ASİ

FİNAL

Hiç olmadığı kadar uzun bir bölümle karşınızdayım. Keyifli okumalar dilerim.
ASDOR'umuzun kızı Deniz medyada. 💜
_____________________________

2 yıl sonra...

Asiye üzerine atlayan kızı ile gözlerini açtı.
Deniz: "Anne hadi kak acıktııım!"
Asiye: "Aaa ama bir günaydın bile demeden bir günaydın öpücüğü bile vermeden hemen mızmızlanıyorsun annecim."
Deniz, Asiye'yi iki yanağından da öper "Günayyydın annecim." der.
Asiye: "Halanla, Ömer dayın yok mu kızım?"
Deniz: "Onlar biraz önce çıktılar."
Asiye: "Tamam annecim. Sen burada bekle ben duş alayim, sonra üzerimi giyineyim. Beraber kahvaltı edelim." der ve Deniz'i odadaki oyun bahçesine koyar. Hazırlandıktan sonra Deniz'i kucağına alıp aşağıya iner. Kahvaltı masası hazır ve herkes oradadır. Ömer, Melisa, Kadir, Aybike, Duru, Oğulcan ve Hatice hanım. Bir kişi hariç. Berk...
Asiye: "Aa hoş geldiniz. Berk yok mu?"
Aybike: "Onun küçük bir işi vardı onu halledip gelecek." Bu sırada ayağa kalkar ve Asiye'nin yanına gidip sarılırken "Doğum günün kutlu olsun canım. Çocuğunla nice mutlu ve daha mutlu senelere..." Asiye'nin gözünden bir iki damla yaş akar. Kucağındaki kızını yere indirip göz yaşlarını siler ve herkesin suratına tek tek bakarak çatallanan sesiyle "Unutmamışsınız" diye fısıldar. Hepsi tek tek kalkıp sarılır. Asiye tam oturacakken zil çalar. "Berk geldi herhalde ben bakarım der." Hızlı adımlarla kapıya açtığında karşısında gördüğü kişiyle donup kaldı.

Karşısında damatlıkla Doruk ATAKUL duruyordu...

İkisi de birbirini görünce gözlerinden iki damla yaş aktı. Sonra sessizliği Doruk bozdu üstünü göstererek "Ben böyle kendi kendime gelin güvey oldum ama..." sonra Asiye'nin eline uzanıp yüzüğü çıkarttı önünde diz çöküp "Bu sefer yanından hiç ayrılmayacağıma söz versem seninle evlenebilir miyim?"  Asiye şaşkınlık ve mutlulukla hem ağlıyor hem de kahkaha atıyordu. Sonra o da genç adam gibi dizlerinin üstüne çöktü ve genç adamın boynuna sarıldı. Doruk da hiç vakit kaybetmeden kollarını genç kadının beline dolayıp özlediği kokuyu içine çekti derin derin. Onları bölen ise kızlarının sesiydi "Anne bu abi kim? Neden ağlıyorsunuz?" Asiye hemen gözlerini silip ayağa kalktı ve kızını kucağına aldı "Annecim öncelikle ağlamıyoruz. Birbirimizi çok özledik o yüzden. İkinci olarak da abi değil kızım baba. Senin baban o."
Asiye bu cümleleri kurarken Doruk tedirgin bir biçimde kızının ne tepki vereceğini bekliyordu. Asiye'nin sözünün bitmesiyle Deniz ağzı kulaklarında kollarını genç adama uzatarak "Babaaaa!" diye bağırıp babasının kucağına gitmek istedi. Asiye kızını Doruk'a uzatırken Doruk da ağzı kulaklarında aldı kızını kucağına ve birbirlerine sımsıkı sarıldılar. Onların bu halini gören başta Asiye olmak üzere içerde diğerleri dışarıda Berk buruk tebessümle gülümsediler. Bir süre sonra
Berk: "Yeter bu kadar dram tatlım. Hadi içeri geçelim... Ayrıca Asi sen de cevap ver adama da ona göre güne başlayalım." Berkin sözüyle herkes Asiye'ye döndü. Asiye ise genç adama baktığında bakışlarında gördüğü ifade ile tekrar aşık olduğunu hissetti. Zaten iki yıl boyunca her gün o yanındaymış gibi yaşamıştı. Yokluğuna alışmamak için her gece eski mesajlaşmalarını okuyor, fotoğraflarına bakıyor, anılarını gözlerinin önüne getiriyordu. Yanına gitmek istememesinin sebebi hayatı boyunca bu yaşadıklarını mümkün olan en az anıyla geçiştirmekti. Belki bencillikti ama o bunu seçmişti.
Asiye, sarılan kızı ve kızının babasına gülerek bakıp aralarındaki üç dört adımlık mesafeyi kapatarak sarıldı. "Ben bizi nasıl ayırabilirim ki tatlım." dediğinde herkes kahkaha attı. Doruk ise eğilip önce Asiye'nin dudağına ardından da alnına bir öpücük kondurdu. İki yıl boyunca bu anın hayaliyle yaşamıştı genç adam. Kitaplarda sürekli sevdiği kadını görüyordu. İki yıl boyunca okuduğu kitapların haddi hesabı yoktu. Gerçi kitapların sevdiği kadından gelmesi de etken olabilirdi ona... İki yıl boyunca ne sevdiği kadını ne de kızını canlı olarak göremese de Melisa, Ömer ve Berk sürekli çektiği videoları, fotoğrafları götürüp gösteriyordu. İçindeki özlem, sevgi, aşk, sadakat bir gün bile körelmemişti. Şimdi ise sürpriz bir şekilde evleneceklerdi.