Doruk'un telefonla konuşurken gülmesi ve güzelim demesi Asiye'yi hiç tahmin etmeyeceği bir duygunun içine attı. Her ne kadar inkar etse de kendisi de çok iyi biliyordu. Bahçede oturmuş elinde şarapla genç adamın evine bakıyordu. Arkasından gelen Ömer durumu farketmiş kahkaha atarak yanına oturdu. Asiye'nin anlamaz gözlerle baktığını farkeden Ömer "Çen aşık mı oldun çen" dedi alayla. Asiye ise göz devirerek "Ne alakası var Ömer, nereden çıktı şimdi bu?" dedi ve yalandan esneyerek "Ben uyumaya gidiyorum misafir odasında kalabilirsin" dedi ve cevap beklemeden içeriye girdi, odasına çıkıp yatağa attı kendini.
Doruk eve yürürken az önce neler yaşadığını, Asiye'nin kim olduğunu ve hiç arkadaşım yok derken çıkagelen o adamı düşünüyordu. Kapıya ulaştığında yüzüne samimi bir tebessüm yerleştirdi ve kapıyı açtığı gibi karşısında duran kardeşine sımsıkı sarıldı.
Doruk:"Nerdesin sen kaçak?"
Melisa:"Yeni geldim Doruk. Eve gitmek istemedim hem seni de özlemiştim. O yüzden sana geleyim dedim. Müsait misin?"
Doruk:"O ne demek kız. Sana her zaman müsaitim ben. Gel buraya." dedi ve yeniden sarıldı.
Melisa:"Ne bileyim baya bekledim kapıda. Misafirim falan mı var?" dedi çapkın bir gülüşle.
Doruk:"Yok ortağım Hatice hanımın kızı yani yeni ortağım yan eve taşındı da bir şeyler içmeye çağırmıştı. Oradaydım."
Melisa:"Güzel mi bari yeni ortağın?"
Doruk:"Saçmalama kızım ne alakası var?"
Melisa yandan yandan gülerek salona geçti ve oturdu. "Bari bir şeyler ikram et Doruk" dedi sitemkar ve alaylı bir şekilde. Gülerek iki kahve yaptı genç adam ve kardeşiyle beraber sohbet etti bir süre. Ardından kendini odasına attı ve bütün gün yaşadıklarını düşündü. İstemsiz bir şekilde tedirgin olsa da aklına Asiye'nin yatak odasında gördükleri gelince tebessüm etti. 'Demek o deniz gözlü kendini saklamaya çalışan kadın sensin.' dedi ve kendini uykunun kollarına bıraktı.
Sabah 6.30da uyandı ikisi de üstlerini değiştirip sabah sporu için kendilerini dışarı attılar. İkisi de birbirini görünce şok oldu. Bir süre birbirlerine baktılar ve Doruk yavaş yavaş yaklaştı genç kadına. "Günaydın!"
Asiye:"Günaydın" dedi tatlı bir tebessümle.
Doruk:"Beraber koşalım istersen, seni kötü adamlardan korurum." dedi alayla
Asiye, kahkaha atarak "haklısın yanımda bir erkek olmadan kendimi koruyamam" dedi ve göz devirerek koşmaya başladı. İkisi de konuşmadan müzik dinleyerek sporlarını yapıp evlerine döndüler. Ikisinde de dün yaşanan olayın garipliği vardı. Asiye olayları anlatamazdı. Doruk ise sormaya çekiniyordu.Asiye eve girdiğinde kahvaltı hazırlayan Ömer'i görünce "duş alıp geliyorum" dedi ve cevap beklemeden yukarı çıktı. Duş aldıktan sonra üzerine beyaz askılı bir bluz altına da toz pembe bir şort giymişti.
Hiç tarzı değildi bu kıyafetler ama kimliğini gizlemek için bir süre katlanması gerekiyordu. Aşağıya Ömer'in yanına indiğinde Ömer bir ıslık çalarak "Vay vay hatuna bak" diyip alayla güldü. "Ömer, zaten sevmiyorum bir de sen yapma! Ayrıca diğerleri nerede?, Sen beni nasıl buldun?"
Ömer:"diğerlerini ben de bilmiyorum. Geçen gün magazinde senin için düzenlenen hoş geldin partini görünce seni bulmak pek zor olmadı." dedi yine alaylı tavrını takınarak.
Asiye:"Ben onu tamamen unutmuşum ya. Sen bulduysan herkes bulabilir. Off ben nasıl böyle bir hata yaptım. Beni bulmaları an meselesi. Zaten ifşalandık diye her şey alt üst oldu."
Ömer:"Kızım bir sakin ol taramalı tüfek gibi bir susmadın. Merak etme gerçek adını soy adını kimse bilmiyor zaten. O yüzden seni bizim dışımızda kimse bu tarz haberlerle bulamaz ama dikkat et fotoğrafın falan çıkmasın."
