melisa gösterdi ona fakat onun sevgisi de kardeş sevgisiydi... Birisinin onu karşılıksız sevebileceğine olan inancı içten içe hiç yoktu. Ailesinin sevmediği bir adamı başkası nasıl koşulsuz sevebilirdi ki? Kendisinin de bunu yapabileceğine olan inancı yoktu. Belki de bundandır kalabalık ortamlardan çekinmesi, belki de bundandır uzun zamandır hayatına kimseyi almayışı...
İkisi de sporunu bitirip evlerine döndüler. Hatice hanım yeni yeni uyanıyordu. Asiye dün gece partiden kaçtığını hatırlayınca annesine görünmeden odasına geçti ve duş alıp hazırlanmaya başladı.