Asiye: " tamam tamam merak etme" dedi ve bahçede hazır olan masaya oturdu. Yan evden gelen kahkaha seslerini duyunca bakışlarını oraya çevirdi ama bir şey göremedi. Bunu farkeden Ömer gülerek "bir kadın var yanında bayağı samimiler. Kaç kere sarıldılar, birbirlerini öptüler sayamadım. Bir de öyle neşeliler ki açtıkları müzik sesine rağmen kahkahaları bitmedi bir türlü." "Bize ne Ömer insanların özel hayatı." Asiye'nin bu söylediğine tek kaşını kaldırarak bakan Ömer "O yüzden mi dün akşam beni görünce deliye dönen adamı sakinleştirmek için eski ev arkadaşı olduğumuzu söyledin. Hani o süre boyunca biz ev arkadaşı değildik ya" Asiye ise yüzüne ciddi bir ifade verirken "Ne deseydim Ömer? Beş yıldır Türk istihbaratına çalışıyorum. Ömer de benim silah arkadaşım mı deseydim. Annem bile bilmiyor ki bilmemesi lazım."
Ömer:"tamam be ne kızıyorsun ama sana söylüyorum eğer bu kadın sevgilisiyse bu adama güven olmaz. Özellikle de dün akşamki halinden sonra."
Asiye: " Adam benim ortağım Ömer. Başka anlamlar yükleme sakın. Hem biliyorsun aşktan daha önemli şeyler var."
Ömer başını sallayarak onayladı ve kahvaltılarına devam ettiler.Doruk ise spordan gelip duşunu aldıktan sonra Melisa ile birlikte kahvaltı hazırlamaya başladılar. Melisa gelirken yanında kıyafet getirmediği için abisinin tişörtünü geçirmişti üstüne ve abisi onu her gördüğünde dalga geçiyor beraber kahkalarla gülüyorlardı. Kahvaltılarını aynı kahkahalarla yapan abi kardeş masayı toplarlarken kapı çaldı. Melisa kapıya yakın olduğu için "Ben bakarııım" diyip kapıyı açtı. Karşısında tanımadığı bir kadın duruyordu. Yüzünde her zamanki içten gülümsemesi ile "Merhaba buyrun" dedi. Asiye ise karşısında gördüğü tahminen aynı yaşlarda olduğunu tahmin ettiği kadını baştan aşağıya süzdü. Üzerindeki tişörtten dolayı aklına türlü türlü şeyler gelirken uzun zamandır sustuğunun farkına varıp yüzüne sahte bir gülümseme yerleştirirken "Merhaba, Asiye Eren ben. Doruk'un ortağıyım. Doruk müsait mi acaba?" dedi. Melisa kadının onu süzmesinden aşırı derecede keyif almasına rağmen ona bu zulmü yapmak istemedi ve uzun zamandır abi demediği abisini "Abiii! Misafirin var." diyerek çağırdı. Asiye ise duyduğu şey ile otuz iki diş sırıtıyordu. Melisa'nın ona döndüğünü fark edince gülümsemesine engel olmak istedi ama elinde değildi açıkçası. Dün akşamdan beri neler neler düşünmüştü. Abisinin gelmediğini farkeden Melisa "Duymadı herhalde içeriye geçelim biz" dedi. Asiye ise sırıtmadına engel olmaya çalışarak başıyla onayladı ce içeriye geçti. İçeriye geçerken evi incelemeye başladı. Tasarımı aynıydı fakat her şey o kadar açık renkti ki kendisini cennete girmiş gibi hissetti. O sırada bahçeden içeriye elinde kahvaltılıklarla gelen Doruk "Kimmiş Meli-" diye konuşurken Asiye'yi gördü. Göz göze gelmeleri ile bir süre sadece bakıştılar. Genç kadını evinde görmeyi bekleniyordu çünkü. "A Asiye!" "Günaydın, benim arabam arızalandı da direkt şirkete gideceksen seninle gelebilir miyim diye soracaktım. Taksiyle uğraşmak istemedim." "Tabi tabi olur, istersen çıkalım hemen." dedi Asiye de başıyla onaylayınca genç adam kardeşine döndü "Mutfak ellerinden öper güzelim. Ayrıca daha fazla kalacaksan alışverişe git ve tişörtlerimi rahat bırak!" diyince ikisi birden kahkaha attı. Asiye ise onların bu hâline tebessüm etti. Doruk gülerken kardeşine yaklaştı kolunu altına alıp saçlarına bir öpücük kondurdu ve "Akşam görüşürüz güzelim" dedi ve Asiye önde Doruk arkada evden çıktılar. Tam arabaya binecekken arkalarından biri seslendi.
X:"DORUK!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASİ
RomanceAsiye ve Doruk ilk karşılaşmalarında birbirleri olduğunu bilirler ama diğerinin bilmediğini sanarlar. Asiye'nin gizli kimliği ortaya çıkınca daha fazla ifşalanmamak adına babasından kalan şirketi yönetmek için dönmüştü. Hoş geldin partisinde karşıla...